Doğu Yakası Televizyon ve Mikrodalga Programlama'nın yeni başkan yardımcısıyım. | Open Subtitles | أنا النائب الجديد لرئيس تلفزيون الساحل الشرقي ومبرمج فرن المايكرويف |
Bahisçilerin Doğu Yakası kadar uzaklardan bile gelmekte olduklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت أن الرهانات تأتي بعيدا من مناطق الساحل الشرقي الأن |
Ondan sonra da Doğu Sahili önüme serilecek. Nihayetinde büyük ulusumuz yeniden birleşmeli. | Open Subtitles | وبعد ذلك سيكون الساحل الشرقي مفتوحاً، في النهاية، على بلادنا العظيمة أن تتحد |
Seyahatte olmadığım zamanlar Kuzey Amerika'nın doğu sahilinde yaşıyorum. | TED | أنا أقطن على الساحل الشرقي لأمريكا الشمالية عندما لا أكون مسافرا، |
Önce South Beach, sonra da Doğu kıyısı'nı ele geçireceğiz. | Open Subtitles | أعني، نستولي على الشاطئ الجنوبي، ومن ثم الساحل الشرقي يأكمله. |
Liman Festivaline. doğu sahilinin en muhteşem havai fişek gösterilerine. | Open Subtitles | هاربورفست - أكبر عرض للألعاب النارية على الساحل الشرقي - |
East Coast'a karşı West Coast olayına noktayı koyan ben oldum. | Open Subtitles | انا من وضع حدا لهذه كان الساحل الشرقي مقابل الساحل الغربي. |
Doğu Yakası ile Batı Yakası arasındaki çekişmenin nedeni ne? | Open Subtitles | ما مسألة الساحل الشرقي والساحل الغربي هذه ؟ |
Doğu Yakası'nda ışığın az olduğu konusundaki yanlış inanış üzerine uzun uzun konuşması ihtiyaçtan değildi anlayacağınız. | Open Subtitles | مع الستائر المسرحية التي على الحائط من أجل المُناقشاتِ الطويلةِ بخصوص التقليل من شأن جودات الإضاءة على الساحل الشرقي. |
Bir de Doğu Yakası Barlar Birliği'nin veri tabanına bakalım. | Open Subtitles | حسناً هذا ما أريد فعله لنتصل بهيئة الحانات في الساحل الشرقي |
Burası ABD'nin Doğu Sahili. | TED | هذا هو الساحل الشرقي للولايات الأمريكية. |
Batı sahili, Doğu Sahili. NWA, Halk Düşmanı. | Open Subtitles | الساحل الغربي , الساحل الشرقي عدو المجتمع |
Kuzey Amerika'nın Doğu Sahili, herhangi bir yaz akşamından farksız gözüküyor. | Open Subtitles | على الساحل الشرقي لأمريكا الشمالية يَبْدو المساء مثل مساء أي صيفِ آخرِ |
Hmm. Rus saldırı denizaltılarını doğu sahilinde her limana yerleştiriliyor. | Open Subtitles | تمركزت غواصات الهجوم الروسية الآن بالقرب من كل ميناء على الساحل الشرقي |
Bu dün tam olarak neler olduğunu tek GMT At Doğu kıyısı | Open Subtitles | وهذا ماحصل بالضبط في الأمس في الساعة الواحدة ظهراً بتوقيت الساحل الشرقي |
Bak, gitmene izin verirsem, yeniden patlayabilir ve doğu sahilinin yarısını havaya uçurabilirsin. | Open Subtitles | , أنظر , يمكنني أن أدعك تذهب و سوف تنفجر مجدداً و حينها يمكنك أن تفجر نصف الساحل الشرقي |
The Privvy Invitational, Grosspoint Grand East Coast Summit. | Open Subtitles | دعوات خاصة , نقاط كثيرة قمة الساحل الشرقي |
29 yıl önce doğu kıyısındaki en iyi Japon eriştesi yeriydi. | Open Subtitles | قبل 29 عاما, كان يقدم أفضل رامن مشترك في الساحل الشرقي. |
doğu yakasında insanların sevdiği Step Tavuğu isimli bir kuş vardı. | TED | كان هناك طائر يدعى بدجاجة هِيثْأحبها سكان الساحل الشرقي |
İngiltere'nin doğu kıyılarında büyük hasar meydana gelebilir. | Open Subtitles | قد تسبب فيضانا لمناطق الساحل الشرقي لانجلترا |
Batı yakası rap'çileri hala doğu yakasına geçmekten korkuyor. | Open Subtitles | فنانين الراب بالساحل الغربي مازالو قلقين بشأن الذهاب إلى الساحل الشرقي |
Bence artık doğu kıyılarındaki cennetlere ayak basma vakti geldi. | Open Subtitles | إذاً نحن مستعدين للتوجه إلى تلك الجنة على الساحل الشرقي |
doğu kıyısını kıç üstü oturtacak süper bir numara bulmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أجد عمل مثير لأقاتل الساحل الشرقي وأتغلب عليه |
Sesüstü hızda hareket eden bir cisim Birleşik Devletler'in doğu kıyısına doğru hareket etmektedir. | Open Subtitles | شيء كبير يحلق بسرعة تفوق سرعة الصوت باتجاه الساحل الشرقي من الولايات المتحدة. |
bu ağaç doğu kıyısında neredeyse hiç yok fakat bu kabuk yeni soyulmuş. | Open Subtitles | شجرة معدومة الوجود تقريبا في الساحل الشرقي لكن هذا اللحاء تم تقشييره مؤخرًا |
Burada Doğu kıyısının yarısını yok edecek sinir gazı var. | Open Subtitles | هناك ما يكفي من غاز الأعصاب هنا لتمحو نصف الساحل الشرقي. |