ويكيبيديا

    "السعداء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Mutlu
        
    Çok sayıda Mutlu çalışanı olan organizasyonlar aksinin olduğu organizasyonlara göre üç kat daha fazla gelir elde ediyorlar. TED المنظمات التي لديها الكثير من الموظفين السعداء لديها ثلاثة أضعاف نمو الإيرادات، مقارنة مع المنظمات حيث هذا غير صحيح.
    Zor olmuş olmalı. Tüm buradaki insanların Mutlu olmasını sağlamak. Open Subtitles ولابد أنها كانت صعبة خصوصا مع كل اولئك الاشخاص السعداء
    Sağ olduğun sürece, başkalarının Mutlu anlarını sanki kendininmiş gibi kabul edersin. Open Subtitles لطالما أنتِ حية، لنحسب معاً لحظات الأشخاص السعداء .. لو كانوا مكانكِ
    Demek istediğim şu ki bir mağaza dolusu müşteriyi Mutlu etmek göründüğünden zordur. Open Subtitles كل ما أقوله هو أن إبقاء متجراً مليء بالزبائن السعداء أصعب مما يبدو.
    Mutlu çiftleri takip ediyorlar ve onların her hareketini ve tavrını inceliyorlar. TED يطاردون الازواج السعداء ويدرسون جميع حركاتهم وتصرفاتهم
    Halklardan hükümetlere kadar topluluklar olarak beraber çalışalım, öyle ki bugünün Mutlu bir yaşındaki bebekleri yarının kendinden emin değişim öncüleri olsunlar. TED دعونا نعمل معا كمجتمعات من الجذور إلى الحكومات لنجعل الأطفال السعداء اليوم، صناع التغيير الواثقين بأنفسهم غدا
    Ve yaklaşık altı yıl önce başlayarak, son derece Mutlu insanlar ve nasıl TED و بدأت منذ ستة اعوام أتساءل عن السعداء لاقصى درجة,
    Yıllarca Mutlu insanların bu durumu anlamadığını düşünüp durdum. TED قضيت الكثير من السنوات أفكر أنّ الأشخاص السعداء لا يستطيعون استيعاب ذلك.
    Ve bu resime baktığınız zaman, hemen Mutlu ve mutsuz insan kümelerini fark edeceksiniz, yine, üç ayrılık derecesine kadar yayılıyor. TED وإذا نظرت في هذه الصورة، يمكنك على الفور رؤية مجموعات من الناس السعداء والغاضبين، مرة أخرى، تنتشر لثلاث درجات من الإنفصال.
    Gelin çocuklar, "Küçük Mutlu Cinler"i seyredelim. Open Subtitles تعالوا يا أطفال، دعونا نشاهد الجان الصغار السعداء
    Adam sadece buralarda biraz vals yapıyor... ..ve Mutlu yaşlı zencileri ziyaret ediyor. Open Subtitles يدخل الرجل إلى هنا ويجلس مع الزنوج السعداء
    İşyerinde kendini güvende hisseden Mutlu çalışanlar-- Open Subtitles العمّال السعداء الذين يشعرون بالأمان في وظائفهم.
    Babam Mutlu insanlarï severdi, annem de o yüzden Mutlu görünürdü. Open Subtitles ابي أحب الناس السعداء لذا كانت سعيدة لأجله
    Mutlu insanlar böyle konserlere gitmezler. Open Subtitles الناس السعداء لا يذهبون الى هذه النوعيه من الحفلات
    Mutlu bir adam, böyle bir konsere gitmez. Open Subtitles الناس السعداء لا يذهبون الى هذه النوعيه من الحفلات
    Bizi şehrinizde ya da batıya giderken geçtiğiniz küçük kasabalarda gördünüz ve Mutlu çalışanlarımızın hazırladığı leziz yiyecekleri yediniz. Open Subtitles لقد رأيتنا في مدينتك أو مدينتك طلبت طعاماً شهياً من أحد موظفينا السعداء
    Gülmek zenginlere özgüdür dediğimde, Mutlu insanlar demek istemiştim. Open Subtitles عندما أقول الإبتسامة للأغنياء .. أعني السعداء
    İlişkilerine böyle başlayan birçok Mutlu çift var. Open Subtitles لايمكنني أن أحصي لك عدد الأزواج السعداء الذين بدأوا بهذه الطريقة
    Sakin olup, gün batımlarını el ele izleyenler ise Mutlu olanlardır. Open Subtitles الناس الذين يستطيعون الأسترخاء والتمتع بالغروب وتتشابك ايديهم فى نهايه اليوم هم السعداء
    Şansı açık olanlara kıskanarak bakıyorum doğuştan Mutlu yaşayanlara. Open Subtitles أنظر حسدا لهؤلاء المحظوظين. السعداء في حياتهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد