ويكيبيديا

    "الساحل الغربي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Batı Yakası
        
    • Batı Kıyısı
        
    • batı kıyısında
        
    • West Coast
        
    • Batı sahili
        
    • Batı Yakasındaki
        
    • Batı yakasında
        
    • batı yakasının
        
    • batı sahiline
        
    • batı yakasına
        
    • batı sahilindeki
        
    • batı kıyısındaki
        
    • 'nın batı
        
    O yaşlı adam Batı Yakası'nın en büyük mafya babası. Open Subtitles ذلك العجوز كان من أكبر أسياد الجريمة في الساحل الغربي
    Onlara Sparazza'yı vereceğim, Batı Yakası birliğine hediye paketi olarak. Open Subtitles ساعطيهم سابرازا و الساحل الغربي باكمله علي طبق من ذهب
    Size bahsetmekte olduğum bu sistem, Batı Kıyısı açıkları -- tektonik plakalara bir arada, Juan de Fuca tektonik plakası. TED إذاً هذا هو النظام الذي أتحدث عنه من الساحل الغربي – متوافقا مع الصفيحة التكتونية صفيحة خوان دي فوكا التكتونية
    Burada batı kıyısında, sizler de ormanlarınızı tahrip ettiniz. TED هنا ، على الساحل الغربي ، لقد هدمتم غاباتكم.
    East Coast'a karşı West Coast olayına noktayı koyan ben oldum. Open Subtitles انا من وضع حدا لهذه كان الساحل الشرقي مقابل الساحل الغربي.
    Başkomiser, o imzaya ihtiyacımız var yoksa tüm Batı sahili buzla kaplanacak. Open Subtitles كابتن، نحتاح لذلك التوقيع وإلا فإن الساحل الغربي بأكمله سيكون مغطى بالجليد
    Önümüzdeki dönemin Batı Yakasındaki en büyük partisini kaçırmaya niyetim yok. Open Subtitles اعتقدت أني لن أفوت علي أكبر حفلة تقام على الساحل الغربي و التي كنت أتطلع إليها طوال الفصل الدراسي
    Kaliforniya'da, Batı yakasında veya dünyanın başka yerlerinde yaşayan arkadaşların, ailen veya iş arkadaşların olduğunu düşün. TED فكر في أصدقائك وأهلك وزملاء عملك في كاليفورنيا، على الساحل الغربي أو في مناطق أخرى من العالم.
    Biyoloji ve fizik alanında Batı Yakası'nın en iyi okuludur. Open Subtitles إنها أفضل جامعة في الساحل الغربي في الأحياء العلوم والفيزيائية.
    Çocuklarına daha yakın olmak için Batı Yakası'na taşınmaya karar vermişti ve uzun mesafeli bir ilişki de istemiyordu. TED قررت الانتقال إلى الساحل الغربي لتكون قريبة من أولادها، ولم ترغب في علاقة عن بعد.
    Teğmen Kali, beş yıl önce tanıştığım Batı Yakası'ndan bir sokak ressamı. Open Subtitles لاتيني كيلي هو رسام من الساحل الغربي , قتل في الشوارع قبل خمسة سنين
    Doğu Yakası'nda "şeytanın bacağını kır" Batı Yakası'nda "dişini kır" demek. Open Subtitles "في الساحل الشرقي "الساق المكسورة "وفي الساحل الغربي " فقدانك لسن
    Beraberken Batı Yakası'nda yapabileceğim bir iş teklifi aldığımı öğreneceğini biliyordum. Open Subtitles كنت اعرف انك ستجدين هذا العرض عندما كنا معا لي لكي اعمل على الساحل الغربي
    Bunların yaklaşık üçte biri, çoğu Batı Kıyısı'na yerleşmiş ve yıllardır orada yaşayan göçmenlerdi. TED حوالي الثلث منهم مهاجرين، الكثير من الذين استقروا في الساحل الغربي وعاشوا هناك لعقود.
    96'da tuhaf birkaç şarkı duymuşlar. Ve bu tuhaf şarkıların tipik Batı Kıyısı balinalarına ait olduğu ortaya çıkmış. TED ولكن في عام 96 بدا العلماء بالاستماع الى نغمات غريبة وقد تبين ان تلك النغمات هي نغمات حيتان الساحل الغربي
    Şey, gelmeli. Bu batı kıyısında örgütlü suç işleyen önde gelen kişilerden bazılarının bir listesi... Open Subtitles لابد من ذلك إنها قائمة أعلى عشر زعماء جريمة منظمة في الساحل الغربي
    Bay Başkan, batı kıyısında bir AWAC'ımız var. Open Subtitles سيدي الرئيس لدينا طائرة أستطلاع على الساحل الغربي
    Onu heyecanlandırma ama ilk West Coast rakamları geldi... Open Subtitles لا تجعله يتحمّس، أولى أرقام الساحل الغربي وردت،
    Onu heyecanlandırma ama ilk West Coast rakamları geldi... Open Subtitles لا تجعله يتحمّس، أولى أرقام الساحل الغربي وردت،
    Batı sahili'nin en prestijli psikiyatri kliniğinin yöneticisi. Open Subtitles رئيس معهد الطب النفسي الرفيع المستوى المعروف في الساحل الغربي
    Bu onun Batı Yakasındaki büyük kaçakçılık işini bir arada tutmasına engel olmadı. Open Subtitles ذلك لم يمنعه من بناء أكبر عمليات التهريب المشهورة في الساحل الغربي
    - Karısına. O, onun karısı. - Batı yakasında kaç tane bakkal var? Open Subtitles زوجته، إنها زوجته كم عدد المتاجر علي الساحل الغربي
    Belalı adam. Meksikalılar haricinde batı yakasının en büyük eroin dağıtıcısı. Open Subtitles رجل سيء، خارج الحدود المكسيكية إنه أكبر موزع هيروين على الساحل الغربي
    Ve o zaman gercekten zeki olmak zorunda olduğuma karar verdim. Bu işi batı sahiline taşıyabilirdim. TED وبعدها قررت أنني يجب أن أكون ذكياً، يجب أن أغتنم فرصة هذا العمل في الساحل الغربي.
    Şimdi Kuzey Amerika'nın batı yakasına gittiğimizi ve gece gökyüzüne baktığımızı hayal edelim. İşte bir bahar gecesi göreceğimiz manzara. TED الآن, إذا تخيلنا التوجه إلى الساحل الغربي لأمريكا الشمالية والنظر عبر السماء ليلاً هذا ما سنراه في ليلة من فصل الربيع
    Almanya'nın Avrupa'nın batı sahilindeki istihkamlarını gösteren Atlantik Duvarı'nın haritasını çaldı. Open Subtitles (الذي سرق خريطة (أتلانتِك وول (الخاصة بـ(ألمانيا تحصيناتهم على مدى (الساحل الغربي لـ(أوربا
    Bergen ülkenin batı kıyısındaki fiyortlarda küçük bir kent. Open Subtitles وهي بلدة صغيرة في المضايق من الساحل الغربي.
    Şimdi, bugünün Fransa'sı Galya'nın batı kıyısının yakınındaki tarım yapan küçük bir köyde Veneti kabilesinde oturan bir druid. TED هي الآن كاهنة مقيمة لقبيلة فينتي في قرية زراعية صغيرة بالقرب من الساحل الغربي لغال فيما يعرف الآن بفرنسا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد