Sekreter Rus bir gencin göründüğünü söyledi. Patronuna bir sürü soru sormuş. | Open Subtitles | السكرتيرة قالت ان رجل روسى قد اتى, و سال سيدها عدة اسئلة. |
Annem ve babam boşandı ve babam annemin yerine Sekreter Wang'ı getirdi. | Open Subtitles | أبي وأمي حصلا على الطلاق و والدي اختار السكرتيرة وانغ على والدتي |
sekreteri tavlamaya çalışmayı kes ve kahrolası odayı kontrol et! | Open Subtitles | كف عن مداعبة السكرتيرة و تفقد المكتب اللعين |
- sekreterim size verebilir, kaldığım otel ve programımı da alırsınız. | Open Subtitles | ستعطيه لك السكرتيرة بالإضافة لاسم الفندق وجدول أعمالي |
Soldaki sekreterin, patronun ağzını sulandıracak kadar güzel bacakları var. | Open Subtitles | هذه السكرتيرة على اليسار يبدو أن لها قدمين لتهرول بهم بعيدا عن رئيسها |
Bakan, uzlaşması olanaksız Beyaz Saray ile bugüne kadar gördüğümüz en büyük politik bahislerden birine girdi. | Open Subtitles | بالبيت الأبيض العنيد وضعت السكرتيرة أحد أقوى الرهانات السياسية التي شهدناها على الطرح |
Sekreter kağıtları düzenlemeye gelmiş. | Open Subtitles | السكرتيرة مرت هنا لأخذ بعض الاوراق فى الصباح. يالها من صدمة. |
Bu, uh, gazete ofisinde çalışan Sekreter, dosya katibi, um,... | Open Subtitles | هناك السكرتيرة في مكتب الصحيفة وموظفة المكتب |
- Özür dilerim Sekreter. | Open Subtitles | ـ اعتذر لكِ أيتها السكرتيرة ـ إعتذار غير مقبول |
- Özür dilerim Sekreter. | Open Subtitles | ـ اعتذر لكِ أيتها السكرتيرة ـ إعتذار غير مقبول |
Ve birkaç hafta sonra, o şirin Sekreter kız, tam bir kavga makinesine dönüşmüştü. | Open Subtitles | وبعد أشهر قليلة تحولت تلك السكرتيرة اللطيفة الى آلة عنيفة لصيد الجوائز |
sekreteri tavlamaya çalışmayı kes ve kahrolası odayı kontrol et! | Open Subtitles | كف عن مداعبة السكرتيرة و تفقد المكتب اللعين |
- Aradım sekreteri arayacak. | Open Subtitles | اتصلت بمكتبه، السكرتيرة قالت لي أنه سوف يتصل بنا قريباً |
sekreterim telefonda olduğunu söyledi. Telefonu aldım ve sen kapatmıştın. | Open Subtitles | قالت السكرتيرة أنك على الهاتف ورفعت الخط ولم أجدك |
Sanırım sekreterim yanlış anlamış. | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً. ظننت أنها غلطة من السكرتيرة. |
Diş raporlarıyla oynanırken cesedi sekreterin ofisine sürüklediniz. | Open Subtitles | بينما كان يتم تزييف سجلات الأسنان قمت بسحب الجثة إلى مكتب السكرتيرة |
Bakan Sarah Porter, sizi Özel Ajan'ımız Leroy Gibbs'le tanıştırmak isterim. | Open Subtitles | السكرتيرة سارة بورتر أريدك ان تقابلي عميلنا الخاص جيثرو جيبز |
Tüm ofisin, bugünün Sekreterler Günü olduğunu hatırlamasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتأكد من تذكر كل المكتب أنه يوم السكرتيرة |
3 yıl önce bir hukuk firmasında sekretere saldırdığından hastaneye kapatılmış. | Open Subtitles | لقد أودعت مؤسسة عقلية قبل 3 سنوات بعد ان اعتدت على زميلتها السكرتيرة في شركة محاماة |
Bugün...bizim...benim evime genç, güzel bir kız gelecek, sekreterlik işini görüşmek için. | Open Subtitles | اليوم ستأتى هنا فتاة شابة وجميلة لعمل مقابلة بخصوص وظيفة السكرتيرة |
Yıllar boyu ufak kesikler, sonra da sekreterle son darbe. | Open Subtitles | جروح صغيرة على مر سنوات، ثم طعنة أخيرة، بتلك السكرتيرة |
Ama işin gerçeği o küçük İsveçli sekreteriyle kaçtı. | Open Subtitles | لكن في الواقع كان يستمتع بأوقاته مع السكرتيرة اللطيفة |
Stüdyo tarafından sekreteriniz gelene kadar yanınıza atandım. | Open Subtitles | تم تعييني مؤقتاً من أجلك من الإستديو حتى تحضر السكرتيرة الخاصة بك لقد بدأت بالأمس |
- sekreteriyim. | Open Subtitles | أنا السكرتيرة - طلبت فقط التأكد من راحتك - |
Sen... 20 dakika sonra Başkanın basın sözcüsü bir açıklama yapacak. | Open Subtitles | أنت.. بعد 20 دقيقة من الآن السكرتيرة الصحفية للرئيسة ستقوم بإعلان |
Sekreterine kayıp bir rapor için bağırışı hala aklıma geliyor. | Open Subtitles | أتذكر صراخه على السكرتيرة بسبب فقدان تقرير كان يحتاجه. |
Size söylemiştim, büromu arayıp sekreterime Öz Geçmişinizi bırakın. | Open Subtitles | اسمعي يا آنسة لقد أخبرتك مسبقاً اتصلي بمكتبي و اتركي عنوانك مع السكرتيرة |