ويكيبيديا

    "السكوت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sessiz
        
    • sessizlik
        
    • Sükut
        
    • çeneni
        
    • susmak
        
    • çenesini
        
    • Sükût
        
    O ve ortağı adamlarımın yarısını öldürdü. Buna sessiz kalamam. Open Subtitles هي وشريكتها، قتلوا نصف رجالي لا يُمكنني السكوت على ذلك
    Güçlü, sessiz klişeler beni bezdiriyor. Open Subtitles انها تاتي من الارض الاعمال العنيفه و السكوت الدائم عنها تصبح متعبه لصحتك النفسيه
    Benden sessiz kalmamı istedi ve karşılığında tam 10.000 frank verdi. Open Subtitles لقد طلبت مني السكوت و أعطتني 10.000 فرنك.
    Eğer utancı bir Petri kabına koyarsanız, üssel olarak büyümesi için üç şey gerekir: gizlilik, sessizlik ve yargılama. TED إذا وضع العار في صحن الإختبار، فإنه يلزمه ثلاثة أشياء لينمو بشكل متسارع: التكتم، السكوت والحكم المسبق.
    Hey, Başkan, Sükut altındır, değil mi? Open Subtitles انت... ايها الرئيس السكوت من ذهب...
    Gazilerin beyinlerindeki hasar konusunda çeneni kapamanı istiyorlar sadece. Open Subtitles ما يريدونه لك هو السكوت عن تلف دماغ قدامى الجنود
    Dinle evlat. Gereğinden fazla susmak, korkaklıktır. Open Subtitles أصغِ يا بني، السكوت بعد حدّ معيّن، هو جبن
    Babanım aptal gerdanlık hakkında çenesini tutmaması dışında, güzeldi. Open Subtitles جيد عدى أن أبوك لم يرغب في السكوت حول تلك القلادة الغبية
    Kadın buna çok üzülüyor, fakat daha fazla sessiz kalamıyor. Open Subtitles وأنها آسفة لكنها لم تستطع السكوت عما يحدث
    sessiz kalıp orada çalışmaya devam mı edeceksin yani? Open Subtitles أتريد السكوت على الأمر والعودة إلى العمل هناك؟
    Bu, yaptıklarınız konusunda bizi korkutup sessiz kalmamız için oynadığın bir oyun, umutsuz bir çaba olabilir. Open Subtitles وهذا يمكن أن يكون مجرد التلاعب، و محاولة يائسة لتخويف لنا إلى السكوت عما فعلت.
    sessiz duracağına ve balıkları korkutmayacağına söz verirsen... Open Subtitles إذا تستطيع السكوت ولا تخيف الأسماك
    Artık sessiz kalamam. Open Subtitles وأنا لن استمر في السكوت عن هذا بعد الان
    sessiz kalma konusunda anlaşırsa ona istediği her şeyi veririm. Open Subtitles إن وافقت على السكوت سأعطيها كل ماتريد
    Sessizliğin altın olduğu anlar vardır. sessizlik birçok şekilde ele alınabilir. Open Subtitles أحياناً يكون السكوت من ذهب، ولكن الصمت يأخذ أشكال عدة
    Ve o anda sessizlik donmuş bir göldeki çatlak gibi yayılıyordu. Open Subtitles وطول الرحلة، ساد السكوت كشروخ في بحيرة متجمدة
    Hepiniz dışarı! sessizlik yemini ettiniz. Open Subtitles الجميع الى الخارج وسوف تقسموا على السكوت ...
    Hayır, anlıyorum. Sükut altındır. Open Subtitles نعم، السكوت من ذهب
    Hayır, anlıyorum. Sükut altındır. Open Subtitles نعم، السكوت من ذهب
    "çeneni kapatıp şunu bitirebilir misin?" Open Subtitles ألا يمكنك السكوت فحسب وتنهي هذا؟
    çeneni kapalı tutma hakkın var. Open Subtitles أنت تمتلك حقّ السكوت.
    Yapman gereken tek şey, susmak ve olmasına izin vermek. Open Subtitles وما عليك سوى السكوت وترك الامور تسير بشكل طبيعي
    Çünkü kocan sos konusunda çenesini tutamadı. Open Subtitles لأن زوجك لم يستطع السكوت وعدم التحدث عن التوابل.
    Sükût altındır. İhtiyaç olduğunda sana destek çıkacağım. Open Subtitles السكوت من ذهب تدخل عندما أحتاجك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد