Ve içine son anda çok az arsenik karıştırılmış bir ilaç. | Open Subtitles | ودوائها تم خلطه الساعه الحادية عشر بقطرات قليله جدا من الزرنيخ |
arsenik yiyeceklere ufak ufak karıştırıldığı için kişi zehirlendiğinin farkına varamıyor. | Open Subtitles | ومع إضافة الزرنيخ تدريجياً في الطعام، الضحية لا يشك غالباً بشيء |
Ya da benimle yanacaksın ve tonlarca arsenik, cıva, sülfür de öyle. | Open Subtitles | أو ستحترق معي و كل طن من الزرنيخ و الزئبق و الكبريت |
Mary arsenik yanaklarına renk verse de öksürüğüne yardımcı olmayacaktır. | Open Subtitles | ماري، الزرنيخ سيرجع لون خدوده لكن لن يساعد في سعاله |
Yüksek dozda arsenik, kanser ve kalp hastalıklarıyla doğrudan bağlantılıdır. | TED | ووجود مستويات عالية من الزرنيخ مرتبطة بشكل مباشر بالسرطان وأمراض القلب. |
Aslında aklımda olan senin şarabına biraz arsenik katmaktı. | Open Subtitles | ما كان يجول بخاطرى حقا, هو ان اخلط بعض الزرنيخ فى كأس نبيذك |
Bahse girerim tüm bunlar kadının yanlışlıkla tuz yerine arsenik kullanmasından olmuştur. | Open Subtitles | أراهن انها ستدّعى انها اخطأت فى اعطاء الزرنيخ على انه ملح |
Pekala. İçinde ölümcül derecede arsenik yok. | Open Subtitles | حسن, لم يكن هناك كمية كافية من الزرنيخ لتكون مميتة |
Ama, size sabah da söylediğim gibi arsenik vücutta birikebilir. | Open Subtitles | ولكن, كما قلت لك سابقا, ان الزرنيخ تاثيرة يتجمع |
Eğer zemin suyu kirliyse veya arsenikliyse, ya da arsenik gazı bir çeşit yanıcı karışım yarattıysa. | Open Subtitles | ولو أن المياه الجوفية ملوثة, فإن الزرنيخ أو غازاته يمكن أن تكون مزيج قابل للاشتعال. |
arsenik bizi öldürüyorsa, bu da onları öldürebilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون ضار لهم مثل الزرنيخ بالنسبة لنا |
Buraya getirilmeden önce yanımda arsenik taşımıyordum. | Open Subtitles | لست متأكدة أننى أحضرت الزرنيخ معى عند إختطافى من الشارع. |
Bende arsenik etkisi yaratıyor. Her yeni küçük damla etkiyi ikiye katlıyor. | Open Subtitles | الأمر بالنسبة لي مثل الزرنيخ كل جرعة صغيرة تضاعف التأثير |
Toluen, arsenik ve kurşun testleri negatif çıktı. | Open Subtitles | جاءت نتائج العينات سلبية للتوليووين، الزرنيخ و الرصاص |
İstiridyelerin içindeki arsenik, onu bir süre ortalıktan uzaklaştıracaktı. | Open Subtitles | الزرنيخ في المحار أبقى إيرنست خارج طريق الأذى |
Böcek ilaçlarında arsenik bulunurdu değil mi? | Open Subtitles | الزرنيخ مازال يستخدم في المبيدات ، أليس كذلك ؟ |
Henry, 4 çocuğun da arsenik zehirlenmesinden öldüğünü doğruladı. | Open Subtitles | هنري اثبت ان سبب الوفاة الاربعة . هو تسممم حاد بواسطة الزرنيخ |
arseniği, polise götürmeden önce, aldığı örneğin içine koydu. | Open Subtitles | لقد أضاف الزرنيخ للعينة التي أخذها قبل أن يعطيها للشرطة |
Doktorumla bir şeyler ayarlasanız... ya da aşçıya omletimi arsenikle tatlandırmasını söyleseniz daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | يجدر بك أن ترتب مع طبيبي أو تجعل طباخي يضع الزرنيخ في طعامي؟ |
Bu pigmentin yüksek zehirlilik içerdiği, 1822'de arseniğin içeriğinin yayınlanmasına kadar bilinmiyordu. | TED | بقيت السمية الشديدة لهذه الألوان الخضراء غير معروفة حتى تم نشر وصفة الزرنيخ في 1822. |
Orda sadece karın ağrısı yaratacak kadar arsenic vardı. | Open Subtitles | كان فقط ما يكفي من الزرنيخ لإعطاء الناس ألم بالمعدة |
arsenikten daha güçlü. arsenikten daha güçlü. | Open Subtitles | ـ اقوى من الزرنيخ ـ انه اقوى من الزرنيخ |