ويكيبيديا

    "السلع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • malları
        
    • mal
        
    • malların
        
    • mallar
        
    • eşyaları
        
    • ürünleri
        
    • ürün
        
    • mallarla
        
    • ürünler
        
    • malı
        
    • mallardan
        
    • malzemeleri
        
    • eşyalar
        
    • ürünlerin
        
    • mallarının
        
    Bu da bizim malları ve servisleri satın almadan daha kolay ve ucuza kullanmamızı sağlıyor. TED وهذا يجعل الوصول إلى السلع والخدمات في معظم الأحيان، أكثر راحة وأقل كلفة من امتلاكهم.
    Bana öyle geldi ki, koskoca sivil toplum dünyasında birisinin çıkıp kamu malları piyasası diye bir şey yaratması gerekiyordu. TED ولقد وضح لي أنه في العالم الغير حكومي هذا، يحتاج الشخص ليفكر حول تنظيم أسواق السلع العامة.
    Nüfusumuzun yüzde biri, dünya üzerindeki tüm mal ve hizmetlerin yüzde kırkına sahip. TED واحد في المئة من لنا تملك 40 في المائة من جميع السلع والخدمات.
    Çünkü bu farklı diller biraz önce gördüğümüz gibi, malların ve fikirlerin ve teknolojilerin ve bilgeliğin değişimine karşı bir engel oluşturuyor. TED لأن كل اللغات المختلفة تشكل عائقاً، كما رأينا، في وجه نشر السلع والأفكار والتقنيات والمعرفة.
    Neden kapitalizm geliştikçe, işten gelebilecek maddi olmayan tatminlerin hepsini yok eden mallar ve hizmetleri üreten bir model yarattık? TED لماذا كان كالرأسمالية المطورة خلقت نمط لإنتاج السلع و الخدمات بحيث يكون كل الرضا الروحي الذي قد يأتي من عمل ، منبوذ ؟
    Max? Bir dava talebim vardı. Bazı eşyaları taşımam lazım da. Open Subtitles لدي تذكرة دعوة انني بحاجة لتبضع بعض من السلع
    ACME yöneticisinin amacı tüm nüfusu maymun kölelere çevirip... kalitesiz ACME ürünlerini onlara ürettirip sonra da... maymunları tekrar insan çevirip ürünleri onlara satmak. Open Subtitles هذا الشيء يحوّل السكان إلى قرود ثمّ يصنع السلع ويعيدهم والناس ستشتري المادة
    Bir AVM'ye ürün ikmali kolaydır. TED فتوصيل السلع إلى المراكز التجارية أمر سهل.
    Göz açtırmıyorlar. malları almak gittikçe zorlaşıyor. Open Subtitles إنهم ضيقو الخناق ومن الصعب الحصول على السلع
    Özel çiftlikler zorla kamulaştırıldı, ve devlet kaynakları tüketim malları göz ardı edilerek ağır endüstriye aktarıldı. Open Subtitles تم تحويل ملكية المزارع ،الخاصة إلى عامة قسرًا وانصبت موارد الدولة في الصناعات الثقيلة على حساب السلع الاستهلاكية
    Keung'a malları kontrol etmesini söyle. Ve etrafta kimsenin olmadığından emin olsun. Open Subtitles أخبر كيونج ليتفقد السلع ويتأكّد أن لا أحد حولكم
    20.000 Amerikan Doları civarı, her yıl, ticari mal ve hizmetlere yatırılıyor. TED وهذا حوالي 20,000 دولاراً أمريكياً استثمرته في السلع والخدمات التجارية كل عام.
    Devletin, mal ve hizmet üretme işlerinde olmaması gerekiyor çünkü bu alanda etkin ve yetkin değil. TED ينبغي أن لا تتدخل الدولة في الأعمال التجارية من إنتاج السلع والخدمات لأنه غير فعال وغير كفء.
