Hep şeker yiyorlar ve her zaman kafaları bulanık zihinleri hep dumanlı. | Open Subtitles | يتناولون السكر على طوال الوقت مما يجعل عقولهم مشوشه على طوال الوقت |
Ve bu süre boyunca masaya şeker döküp, onlarla parmaklarımla oynadım. | TED | وبالمقدار نفسه من الوقت كنت اسكب السكر على الطاولة وكنت اللعب به بأصابعي |
Geçen hafta, çirozun üstüne şeker koydum. Delirmiyorum değil mi? | Open Subtitles | الأسبوع الماضي وضعت السكر على حبوب الكبر أنتِ لا تظنين أنني بدأت أخرف؟ |
Neden hepiniz şunun içine biraz daha şeker koymuyorsunuz? | Open Subtitles | لذا, لماذا جميعكم لا تضيفون السكر على هذا؟ |
Fazladan şeker ve şu küçük şemsiye zımbırtılarından alabilir miyim? | Open Subtitles | هل لي بأن أطلب إضافة السكر على الحافة و واحدة من تلك المظلات الصغيرة؟ |
Kaç kaşık şeker kalmış... kaç ampul kalmış, sürekli onları sayıyorum. | Open Subtitles | انا احصيت عدد ملاعق السكر على المائدة انا حسبت المصابيح التي تشعل |
Birinin kuru üzümlerinde şeker olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنهم يضعون السكر على الزبيب في واحد منهما |
şeker sol, krema da sağ tarafta. | Open Subtitles | السكر على اليسار. والقشدة على اليمين. |
Mesih'ten beni düzeltmesini istedim ve O cevap vermeyince Günahımdan arınırım umuduyla sessizliğe sığındım. Ağızda dağılan bir şeker gibi günahım da dağılırdı, ama ağzımda kalan tat, utançtı. | TED | سألت المسيح أن يصلحني، و حين لم يُجب لزمت الصمت على أمل أن تمحى خطيئتي و تُحل عقدة لساني و أن يذوب كما السكر على اللسان، لكن طعم العار كان يظهر لي ببطء. |
Daha da aldatıcı tarafı, bir üründe çeşitli ilave şekerler kullanıldığı zaman, ürünün uzun içindekiler listesinde kaybolurlar, böylece şeker içeriği sorun değilmiş gibi görünebilir, ama hepsini biraraya koydugunuzda şeker başlı başına en büyük içerik olabilir. | TED | ولزيادة تعقيد الأمر، عندما يتم جمع عديد من أنواع السكر المضاف، في منتج واحد، فيختبؤون تحت سلسلة طويلة من المكونات، لذلك قد يبدو محتوى السكر على ما يرام، لكن عندما تضعهم سويةً، يمكن أن يكون السكر أكبر مكون. |
şeker yalnızca şekerlemeler ve tatlılarda bulunmaz. Domates salçasına da eklenir, yoğurt, kurutulmuş meyveler, meyveli sodalar | TED | ولا يقتصر وجود السكر على الحلوى والتحليات يضاف السكر أيضاً إلى صلصة الطماطم واللبن والفواكه المجففة والماء المنكه وألواح حلوى الغارنولا. |
Başka.... turta, tarçın, ve şeker yapabilirsiniz. ve sonra yersiniz, yersiniz, ve yersiniz, ve.... şimdi o 135 kilo oldu. | TED | و يمكنك أن تضيف الدارسين و السكر على الفطيرة و تأكل و تأكل و تأكل و -- وزنها الآن 300 رطلاً تقريباً |
şeker kamışlarını benim toprağımda yetiştirdin. | Open Subtitles | أنت تزرع قصب السكر على أرضي أنا |
Köpekler. Şerif, her yere toz şeker döküyorsun. | Open Subtitles | كلابنا ، إنك تنثر السكر على الأرضية |
Sam, bu saçmalığa şeker döküp, şekerleme deyip bana sunma. Üzgünüm, Mike. | Open Subtitles | سام ) لا تضع السكر على شيء مرير ) وتطلق عليه حلوى |
Oralardan yulafla şeker getirtirsen... | Open Subtitles | الشوفان والشحن السكر على الطريق |
Yulaf çorbalarını yemektense şeker kamışı emmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | أفضل مص قصب السكر على أكل عصيدتهم تلك |
Tezgahta şeker var, tahta olan. | Open Subtitles | ستجد السكر على المنضدة في إناء خزفي |
Şimdi çileklerimizin üstüne şeker serpelim. | Open Subtitles | نخب السكر على فراولتنا |
Sam, bu saçmalığa şeker döküp, şekerleme deyip bana sunma. | Open Subtitles | سام ) لا تضع السكر على شيء مرير ) وتطلق عليه حلوى |