Hiç o kara büyü işlerine bulaşmadım. Bir türlü anlayamadım. | Open Subtitles | لم يسبق وأن أثار السحر الأسود اهتمامي لم أستطع تعلّمه |
Bana tüm gün boyunca kara büyü yapmamı söyleyen sesler duyacağım ve onları durduran tek şey ilaçlar olacak o zaman... | Open Subtitles | لو كان لدى أصوات تحدثى طوال اليوم لأفعل السحر الأسود و أنا أعرف أن هذه الحبوب الشئ الوحيد الذى يوٌفف الأصوات |
Biraz kara büyü yapmayı bilmiyorsan bu küçük canavarlarda bol sayıda numara var. | Open Subtitles | حسناً ، إذا لم تقم ببعض أعمال السحر الأسود فلدى هؤلاء الأوغاد العديد من الحيل |
Ayrıca zavallı bir tavuk, kara büyüyle uyutulacak. | Open Subtitles | أيضاً , دجاجة مسكينة ستوهب إلى النوم بوسائط السحر الأسود |
Eski bir Mısır mezhebiydi. kara büyüye çok meraklıydılar. | Open Subtitles | لقد كانت عبادة مصرية قديمة متبحرة في السحر الأسود |
Yerlilerin bunları "kara büyü"lerinde kullandığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلم السكان إستخدموهم فى عمل شعائر السحر الأسود |
Eğer kara büyü güçleri alabiliyorsa o zaman beyaz büyü de aynısını yapabilir. | Open Subtitles | لذا إن كان السحر الأسود يُجرّدنا من القدرات، فالسحر الأبيض قد يفعل العكس، صحيح؟ لنبدأ البحث |
Prof. Quirrell kara büyü'ye karşı savunma dersi öğretmenin olacak. | Open Subtitles | هاري، هذا هو الأستاذ كويريل سيكون معلمك للدفاع ضد السحر الأسود |
Cadılar, kara büyü, tüm bunlar gerçek mi? | Open Subtitles | أعني المشعوذات السحر الأسود وكل هذه الأشياء, حقيقية؟ |
Ailen, senin gibi kara büyü yapıyordu. | Open Subtitles | إن أبواك كانا يمارسان السحر الأسود مثلك. |
Vücudunda kara büyü ayinine dair belirtiler vardı. | Open Subtitles | لقد كانت هناك أدلة محيطة بالجثة تشير إلى طقوس السحر الأسود |
Vücudunda kara büyü ayinine dair belirtiler vardı. | Open Subtitles | لقد كانت هناك أدلة محيطة بالجثة تشير إلى طقوس السحر الأسود |
Bu, biraz eski tarz kara büyü yapmanın vakti geldi demek oluyor. | Open Subtitles | يعني بأنه حان الوقت لاستخدام القليل من السحر الأسود القديم |
Ve bunu ailenin kara büyü mirasına takıntılı olduğum için değil sana değer verdiğim için. | Open Subtitles | وليس بسبب إهتمامي بإرث عائلتُكِ من السحر الأسود ، بل لأنني أهتمُ بكِ، |
Büyü tahtalarıyla ruh çağırıp kara büyüyle ilgili bir şey yaptınız mı? | Open Subtitles | هل لعبتِ بشيء ساحر أو عبثتِ مع السحر الأسود |
Beni hayatta tutan kara büyüyle büyülendiğine hiç şüphe yok. | Open Subtitles | مسحور لا شك بواسطة السحر الأسود نفسه الذي أبقاني على قيد الحياة |
"Doğaüstü" kelimesi söylendiğinde, herkesin aklı hemen kara büyüye gidiyor. | Open Subtitles | "عندما تقول كلمة "سحري الجميع يظن تلقائياً أنه السحر الأسود |
Ama burada kara büyüden bahsediyoruz ve Kara büyünün olduğu yerde bir de bedel vardır. | Open Subtitles | لكن سيكون ذلك خلال السحر الأسود وهناك دائماً ثمن خلال السحر الأسود |
"Kara büyünün gücüyle sonsuz gençliği kazanır." | Open Subtitles | باستخدام السحر الأسود لعين الشر ليحصل على شباب أبدي |
karanlık sihir kullanman gerekirdi. | Open Subtitles | وكنتِ ستضطرّين لاستخدام السحر السحر الأسود |
Hayır, ben bilim adamı olduğum, o vudu bebekleriyle oynadığı için. | Open Subtitles | كلا, لأني عالمة و هو يلعب بدمى السحر الأسود |
Ölü numarası yapıp kara büyüyü intikam için kullandı. | Open Subtitles | زيف موته ثم أستخدم السحر الأسود بنفسه لينتقم |
Seni buraya hapseden kişi bu aynaya çok fazla Karanlık büyü yüklemiş. | Open Subtitles | الشخص الذي احتجزك داخلها أشبعها بكمّيّة كبيرة مِن السحر الأسود |
Planım, karanlık sihri yok etmekti... İçimdeki karanlık sihri. | Open Subtitles | بل القضاء على السحر الأسود السحر الأسود الذي بداخلي |
Bana karabüyü saçmalıkları anlatma. | Open Subtitles | نوع من السحر الأسود الأفريقى |