Ya da bu şirketler vatandaşların rızasını yansıtmayan otoriter rejimlerin sansür isteklerine cevap veriyorlar. | TED | أو أنهم يستجيبوا لطلبات الرقابة والحجب من أنظمة الحكم المستبدة والتي لا تعكس رغبات الناس الذين تحكمهم. |
Bu çeşit bir, bir siteyi bulup onu domain adres sisteminden silme şeklindeki sansür uygulamasındaki problem ise işe yaramayacak olmasıdır. | TED | والمشكل في نظام الرقابة هذا، لتحديد موقع إلكتروني ثم محاولة إزالته من نظام أسماء النطاقات، هو أنه لن يشتغل. |
Bu teknolojilerin dünyadaki sansür uygulamalarını aşmak için nasıl kullanılabileceği üzerine çalıştım. | TED | لقد درست كيف يمكن أن تُستخدم هذه التقنيات للتحايل على الرقابة حول العالم. |
Çok gizli askeri operasyonlar için hayati önemi olan sivil gözetim sağlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نؤمن الرقابة المدنية الحيوية للعمليات العسكرية عالية السرية |
Aynı zamanda, bence, denetim ve veri gizliliği ile ilgili geçerli endişeler de var. | TED | وفي نفس الوقت، يوجد كما أعتقد، مخاوف مشروعة حول أمور مثل الرقابة وسرية البيانات. |
Ve Çin devlet sansürü tarafından yapılmış bazı düzeltmelerle panolarımızdan birisi bize iade edildiğinde şaşırdık. | TED | ولدهشتنا عادت احدى مخططاتنا مع تعديلات من الرقابة الحكومية للصين |
Tamam, sıradaki grubumuz sizlere "krumping" sergilemek için can atıyor ama her ne kadar sanatta sansüre karşı olsak da bunun saygılı bir biçimde uygun yapılması taraftarıyız. | Open Subtitles | حسنا، الآن مجموعتنا التالية تعشق الرقص الحر، ولمعلوماتكم، مع أننا ضد أي نوع من الرقابة الفنية، لكننا أيضا مناصرون جدا |
FS: Yılda 2,000 film. 2005 veya 2006'da, sadece sansür kurulunun sansürlediği filmlerin sayısı 1,600 idi. | TED | فرانكو ساكي : 2,000 فيلم في العام . في عام 2005 أو 2006, أجاز مجلس الرقابة على الأفلام 1,600 فيلم في ذلك العام. |
Çünkü, benim teorime göre sansür aslında bu bölgelerin çoğunda tahmin ettiğinizden daha az etkin. | TED | حسناً نظريتي هي أن ذلك يحدث لأن الرقابة في الواقع أقل فعالية مما تتوقعون في العديد من تلك المناطق. |
sansür, gösteriyi kısıtlamak için değil; gösterinin kendisi... | Open Subtitles | الرقابة ليست هي من تحجب المشاهد بل من البرنامج نفسه. |
Açık ki burada bir çeşit sansür var. | Open Subtitles | من الواضح أن هناك نوعاً ما من الرقابة هنا |
...Ve aslında bunu ifade etme ve algılama yolumuz bilimsel toplulukta gördüğümüz tartışılmasına dahi sansür.. | Open Subtitles | وفي الحقيقة، الأسلوب الذي تصوغ به هذا وانغلاقك الذهني الشديد.. هو حقا مثال جيد جداً على أسلوب الرقابة الذي نشهده.. |
Yönetimler sansür işine girmemeli özellikle bir resim bu kadar harikayken. | Open Subtitles | لا ينبغي أن تكون الحكومة في مجال الرقابة خاصةً عندما تكون لوحة رائعة مثل هذه |
Haftada bir saat ve gözetim altında tabii. | Open Subtitles | لمدة ساعة في الأسبوع وتحت الرقابة بالتأكيد |
gözetim altındaki hareketleri, Lauren ve patronu olan, yeni vefat etmiş Howard Graves arasında güçlü bir dostluk olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | تصرفاتها , في فترة الرقابة, أثبتت علاقة وثيقة بين لوران كيت و رئيسها في العمل, الذي توفى هوارد جرافز |
Gizli Yönetim ve gözetim Servisi, ya da bizim hoşlandığımız adıyla: | Open Subtitles | الإدارة السرية خدمات الرقابة و، أو كما يحلو لنا أن بمودة تشير إليها في جميع أنحاء هنا : |
Buradaki denge nedir ve denetim ile özgürlük arasında doğru denge nedir? | TED | ما التوازن هنا، وما المفاضلة الصحيحة بين الرقابة والحرية؟ |
Limanlarda çok fazla iç denetim vardır. | Open Subtitles | الموانئ لديها الكثير من الرقابة الداخلية |
Başka yolu yok sansürü geri getirmeliyiz | Open Subtitles | لا يوجد طريقة حول ذلك يجب علينا ان نعيد الرقابة |
sansüre gerek yok Doktor. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا توجد حاجة لفرض الرقابة أيتها الطبيبة |
Bütün hava trafik Kontrol bilgisayarlarına etraftaki havaalanlarını bulmak için eriş. | Open Subtitles | إدخل لحاسبات الرقابة على الحركة الجوية بالنسبة لجميع المطارات داخل النطاق |
...ve her ne kadar katı nüfus kontrolü uygulasak da artık hepimiz için yeteri kadar yer yok. | Open Subtitles | وعلى الرغم من الرقابة الصارمة على الزيادة السكانية، لم يعد لدينا مأوى يتسع للمزيد |
Yani ne kadar bloklarsanız, o kadar insanları sansürden kaçmaları için etkiler ve böylece bu kedi fare oyununun kazananını etkiler. | TED | لذا فكلما تحظرها أكثر، كلما كان تأثيرها أكبر على الناس من أجل تجنب الرقابة وعليه، الفوز في لعبة القط والفأر هذه. |
Bölüm'ü bu yıl biz, Üst Yönetim ve Amanda ile Percy kavgası yeterince hırpaladı. | Open Subtitles | هيّا، فـ(الشعبة) تُضرب كثيراً هذا العام مع وجودنا و (الرقابة)، ومواجهة (أماندا) لـ(بيرسي) |