    Ama bir kez piyasaların malların karakterini değiştiğini görünce, mallara nasıl değer vereceğimizle ilgili bu büyük soruları kendi aramızda tartışmak zorundayız TED لكن بمجرد رؤيتنا للاسواق تغيّر طبيعة السلع، ينبغي أن نناقش بعضنا البعض حول هذه الأسئلة الأكبر حول كيفية تقييم السلع.
    JS: Eskiden -- bu eski günlere ait bir tür grafik, ticari malların veya dövizlerin trend eğilimleri vardı. TED جيم: في الايام الخوالي - يشبه هذا رسما بيانيّا من الأيام الخوالي، يوجد ميل للاتجاه لهذه السلع أو العملات.
    İstediğimiz maddi mallar değil. İstediğimiz ödül aslında. TED ما نريده حقا ليس هو السلع المادية انما هو الجوائز المعنوية المرتبطة بها
    Petrol, ticari mallar, havayolları, emlak ve para kuru. Open Subtitles البترول, السلع, خطوط الطيران العقارات, العملات
    Dün spor eşyaları bölümü için yeni birkaç elemanı işe aldım. Open Subtitles ليلة أمس وظفت رجلا جديدا بقسم السلع الريـاضية
    Sahtekârlığı gizlemek için kaliteli ürünleri indirimli ürün göstermek. Open Subtitles السلع الجيده المدرجه كقطع مستعمله و هذا نوع من الاحتيال
    Ya da samimi olmak gerekirse, her tür ürün reklamı için geçerlidir. TED أو بصراحة ، للإعلان مع كافة أنواع السلع
    Tarih boyunca dolar da dahil pek çok para birimi değerli mallarla ilişkilendirilmiş ve dolaşımdaki miktar, devletin altın ya da gümüş rezervlerine göre belirlenmiştir. TED على مر التاريخ، معظم العملات، بما في ذلك الدولار الأمريكي، كانت مرتبطة بقيمة السلع ومقدار تداولها اعتمادًا على احتياطي الحكومة من الذهب والفضة.
    ürünler ve hizmetler daha pahalı olmaya başladığında enflasyon olur. TED التضخم يحدث حين تزيد أسعار السلع والخدمات.
    Amerikan malı alan adamı severim. Open Subtitles انا احب الرجل الذي يشتري السلع الامريكية اخبرك بذلك
    Herşeyin bir gün birisinin mülkiyetine geçeceğini söyleyenler de var [Kanada'lılar Konseyi Başkanı] ve burada sadece mallardan bahsetmiyoruz. Open Subtitles هناك أولئك الذين ينوون بانه في يوم ما كل شيء سيمتلك من قبل شخص ما ونحن لا نتحدث هنا فقط عن السلع.
    Yanlış hatırlamıyorsam, spor malzemeleri işini sevmedin petrol çıkarma işini de. Open Subtitles لو أتذكر بشكل صحيح فأنت لم تحب وظيفة بائع السلع الرياضية أو وظيفة التنقيب عن النفط
    Tüm o pahalı eşyalar eskiden Ticaret Odası'ndaki Kızılhaç'ın şubesinde kurul üyesi olan erkek arkadaşı tarafından hediye olarak verilmiş. TED كل هذه السلع المكلفة أعطيت لها كهدايا من صديقها الذى كان عضواً في أحد أقسامها منظمة الصليب الأحمر في غرفة التجارة.
    Akıllı telefon devriminin yükselişinden beri doğrudan tüketiciye sunulan ürünlerin gelişimi durdu. TED منذ ظهور ثورة الهواتف الذكية، ظلت تجارة السلع الموجهة مباشرة إلى المستهلك في حالة ركود.
    Açıkça benimkilerden daha yetenekli profesyoneller tarafından mallarının korunacağına emin olabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تكون متأكدا له السلع ستكون حراسة جيدا قبل المتخصصين بوضوح أكثر قدرة من بلدي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد