Şimdi doğru yatağa. İçeri girmeden önce parmaklarını temizlemeyi unutma. | Open Subtitles | الان اذهب الى السرير و لا تنسى ان تمسح اصابعك |
Bir yatağa bağlanmayı ve acı çekmek üzere saatlerce öylece bırakılmayı ondan daha fazla sevmiyorduk. | TED | فنحن لا نحب مثله أن نقيّد إلى السرير و نترك لنعاني لساعات |
Ya bu hatunu yatağa atarsam ve Nancy geri dönerse? | Open Subtitles | ماذا سيحدث اذا كنت مع تلك الفتاة على السرير و عادت نانسى مجددا ؟ |
Demek istediği şu. yatakta çok kötü. Öyle değil mi? | Open Subtitles | انه يقول بأنك عظيم في السرير و هو سيء، صحيح؟ |
Her gece üç kere Yatağın altına bakıyorum katil orada mı diye. | Open Subtitles | السرير و في الحجرة ! لرؤية ما لو كان القاتل يختفي هناك |
Sen gitar çalıyordun, oğlun yataktaydı ve birisi de kamerayı tutuyordu. | Open Subtitles | أنت كنت تعزف على الغيتار, ابنك كان على السرير و شخص ما كان يحمل الكاميرا |
Otur yatağa, kapa çeneni yoksa Tanrı biliyor şu sandalyeyi sana fırlatacağım. | Open Subtitles | إجلسي على السرير, و أسكتى أو سوف أضربك بهذه الكرسي |
Sonra birlikte yatağa yatıyorsunuz, bazen de yere yatıyorsunuz. | Open Subtitles | ثم كلاكما تضطجعان على السرير و أحيانا على الأرضية أيضا |
yatağa gelip benimle televizyon izlemek ister misin? | Open Subtitles | أتريدين الصعود الى السرير و مشاهدة التليفزيون معى ؟ |
Çok yoruldum. yatağa dönüp öğlen yemeğine kadar uyuyacağım. | Open Subtitles | أنا متعبة جداسوف أذهب إلى السرير و انام الى أن يأتي ميعاد الغذاء |
İtiraf etmeliyim, bizi yatağa yatırıp alnımızdan öpme şeklini özledim. | Open Subtitles | عليّ أنّ أقرّ ، أفتقد الطريقة التي تعوّد أنّ يغطينا بها على السرير و يُعطينا قُبلة على الجبهة |
Hani gece yatağa yattığında ve tek istediğin uyumak olduğunda, bir türlü uykuya dalamazsın ya beynin durmak bilmez, devamlı çalışır. | Open Subtitles | إنه مثل ذلك الشعور في الليل, عندما تكون مستلقياً على السرير, و عقلك فقط نشط, و كل ما تريده هو النوم, لكنّك فقط لا تقدر. |
Kızları yatağa yatırıyordum ki kapının çaldığını duydum. | Open Subtitles | كنت أضع الفتيات فى السرير و سمعت طرق على الباب |
Plastik ile yatağa bağladı, tecavüz etti. | Open Subtitles | هو قام بلفها ببلاستيك قرب السرير و اغتصبها |
yatağa evli ve mutlu bir adam olarak girdim ve bir canavar olarak uyandım. | Open Subtitles | ذهبت إلى السرير و سعيد كأي رجل متزوج و انا استيقضت واصبحت وحش |
yatakta uzanıp dergi-kitap okumayı tercih ederim. | Open Subtitles | فأنا أفضل أن أستلقي في السرير و أقرأ المجلات و الروايات |
yatakta onun uyumasını seyrederdim. | Open Subtitles | اعتدت على ان استلقي على السرير و أراقبها و هى نائمة |
Ziyaret saatinde değiliz. Yatağın altına girin, ses çıkarmayın. | Open Subtitles | ساعات الزيارة ليست الآن انزل تحت السرير و لا تعمل أي ضوضاء |
En yakın yatak odasına geç. Yatağın altına gir. - Girdiğin zaman bana haber ver. | Open Subtitles | إذهبي لغرفة النوم التالية إزحفي تحت السرير و أخبريني بوصولك |
Evet. Ayrıca Tiffani de o yataktaydı ve seks yaptık. | Open Subtitles | و كانت (تيفاني) على ذاك السرير و أقمنا علاقة. |