39 hikayeyi es geçmem gerekecek eğer bu gezi final notumuza eklenmeyecekse. | Open Subtitles | إذا لم تكن هذه السفرة الميدانية لأجل الدرجة النهائية لكنت الآن أنتهيت من 39 قصة |
Sonra da bu gezi ortaya çıktığında, düşündüm ki Paris'e gideriz ve ben de orada söylerim çünkü bu bana göre özeldi. | Open Subtitles | و بعد ذلك عندما ظهرت هذه السفرة اعتقدت اننا سنذهب الى باريس و أنا سأخبرك هناك لأن هذه اللحظة تبدو خاصة |
Oh, o gezi Gulf deki, evet. | Open Subtitles | تلك السفرة أسفل إلى الخليج، نعم. |
Bir de bu yolculuk için işi bıraktığımızı düşün. | Open Subtitles | أنا أعتقد اننا سنترك عملنا من أجل تلك السفرة |
Sistem kayıtlarına göre, son yolculuk Cable Springs'ten başlayıp polislerin onu bulduğu yer olan, anayol yakınında Fremont ile Nodling arasında sonlanmış. | Open Subtitles | طبقاً للنظامِ، السفرة الأخيرة بَدأتْ في فصولِ ربيع السلكِ حول شارعِ رئيسيِ، وإنتهى |
Hadi artık gidelim! Buraya yolculuk etmek kolay olmadı. | Open Subtitles | السفرة هنا كانت لا مهمة يسيرة. |
Bu zavallı kız için oldukça uzun ve tuhaf bir gezi olmuş. | Open Subtitles | إسحبْ a كرسي. هو كَانَ a لمدة طويلة، السفرة الغريبة لهذه البنتِ الفقيرةِ. |
Bu gezi gerçekleşmedi tabi ki. | Open Subtitles | تلك السفرة لم تحدث بالطبع. |
Yoksa bu çok, ama çok sıkıcı bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | ما عدا ذلك، السفرة ستصبح جداًَ مضجرة |
yolculuk nasıldı? | Open Subtitles | هل كانت السفرة جيدة؟ |