Harika bir vazo olduğunu belirtmeliyim. Antika tahminimce. | Open Subtitles | أيمكنني القول أن تلك الزهرية رائعة مصنوعة يدوية ومدقنة |
Böyle çirkin bir vazo verdiği için kovulacak, değil mi? | Open Subtitles | سيتم طرده لإهداءه لمثل هذه الزهرية القبيحة |
Bu vazoyu çantanda buldum, şey, feci kokuyordu, ben de temizledim. | Open Subtitles | وجدت تلك الزهرية في حقيبتك، وحسنا، فظيعة كانت رائحتها، لذا نظّفتها. |
Şİmdi, eğer siyah vazoyu kaldırırsanız tepedeki şekil gibi gözükür. | TED | الأن لو تستطيع أن تأخذ الزهرية السوداء ستبدو مثل الرقم الذي بأﻷعلى. |
Kırmızı. Zaten aldığım pembe, mavi ve yeşillerle takım olacak. | Open Subtitles | حبوب حمراء، ستليق بالحبوب الزهرية والزرقاء والخضراء التي أتناولها أساساً |
Yüksek topuklu ayakkabılar giymek zorunda olmadığımı, pembe renkli kıyafetler giymek zorunda olmadığımı anladım, ve ortama uyum sağladım. | TED | مكان لا يتوجب علي فيه ان ارتدي كعباً عالياً ولا يتوجب علي ان ارتدي الالوان الزهرية مكانٌ اشعر انني انتمي إليه |
O vazonun 600 yıllık olduğuna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | ـ أتصدق أن تلك الزهرية تعود إلى 600 سنة خلت ؟ |
Harika bir vazo olduğunu belirtmeliyim. Antika tahminimce. | Open Subtitles | أيمكنني القول أن تلك الزهرية رائعة مصنوعة يدوية ومدقنة |
vazo zaten kırılmıştır. | Open Subtitles | فمن الأفضل أن تستمر باللعب فقد انكسرت الزهرية بالفعل |
Kolaydan başlayalım, vazo ilüzyonunu ele alalım, sağdakini ele alalım. | TED | حسنا , دعونا أولا نبسط لغز "وهم الزهرية" أصنع الشىء على اليمين |
Bu vazo koleksiyonumun en değerli parçası. Onu geri alma niyetindeyim. | Open Subtitles | هذه "الزهرية" زينة مجموعتي كنتُ أنوي إستعادتها |
Hepimiz aynı hamurdan yoğrulsak da testi ile vazo aynı olamaz. | Open Subtitles | "بالرغم من أننا خلقنا من نفس الطين فإنالإبريقليسمثل الزهرية" |
O aslında Frank'in annesinden geri kalanları sakladığımız vazo. | Open Subtitles | تلك الزهرية تحتوي على رفات أم فرانكي |
vazoyu o sakarlıkla devirmeseydiniz bile, benimle yemek yemenizi isteyecektim sizden. Gelin hadi. | Open Subtitles | كنت سأدعوكِ لتناول الغداء معى حتى إن لم توقعى الزهرية |
vazoyu o sakarlıkla devirmeseydiniz bile, benimle yemek yemenizi isteyecektim sizden. | Open Subtitles | كنت سأدعوكِ لتناول الغداء معى حتى إن لم توقعى الزهرية |
Ne yapsaydım ? - Bence o lanet vazoyu alsan iyi olurdu. - Ucuz bir taklitti! | Open Subtitles | المفروض ان تحضري الزهرية لكنك لم تكن تريدها, إنها رخيصة |
Ne olursa olsun, vazoyu almasına izin verme. Anlaşıldı. | Open Subtitles | مهما كلّفك الأمر، لا تدعه يرحل بتلك الزهرية |
İlk performansımıza sıra geldiğinde, pembe tütüyü giyeceğim için çok heyecanlıydım. | TED | عندما حان موعد تقديم عرضنا الأول كنت متحمسة بشدة لارتداء التنورة القصيرة الزهرية الجميلة |
Cırtlak pembe ceketimin içindeki özgüvenli gülüşe bakın. | TED | انظروا إلي هذه الإبتسامة الواثقة والسترة الزهرية اللامعة، |
Köşeyi döndük ve en muhteşem sahneye tanık oldum, binlerce ve binlerce pembe flamingo, kelimenin tam anlamıyla görüşünüzün sonuna kadar uzanan pembe bir halı. | TED | حيث كنا ندور على منعطف .. ورأيت أجمل مشهد .. لألآف وألآف من طيور النحام الزهرية منبسطة على مدى البصر كنسيج زهري |
Ama ikinci vazoya bakarsanız vazonun alt kısmında yerinde olmayan bir tane boncuk var. | Open Subtitles | ولن إن نظرت الى الزهرية الآخرى فيوجد حبه واحده فى قاع الوعاء خارج مكانها |
Buna rağmen bu Etruria vazosunu masanın üzerine koymak saygısızlık. | Open Subtitles | ... تلك الزهرية التي تستضيفهـا المنضدة الصغيرة مُدنسة |
Kurumuş çiçekleri vazodan çıkartıyorum. | Open Subtitles | وأخرج الزهور الميتة من الزهرية |