ويكيبيديا

    "السبب في انه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yüzden
        
    • sebebi
        
    Ben de Richard'a söyledim, bu yüzden o kendisi buraya geldi. Open Subtitles أبلغت ريتشارد, وهذا هو السبب في انه جاء الى. هنا شخصيا.
    Demek o yüzden etrafında köpek yavrusu gibi zıplayıp duruyor. Open Subtitles لهذا هو السبب في انه يتراقص من حوله وكأنه جرو.
    O yüzden şu anda parmaklıklar arkasında. Open Subtitles هذا هو السبب في انه وراء القضبان ونحن نتكلم.
    Peterson gerçeği keşfetmişti. Bu yüzden kendini öldürdü. Open Subtitles أكتشف بيترسون الحقيقة وهذا هو السبب في انه قتل نفسه
    - Göğsündeki ağrının ve merdivenleri çıkarken Everest'e tırmanıyormuş gibi hissetmesinin sebebi bu. Open Subtitles حسنا، وهذا هو السبب في انه يعاني من الآم في الصدر ولهذا فان تسلق السلالم تشعرك كأنها جبل ايفرست
    Askeri istihbarattaydı, o yüzden Rusça eğitimi aldı. Open Subtitles كان في الاستخبارات العسكرية هذا هو السبب في انه تلقى تدريبا علي الروسية
    Ama bu yüzden bu kadar iyi bir başkandı. Open Subtitles لكن هذا هو السبب في انه كان مثل هذا الرئيس جيد.
    İşte bu yüzden burdan asla canlı çıkamayacak. Open Subtitles وهذا هو السبب في انه لن يغادر هنا على قيد الحياة.
    İşte bu yüzden burdan asla canlı çıkamayacak. Open Subtitles وهذا هو السبب في انه لن يغادر هنا على قيد الحياة.
    O yüzden evde kalıp çocuğuma bakmalıyım çünkü ben iyi bir babayım. Open Subtitles هذا هو السبب في انه يجب ان ابقى في البيت واعتني بطفلتي لإنني اب طيب
    Bu yüzden profesyonel hırsız olduğunu düşünmüş. Open Subtitles وهذا هو السبب في انه يعتقد انه كان الموالية.
    Bu yüzden farklı bir kıyafet giyemedim. Open Subtitles هذا هو السبب في انه عمل من الصعب في هذه المهمة؛
    Lillian Stanwick'e o saldırdı ve bu yüzden de işe gelmiyor. Open Subtitles وهاجم stanwick ليليان، وهذا هو السبب في انه لا يحضرون للعمل.
    Bu yüzden suratına buzlu içecek yedi. Bundan eminim. Peki. Open Subtitles هذا هو السبب في انه حصل على الوجه الذائب
    Bu yüzden Pathan, Vishnu, Wardhan ve... ..Varghese ile görüştü. Open Subtitles هذا هو السبب في انه التقى .. .. مع باثان ، فيشنو ، وردان وفارغيز.
    Yağmur yağıyordu, o yüzden arabama binip binmemek konusunda çok seçici davranmadı. Open Subtitles اتذكر انها كانت تمطر وذلك هو السبب في انه لم يكن حريصاً جدا عندما جعلني اوصله
    Bacağı kırılmış. Şişmiş bileği görüyor musun? - Bu yüzden yerinden kıpırdamıyordu. Open Subtitles كانت رجله مكسورة هذا السبب في انه لا يريد التحرك.
    Bacağı kırılmış. Şişmiş bileği görüyor musun? - Bu yüzden yerinden kıpırdamıyordu. Open Subtitles كانت رجله مكسورة هذا السبب في انه لا يريد التحرك.
    Bu yüzden bizimle hiç konuşmamış. Open Subtitles وهذا هو السبب في انه لا يرغب في الحديث معنا
    Daima küçük bir kız olarak kalamazdı. Bu yüzden çekip gitti. Open Subtitles وقال انه لا يمكن أن تستمر في أن ينظم، هذا هو السبب في انه ذهب.
    Garip davranmasının sebebi de bu olabilir. Open Subtitles ربما هذا هو السبب في انه كان يتصرف غريبة جدا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد