| Ben Jones'u arar, Şişeyi açık arttırmaya sokmanın bir yolunu bulmaya çalışırım. | Open Subtitles | سأتصل بجونز لكي يجد لنا طريقة لوضع هذه الزجاجة في المزاد |
| - Biliyorum. Bir şişenin içine mektup koymak gibi. Ama o Şişeyi denize atmak zorundaydım. | Open Subtitles | انها مثل رسالة في زجاجة لكني كان على القاء تلك الزجاجة في المياه |
| Bu Şişeyi suda, cesedin bulunduğu yerde gördüğümü hatırlıyorum. | Open Subtitles | ذلك، أتذكر رؤية هذه الزجاجة في الماء حيث تم العثور على جثة. |
| Bu Şişeyi tatlısına dökeceksin. | Open Subtitles | اسكبي هذه الزجاجة في البودنغ خاصتها |
| Evet, Şişeyi çöp kovanızda bulduk. | Open Subtitles | أجل. لقد وجدنا الزجاجة في قمامتك. |
| Şişeyi birkaç dakikalığına dondurucuya atıyorsun ve harika bir kıvama geliyor. | Open Subtitles | تضعين الزجاجة في الثلاجة لوقت قصير |
| # Bu Şişeyi suratında paralayacağım# | Open Subtitles | سأكسر هذه الزجاجة في وجهك |
| # Bu Şişeyi suratında paralayacağım # | Open Subtitles | سألوّح بهذه الزجاجة في وجهك |
| O Şişeyi görmek zorunda kalmayacağım bir yerlere sok! | Open Subtitles | -ضع هذه الزجاجة في مكان لا تجده |
| - Şişeyi içeride mi bıraktık? | Open Subtitles | هل تركنا الزجاجة في الداخل؟ |
| Şişeyi kaldır, çöpe at! | Open Subtitles | ارمي الزجاجة في الخلف |
| Şişeyi kaldır, çöpe at! | Open Subtitles | ارمي الزجاجة في الخلف |
| Aslında, Şişeyi ben çevirmiştim. | Open Subtitles | -لقد أدرت الزجاجة في الواقع -نعم |
| Şişeyi elime bilerek verdi. | Open Subtitles | وضعت الزجاجة في يدي تعمداً |