- İki saattir arıyorum ve açmıyor. - Evet, tamam. | Open Subtitles | لكن حاولت الإتصال به في الساعتين الأخيرتين وهو لا يردّ. |
İki saattir oradan bana Bambi gibi bakan arkadaş kim? | Open Subtitles | من صديقي هذا الذي ظل يحدق بي طوال الساعتين الماضيتين؟ |
Son 2 saatte, biraz iyi gidiyor, 0.5 cm yağmur geldi. Ama bu yeterli değil. | Open Subtitles | خلال الساعتين الماضيتين, هطل 1 سنتمر من الامطار وهدا غير كافي |
Bak, Son 2 saatimi ailenle konuşma yaparak geçirdim. | Open Subtitles | انظر ، انا امضيت الساعتين الماضيتين أتحدث مع والديك |
Son iki saati neler anlatarak geçirdiğimi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين ما الذي قضيت الساعتين الأخيرتين في مناقشته؟ |
Ve birbuçuk ya da iki saatlik bir süre sonunda kendini daha iyi hissetmeye başladı. | TED | على مدار الساعة القادمة والنصف او الساعتين, بدأت تشعر بتحسن. |
2 saatten fazla zamandır ortada yoksun. Çok merak ettim. | Open Subtitles | لقد كنت ذاهبة لما يزيد عن الساعتين كنت قلقا عليك |
Son iki saat içinde şu ağacın yanından 4. kez geçiyoruz. | Open Subtitles | إذاً هذه رابع مرّة نمرّ على هذه الشجرة خلال الساعتين الماضيتين |
Çıtı çıkmadı. Son iki saattir kımıldamadı bile. | Open Subtitles | لم يتحرك ولا حركة واحدة منذ الساعتين الماضيتين |
Neredeyse iki saattir falan saçmalıyorum sanırım. | Open Subtitles | أعني، لقد كنت أهذي لما يقرب من الساعتين الآن؟ |
Son iki saattir ne zaman sen dağıtsan, o kazanıyor. Hayır, her zaman değil. | Open Subtitles | طوال الساعتين الماضيتين ، كلما قمت أنت بالمداولة فإنه يربح |
Ama son 2 saattir öyle. | Open Subtitles | لا ، ليس فى كل مرة و لكن طوال الساعتين الماضيتين |
Maskenin ardındaki adamı yalnızca birkaç saattir gizlemeye çalışıyorum ve bu pek kolay değilmiş. | Open Subtitles | وقد أمضيت الساعتين الماضيتين محاولة التستر على البطل المجهول |
Onları bulup, verdiğim saatte ne olduğunu bulmalıyım. | Open Subtitles | سوف اجدهما وما الذي مخبأ في الساعتين اللتي اعطيتهما |
Görme ve motor nöronları ile sözel tepkileri son iki saatte daha da iyiye gitti. | Open Subtitles | العين والحركة والصوت يستجيبون لقد تحسنت لحالة الإستقرار في الساعتين الماضيتين |
Son iki saatte, Abby'ler çitin dışındaki vadiye tekrar girmeye başladılar. | Open Subtitles | خلال الساعتين المنصرمتان تتجمع المخلوقات بالوادي خارج السياج |
İki saatimi, sana söylecek zekice bir şeyler bulabilmek için kafamda çeşitli senaryolar kurarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت الساعتين الأخيرتين أتخيّل سيناريوهات عديدة في رأسي، محاولاً أن أتوصّل إلى شيء حاذِق أقوله لكِ. |
Geçen son iki saati hafızamdan silmem gerekiyordu. | Open Subtitles | أنا في حاجة لمحو الراكدة ذكرى الساعتين الماضيتين. |
Sen bana bunca gece içinde sistemin görmek istediğim iki saatlik... | Open Subtitles | أنه في هذا المرة الواحدة أريد أن أرى ، الساعتين من الحذف |
Son iki saatten fazla bir süredir, arkadaşımın hayata geri dönüşünü izledim. | Open Subtitles | في الساعتين الماضيتين، رأيت صديقي وهو يعود إلى الحياة |
Son iki saat içinde tüm şehir tepeden tırnağa sarsılmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | على مدى الساعتين الأخيرتين، يبدو أنّ مدينتنا بأسرها أصيبت بضربة في الصميم. |
Ellerinden geleni yapıyorlar, ...ama iki saatimizi aksini savunmak için harcadık. | Open Subtitles | إنها يبذلان جهدهما ولكننا قضينا الساعتين الماضيتين نناقش العكس |