Her korumaya bir inci. Caddelerdeki Gizli panel boyunca onu, güvenli bir yere yerleştirin. | Open Subtitles | لؤلؤة لكل حارس لكى يقوموا بإخراجه بأمان خلال الباب السرى إلى الشوارع |
Belki de Gizli bir acısı vardır, aşkı onu terk etmiştir. | Open Subtitles | ربما لديه بعض الحزن السرى, بعض الحب الذى هجره |
Bunun anlamı, Gizli çalışmalarınızı bir komunist ülkeye teslim edeceğiniz mi? | Open Subtitles | هل معنى هذا انك تخطط ان تعطى عملك السرى الى الدولة الشيوعية ؟ |
Bilirubin 30'dan fazla olmalı. Göbek bağını halledelim. | Open Subtitles | البريليون يجب ان يتعدى الــ30 سوف ابدأ بالخيط السرى |
Hesabındaki para tutarı girildi, şimdi sen kod numaranı gir. | Open Subtitles | الكمية ستوضع فى حسابك وتقوم بوضع الرقم السرى الخاص بك |
Benim Gizli aşk yuvamdır. | Open Subtitles | هو قمرى الممتع و السرى لدى قصر جميل هناك |
Bu, Cuma günü çekildi. Bilyarsk'taki Gizli kompleks. | Open Subtitles | التقطت هذه يوم الجمعة إنه المجمع السرى فى بليارسك |
Bu Billy'nin Gizli şeritli 50'liği gibi bir banknotun parçası. | Open Subtitles | هذه قطعة من ورقة ال 50 دولار مثل تلك الموجودة فى الباركود السرى |
Şu dindarlık taslayan Gizli ajan , izci Dick bile.. | Open Subtitles | ليس حتى العميل السرى المتظاهر بالقوى ولد الكشافة ديك |
Bu yüzden Cizvitlerin Gizli liderini bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | .. لذا اريدك ان تكتشف من هو الزعيم السرى لليسوعيين |
Buna inanamıyorum ibne... ya da ibneler Gizli teslimatı biliyorlardı. | Open Subtitles | أنا لا أصدق ذلك لقد عرف موعد التسليم السرى |
Padişah'ın haremindeki Gizli dünyasının bir eşi daha yoktu. | Open Subtitles | كان العالم السرى لحريم السلطان لم يكن لها مثيل |
Mafyada çalışan Gizli polisin çağırılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أرجو استدعاء الشرطى السرى الذى يعمل لدى تجار المخدرات |
Bize onay vermek için en önde Gizli pozisyonda bekliyor. | Open Subtitles | انه يتقدم نحو الموقع السرى ليعطنا التأكيد |
Bize onay vermek için en önde Gizli pozisyonda bekliyor. | Open Subtitles | انه يتقدم نحو الموقع السرى ليعطنا التأكيد |
Ejderha'nın Gizli adını bildiğini iddia eden sen değil miydin? | Open Subtitles | ألم تكن أنت من أدعى انه يعرف الإسم السرى للتنين ؟ |
Bu adamlara Başkan'ın çok Gizli programını verdiğinizde, sadece rol yapıyordunuz. | Open Subtitles | واعطى هؤلاء الرجال دليل أعمال الرئيس السرى وأنت كنت تتظاهر بأنك معهم |
Saç bandını Göbek bağını düğümlemek için kullan. | Open Subtitles | اخلعى عصابة رأسك استخدميها لربط الحبل السرى |
Ultrason taraması Göbek kordonunun işlevini sürdürdüğünü gösteriyor. | Open Subtitles | تغيرات طبيعيه فى الموجات الصوتيه خلال الحبل السرى |
Senin Göbek bağınla boğulduğu için ölü doğmuş bir ikiz kız kardeşin vardı. | Open Subtitles | , لديك أُختين توأمتين ... توفوا فى الولادة من أثر الإختناق بسبب . حبلك السرى |
Siyah, kum, gelincik... Bayım, kod lâzım. | Open Subtitles | الرمل الاسود ، والخشخاش سيدى , سأحتاج إلى هذا الرقم السرى |
Benim için bir pakedin varmış. kod adım Lazarus. | Open Subtitles | انت عندك طرد لى الكود السرى هو لازاروس |