kanser tedavisi için 21. yüzyılın tıbbı tedavilerine ve ilaçlarına sahibiz; ama teşhis için elimizde hala 20. yüzyılın prosedür ve işlemleri var, o da eğer varsa. | TED | لدينا اليوم علاجات طبية وأدوية لعلاج السرطان من القرن 21، لكن ما زلنا نعمل بإجراءات القرن 20 في التشخيص، وهذا إن وجدت. |
Ölümcül bir kanser öyküsünü bir video oyunu aracılığı ile paylaşmamız size biraz şaşırtıcı gelebilir. | TED | ربما أنت متفاجئ قليلّا لأننا اخترنا مشاركة قصتنا عن السرطان من خلال لعبة. |
Örneğin kanser, nefes analiziyle tanı için en çok araştırılan adaylar arasında. | TED | على سبيل المثال: أمراض السرطان من أكثر المرشحين بحثاً للتشخيص من خلال تحليل التنفُّس. |
İşte bu şekilde, bir kanser, zararsızdan, ölümcüle doğru değişiyor. | TED | وهذا في الواقع هو كيف يتحول السرطان من كتلة غير مؤذية إلى مميتة. |
- ve floresan ampulü yemekten kanser oldu değil mi? | Open Subtitles | وأتاه مرض السرطان من مضغ زجاج لمبة النيون؟ |
kanser kanınızı koyulaştırıyor bu da pıhtılaşmaya sebep olabilir. | Open Subtitles | يزيد السرطان من كثافة دمائكِ، مما قد ينتج جلطات |
- Kemoterapi onu harap etti, ruhunu tüketti, asaletini, ve sonunda kanser onu bitirdi. | Open Subtitles | العلاج الكيميائي أهدر حياتها، إستنزف روحها، وكرامتها، وتمكن السرطان من الوصول إليها بالنهايه. |
kanser tedavisi ameliyatları konuşma, yeme ve içme yetimi benden aldıktan sonra bir bilgisayarın hayatımın bir kısmını benim yerime yaşadığı bu sanal dünyaya girmek zorunda kaldım. | TED | بعد أن حرمتني جراحات السرطان من القدرة على الكلام والأكل والشرب اضطررت إلى دخول هذا العالم الإفتراضي حيث يعيش الحاسوب جزءا من حياتي نيابة عني |
Gelecekte, kanser ilaçlarının yanlış bölgede bulunmalarını engelleyerek, doğanın kendi nanopartiküllerinden kanser ilacı teslimatı için faydalanmak, yan etkileri azaltmak ve hayat kurtarmak istiyoruz. | TED | ومستقبلاً نحن نريد استغلال جزيئات النانو الخاصة بالطبيعة نفسها لعلاج السرطان وللحد من الآثار الجانبية و إنقاذ حياة المرضى عن طريق منع أدوية السرطان من أن تكون في المكان الخطأ |
Eğer vücuda yayılmadıysa, kanser büyük ihtimalle bir daha ona bela olmayacaktır. | Open Subtitles | إن لم ينتشر السرطان من المحتمل لا يعود -متأكد ؟ |
Ama kanser her zaman belli bir noktadan doğup oradan vücuda yayılır. | Open Subtitles | يبدأ السرطان من نقطة ما دائماً، ثمّ ينتشر من هناك، لذا... |
Aslında bunu bana kanser yaptı. | Open Subtitles | بالواقع , السرطان من عمل هذا بي |
"Selam, kan transferi kanser hücrelerini öldürdü," cinsten mi, yoksa "hey, aile mezarlığında Şerife göre yer varmış' türden mi? | Open Subtitles | "مهلا، لنقل الدم ووقف السرطان من الأكل على قيد الحياة"، أو "مهلا، هناك مساحة-شريف الحجم |
Onu mahveden, kanser | Open Subtitles | السرطان من يقتله |
kanser AIDS yüzünden. | Open Subtitles | السرطان من الأيدز. |
Heh. kanser. Kimden çalmış ki? | Open Subtitles | السرطان من اين سرق هذا؟ |
Butch'a dördüncü derece kanser teşhisi konmuştu. Altı ay ömür biçmişlerdi. | Open Subtitles | تم تشخيص (بوتش) بمرض السرطان من الدرجة الرابعة، وقد تم منحه 6 أشهر ليعيشها بعد ذلك. |