Ve Fezzik, sarhoş arkadaşını tekrar sağlığına kavuşturmaya çalışırken, | Open Subtitles | و قام فيزيك بالتمريض حتى إسترد صديقه السكير صحته |
Ve ben de sarhoş bir budalaydım. | Open Subtitles | وكنت السكير الغبي ماذا يمكن أن أقول أيضاً؟ |
Ama geçen haftanın tamamını sarhoş gemiciler gibi geçirdin. | Open Subtitles | لا، لكنكِ تنفقين كاالبحار السكير طوال الأسبوع الماضي |
Beyaz Saray'da oturan o ayyaş da bana aceleci diyor. | Open Subtitles | ! هذا السكير الذي يجلس فسي البيت الأبيض يدعوني متهور |
Sen Çin Mahallesi'nin çöplüğünden toplanıp getirilmiş... bir ayyaş gibisin! | Open Subtitles | لستَ سوى السكير الذي ساعدتُه على الوقوف من النفايات بالحي الصيني |
Sonra bu alkolik, Wayne, evinize taşınır. | Open Subtitles | هذا ما يحدث ثم بعدها هذا السكير واين ينتقل لمنزلك |
Yani senin sarhoş şoförün öylece dışarı çıktı ve kaçtı öyle mi? | Open Subtitles | إذن، سائقك السكير خلص نفسه فحسب ثم هرب مبتعداً؟ |
- Haklısın. Uyku zamanı, sarhoş meleğim. | Open Subtitles | كلها نقاط مفيدة نوم هنيء يا ملاكي السكير |
Yaşlı sarhoş, Cuma günü hepimizi almak için bir limuzin gönderecek... | Open Subtitles | ، ذلك الخرف السكير .. سيرسل لنا سيارة ليموزين لتنقلنا |
Kazancımı nakde dökme zamanı geldiğinde sarhoş ve kavgaya hazır Jeff benim tarafımda olacak. | Open Subtitles | لكن حينما يحن وقت جمع ارباحى سيكون لدى جيف السكير الجاهز للقتال معى |
Ne sarhoş bir kabadayı ne bir aptal, ne de bir serseri hiç kimse bu insanların pazarına dokunmayacak. | Open Subtitles | لا وجودَ الآن لذلك السكير الشرير، الغبي. أنه يخرب على الناس سوقهم. |
Onun için üzüldüm -Babamdı sarhoş olan. | Open Subtitles | هل اعتقلته لا, بل كان أبي هو ذاك السائق السكير |
Özgeçmişi sarhoş adamın söylediklerini doğruluyor. | Open Subtitles | خلفيته تؤكد ما قاله لكم هذا السكير المزعج |
"El Paquino"nun programını neden kaçırırdı ki zaten? O bir ayyaş! | Open Subtitles | هذا السبب الذي جعله يفوت برامج الظهيرة,هذا السكير |
Uyan ayyaş Dörtlü kehanet bize haber verilmişti ve artık daha çok ölüm olmasından korkuyoruz Bugün, günün gece olduğunu gördüm... | Open Subtitles | انهض يا السكير الرابع لقد ظهرت النبوءة و الآن لدينا خوف أكبر |
Eğer onun tembel, ayyaş koca götünü kaldırabilsem, ondan isterdim. | Open Subtitles | تعلمين, إني لو استطعت إزاحة ذلك السكير الكسول من مقعده, لفعلت |
Endonezya'daki annenle mi, ayyaş babanla mı? | Open Subtitles | لا حقا ، لأمكِ التي في أندونيسيا أو لوالدك السكير |
ayyaş artık içmiyor, ve ben Hintliyim, Çinli değil! | Open Subtitles | ذلك السكير لم يعد يشرب ابداً وكذلك انا هندي ولست صيني |
Senin vasıfsız, klişe kelimelerle dolu sözde progresif beyninde, çalışabilir alkolik ne demek acaba? | Open Subtitles | ما هو تعريف السكير العملي برأيك الغير مؤهل و دماغك المليء بالتعبيرات الطنانة ؟ |
Ama alkolik olan ben değilim. Baban alkolik. | Open Subtitles | لكنني لستُ سكير، أبيك هو السكير. |
Ben nasıl üç kere iki eşekmişim ki... Bu ayyaşı tanrı sanmışım, bu beyinsiz dangalağa da tapınmışım! | Open Subtitles | كم كنت حماراً لأتخذ هذا السكير إلهاً و أعبد هذا الغبي |
O ayyaşla konuşacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء مشترك مع ذلك السكير |
Sendeleyerek metrodan çıkan sarhoşu duydunuz mu "Ahbap, birilerinin bodrumunda kayboldum... | Open Subtitles | هل سمعت عن السكير الذي خرج مترنحًا من محطة القطار وقال: يا رجل لقد ضعت في قبو أحدهم |
Bir lider gibi davranması ve tüm düşmanlarını alt etmesi gerekliydi. | Open Subtitles | المسؤوليات و يدير ظهره عن صديقه السكير القديم فالستاف |