Başkan Fowler'ın da aynı şeyi yapacağını garanti ediyor musun? Hayır. | Open Subtitles | وما هى الضمانات التى سأحصل عليها بأن الرّئيس فاولر سيفعل مثلى؟ |
Başkan Roosevelt beş inanılmaz alet onuruna bugünü ulusal tatil günü ilan etti. | Open Subtitles | الرّئيس روزفيلت أعلنَ اليوم عطلة رسمية. . بشرف هؤلاء الأجهزة الخمسة الذين سمعنا عنهم |
Başkan Kennedy, resimlerinden birini, Beyaz Saray'a koydurtmuştu. | Open Subtitles | الرّئيس كندي عنده أحد صوره في البيت الأبيض. |
patron sizi akşam yemeğine çıkarana kadar dinlenin. | Open Subtitles | ارتاحوا قليلاً و سيأخدكم الرّئيس للعشاء في وقت لاحق |
Başkan Nemerov, Rusya'nın bu işe karıştığını düşünmemiz için ortada bir neden yok... bu sefer. | Open Subtitles | أيها الرّئيس نيميروف، نحن ليس لدينا أسباب تجعلنا نشك فى روسيا في هذا الوقت |
Başkan Kennedy, "En büyük ortak noktamız... bu küçük gezegende yaşamamız. | Open Subtitles | الرّئيس كينيدي قال مرة أكثر راوبطنا المشتركة الأساسية هى أنناّ كلنا نسكن هذا الكوكب الصغير |
Albert Einstein tarafından yazılan herhangi bir mektubun Başkan'ın dikkatini çekeceğini sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن أيّ رسالة يكتبها "ألبرت أينشتاين" يجب أن تسترعي انتباه الرّئيس. |
Meslektaşlarının da katılımıyla bir dilekçe hazırlayıp, Başkan'a uyarı olarak gönderdi. | Open Subtitles | أرسى عريضة بين رفقائه، يدعون الرّئيس لإطلاق هذا التحذير. |
Başkan James Garfield bu kıyafeti bir beyefendi olarak giydi. | Open Subtitles | الرّئيس جيمس غارفيلد لَبستْ هذه البدلةِ مثل a رجل محترم. |
Başkan Bush bu anlaşmaya imza atarak, bildiğimiz anlamda Birleşik Devletler'in sonunu getirdi. | Open Subtitles | وقّعَ الرّئيس بوش إتفاقية رسمية سَتَنهي الولايات المتّحدةَ، كما نَعْرفُها |
Başkan Clinton'ın karısını büyük bir politika programının başına geçirmesi çok riskli bir iş. | Open Subtitles | هو عملُ خطرُ جداً الذي الرّئيس كلنتن عَمِلَ، لوَضْع زوجتِه مسؤولة عن بَعْض برنامجِ السياسةِ الكبيرِ. |
Saldırı opsiyonu ve hedefler sizin kontrolünüzde, Sayın Başkan. | Open Subtitles | الأوامر والهدف تحت تصرُّفك الآن، سيّدي الرّئيس. |
Başkan'ın bir planı olmalı. | Open Subtitles | ينبغي على الرّئيس أن يمتلك حلًّا مُفاجئًا. |
Başkan Lincoln şimdiye tiyatrodan dönüyor olmalıydı. | Open Subtitles | الرّئيس لينكولن يَجِبُ أَنْ يَكُونَ قد عاد من المسرحِ الآن. |
San Clemente'de Başkan Nixon, 'Artists' Variety show'da okunması için bir telgraf gönderdi | Open Subtitles | الرّئيس نيكسون في سان كليمنت، كاليفورنيا ... أرسلَبرقيةللقراءة في معرضِ الفنون المتنوعة |
İhtilâl oldu. Başkan Yrigoyen, söylentilere göre vurulmuş. | Open Subtitles | طبقاً للضوضاءِ، الرّئيس Yrigoyen قُتِلَ. |
Ama bu defa farklı. çünkü bu defa... Ben patronum. patron kim? | Open Subtitles | لكنّ الوقت ليس لأنّ هذا الوقت, أنا الرّئيس |
patron nerede parti kutlar? | Open Subtitles | هنا أسمع, الرّئيس, المائدة لواحد هنا نفس الشئ |
Şef Jay Sertkafa apar küt çekerdi. | Open Subtitles | الرّئيس جيي سترونجبوو , أستخدم العارضة لتدعمه |
Amerikan Başkanı ay sona ermeden mesajı alacak. | Open Subtitles | أنّ الرّئيس الأمريكيّ سيتلقّى رسالته قبل نهاية الشّهر |
Başkanın öldürülmesinden sonra isim kaydı yapmayı bıraktık. | Open Subtitles | لا, توقّفنا عن أخذ الأسماء بعد أن قُتِل الرّئيس |
patronu yakalamamızı sağlayacak olan tanıktı. | Open Subtitles | لقد كان الشّاهد الذي كان بإمكانه أن يقضي على الرّئيس. |
-Tüfek Arabın ruhundadır. -Resuli Berberi, Başkanım. | Open Subtitles | البُندقيّة هي روح العرب الرّسولي) بربريّ يا سيّدي الرّئيس) |