"الرساله" - ترجمة من عربي إلى تركي

• mesajı
• mesaj
• mektubu
• mektup
• Rissalah
• mesajın
• mesajını
• Mektupta
• notu
• mektubun
• Mesajımı
• mesajda
• not
• mektuba
• mesajdı

Ah, selam söylediğimi söylersin. Ona bu mesajı sonra iletirim.
أخبره أني أقول له مرحبا سأدعوه لاحقا مع هذه الرساله

Geçen geçe danstan sonra bana o mesajı attığın için.
لإرسالك لي تلك الرساله في تلك الليله بعد حفل الرقص

mesaj şimdi dekoderden çıktı efendim.
الرساله وصلت للتو خلال جهاز الشفره يا سيدى

mesaj ve tik-tak sesleri gün boyunca devam etti.
دقات الساعه و الرساله كانتا تستمران طوال اليوم

Bu mektubu sana veremeyecek olsam bile yinede sana teşekkür etmek istiyorum.
حتى بالرغم من انى لن اعطيك هذه الرساله مع هذا شكرا لك

O mektup sadece benim okumam için yazılmıştı.
وأنا أنكر الأمر تماماً هذه الرساله كانت من اجل عينى فقط

Ar Rissalah adamlarını ve Amerika'nın dört bir yanını gösteriyor.
"التي تظهر عناصر من "الرساله في مواقع بجميع أنحاء أمريكا

mesajın ilk harfi ünsüz ise sonradan gelenler gerçeğin tam tersidir.
لو أن أول حروف الرساله ساكن فما يلي هو الحقيقه معكوسه

Demokrasi, annenizin bana bıraktığı ve, size iletmeyi unuttuğum bir mesajı gibidir.
الديمقراطية ، هي ان امك اتصلت اليوم الفائت ونسيتُ ان اعطيك الرساله.

U-Boat'ı gördüğümüzde şu mesajı donanma karargahına şifrele.
عندما تكشف هذه الغواصه عن نواياها شفر هذه الرساله إلى عمليات الأسطول

Bana bu mesajı verdiyse, oraya gitmiş olamaz. Bana bu mesajı verdi.
لو لم يعطني تلك الرساله,هو لم يفعل وأعطاني تلك الرساله

Fakat Japonlar adına talihsiz denilebilecek şekilde mesajı tekrarlayamadan batırıldılar.
لكن لسوء حظ اليابانيين تمكنا من إغراق كلتا السفينيتن قبل أن تقوما بتأكيد الرساله

Bu cangıl çıkmazında, verilen mesaj kesinlikle memnuniyetle karşılanıyordu.
فى مأزق الأدغال هذا كانت هذه الرساله مرحباً بها بكل تأكيد

Meksika 'da Amerikan Elçiliğine benim için mesaj bırak. Olur, bırakırım.
هذه الرساله للسفاره الأمريكيه في مدينه مكسيكو

Bu mesaj Marisa'nın ölümünden sonra kanla yazılmış olarak... duvarda bulunmuştu.
هذا الرساله وجدت مكتوبه بالدماء علي الحائط بعد موت ماريسا

Adi herif aynı mektubu on ayrı kadına yazdı.
هذا المغفل ارسل نفس الرساله الى عشر نساء

Anne, mektubu göndereceğini nereden biliyorsun?
أمـي , كيف لك ان تعرفي انها سترسل الرساله

Çok kötü. Boğulmadan önce, mektubu göndermesini söyle.
سىء جداً, قبل أن يختنق قول له أن يرسل الرساله

Sonra bana gösterdiğiniz o mektup, onu da o evde bulmamıştınız.
وهذه الرساله التى أريتينى أياها لم تجديها فى الكوخ

- Tüm bu Ar Rissalah bomba tehdidi.
"كل فيما يتعلق بـ"الرساله وقنبلة التهديد

Belki de hayatın anlamı o mesajın kaybolmamasını temin etmektir.
ربما معني الحياه هو التأكد ان الرساله .. لا تختفي

Bana getirdiğin o cep telefonu mesajını yaklaşık altı farklı ses filtresinden geçirdim.
انا سمعت هذه الرساله الصوتيه التى احضرتها لى ومن خلال ست مرشحات صوتيه

Mektupta, fazla yaşayacak zamanı kalmadığı anlamına gelebilecek sözcükler de bulunuyordu.
وبالطبع وضعتها فى مكان من السهل لأحد أن يجدها وفى الرساله كان هناك جمله مبهمه للغايه يخبرها أنه ليس لديه متسع من الوقت

Yüzbaşı Wenthworth bu notu Camden Place'e, size götürmemi istemişti.
كابتن وينتورث طلب مني إيصال هذه الرساله لك في كامدن

Lisa bu mektubun ailesinin söylediği kişi olmadığını kanıtlayacağını umuyordu
هذا من أجلي ليزا كانت تأمل ان هذه الرساله ستثبت

Bu akşam paralı insanlarla akşam yemeği yiyeceğim ama benim için daha önemlisin. Mesajımı alınca beni hemen cepten ara.
أنا في إجتماع مع أناس مهمين لكنكِ أهم منهم لذا رجاءً أتصلي بي فور سماع الرساله

Gönderdiği mesajda gurubunuzdan iki kişinin öldüğünü yazmış.
لقد قالت الرساله ان هناك اثنان من مجموعتكم موتي بالفعل.

Bilgisayarına bıraktığım not, bütün cevapları veremez; ama yine de yeterli.
نعم,الرساله التي كتبتها في جهازكِ ستجيب على كل الأسئله وستكون أجوبه كافيه

Sonra, Bay Serrecold cesede bakmak için geldiğinde mektuba eklenen birkaç kelime.
القليل من الكلمات بعد ذلك أضيفت الى الرساله عندما كان السيد سيركولد يفحص الجثه

İntiharı sana gönderebileceği tek mesajdı.
انتحاره هو الرساله الوحيده التي استطاع ارسالها