ويكيبيديا

    "السلمون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • somon
        
    • alabalık
        
    • som
        
    • somonu
        
    • somonların
        
    • somonlar
        
    • Somona
        
    • somonlu
        
    • Somonun
        
    • Balıklar
        
    • somondan
        
    • somonları
        
    • Salmon
        
    • Tasmanya
        
    • alabalığın
        
    Ancak somon yumurtlamak için sürüyle kıyıya yaklaştığında katil balinalar takip eder. TED لكن عندما يتوجه السلمون كجماعات نحو الشاطئ ليبيض، فإن الحيتان القاتلة تتبعه
    Bu tabak ne zamandır burada, ...somon, salmonella bakterisine dönüşmeye başladı. Open Subtitles هذا الصحن موجود هُنا منذ وقت طويل السلمون تحول إلى سالمونيلا.
    Bonapart martıları mevsimin en lezzetli yiyeceklerini topluyor, somon yumurtaları. Open Subtitles نوارس بونابرت تقوم بجمع ،إحدى أفضل طيّبات الموسم بيض السلمون
    alabalık yemek için ya deniz ya da akarsu kenarına gitmeli. Open Subtitles علي أن أكون بجوار البحر أو بخار لأتناول سمك السلمون المرقط.
    som balığı taze ve tok ve birazcık fazla pişmiş. Open Subtitles كان السلمون طازجاً ومتماسكاً ومستوي أكثر من اللازم بقليل.
    Ya da senin özel olarak Yemen somonu balıkçılık projesine derhal geçerli olmak üzere atandığını belirten bu kağıdı imzalarsın. Open Subtitles او تستطيع ان توقع هذا الخطاب مشيراً الى انك سعيد لتكون معنا, حصري لمشروع اصطياد السلمون في اليمن بشكل سريع
    Onlar sadece yılda bir kez gerçekleşen bir olayı bekliyorlar somonların göçünü. Open Subtitles إنهم ينتظرون حدثا يحدث مرة واحدة فقط في السنة عبور أسماك السلمون
    Ve açık sularda 2 aylık yolculuktan sonra somonlar kıyıya geliyor. Open Subtitles وبعد شهرين من الهجرة عبر المحيط المفتوح يصل السلمون إلى الساحل
    Şeyh, somon projesinin detaylarını görüşmek üzere sizinle Glen Tulloch'daki konutunda görüşmek istemektedir. Open Subtitles الشيخ طلب من شركتك عن املاكه في قلين تولتش لتناقش اكثر بمشروع السلمون.
    Aylarca süren sürekli somon avından sonra, ayıların çok doymuş olması imkansız görünüyor. Open Subtitles بعد شهور من مطاردة مستمرة لسمك السلمون يبدو شبه مستحيل أن تشبع الدببة
    somon balıkları nehirin üst kısımlarına gidip yumurtlamak için yalnızca bekliyorlar. Open Subtitles السلمون ينتظرون فحسب حتى يتمكنوا بالإبحار عكس اتجاه التيار ليضعوا البيض
    Ben limonlu mayonez yaparken sen de somon ezmesine başla. Open Subtitles إبدئي بإعداد لُب سمك السلمون بينما أنا أعد مايونيز الليمون
    Tamam Bay Yargılayıcı, somon düzgün hazırlanırsa ağıza böyle balıksı bir tat gelmez. Open Subtitles حسناً سيدي القاضي انه فقط يحدث بأن سمك السلمون إذا أعد بشكل صحيح
    Yıllarca Büyük Okyanus'ta beslendikten sonra somon balıkları yumurtlamak için dönüyorlar. Open Subtitles بعد سنوات من التغذي في المحيط الهادئ، يعود السلمون لوضع البيض.
    Bu yosunla ilgili sorun şu ki somon balığı ve alabalığın yanı sıra dâhil olduğu ekosistemi de tehdit ediyor. TED المشكلة مع هذه الطحالب أنها تهدد سمك السلمون والسلمون المرقط والنظام البيئي للأنهار التي تغزوها،
    bir somon gibi sürekli akıntının tersine savaşıyorsunuz, asla yeterli para yok, ihtiyaç çok. Yani işimle ilgili depresif bir eğilim benim çalışma şartlarımda her zaman mevcut. TED انت دائما تحارب عكس التيار كسمك السلمون المال لا يكفي ابدا و الحوجة اكبر لذلك هناك ميل للاصابة بالاكتئاب المصاحب للعمل
    Kuzgun tüylerini dökerdi, ayı kürkünü ve somon balığı pullarını; sonra dans ederlerdi. TED يلقي الغراب ريشه، ويلقي الدب فروته، وتلقي أسماك السلمون قشورها، ومن ثم، تبدأ جميعًا بالرقص.
    Bu koyda beş kilo kadar çeken... bir alabalık yaşıyor. Open Subtitles هنالك سمك السلمون في هذه المنطقة وزنه تقريباً 10 باوندات
    Bir deniz lokantası bulup som balığı yiyelim. Open Subtitles لنجد مطعماً للمأكولات البحرية ونتناول البعض من السلمون الأحمر
    Şef bugünün özel yemeğiyle tanınır, ki bu da Copper Nehri somonu, ve... Open Subtitles كبير الطبّاخين سعيد خصوصاً مع صيد اليوم، وهو سمك السلمون النهر النحاسي، و..
    Aynı zamanda yakaladığı somonların %90'ınını paylaşır. TED كما أنها تشارك ما يصل إلى 90٪ من سمك السلمون الذي تصيده.
    Göçmen somonlar üremek için serin ve oksijen bakımından zengin sulara ihtiyaç duyarlar. Open Subtitles سمك السلمون المهاجر ، يحتاج لهدوء مياه تحتوي على الاكسجين جيد ، لتتكاثر.
    Ve krilden Somona, ondan da balinalara kadar birçok canlı çeşidi için önemli bir besin kaynağı. TED وهى مصدر غذائى مهم للعديد من الفصائل البحرية ، من الكرل إلى السلمون وصولا إلى الحيتان.
    Ben somonlu pilav alacağım. Ya sen, anne? Open Subtitles أنا سأطلب أرز مع سمك السلمون ماذا عنكِ يا أمي ؟
    Çocukluğumdan beri Somonun sadece kediler için olduğunu düşünürüm. Open Subtitles أعني، منذ طفولتي اعتقدت أن سمك السلمون طعام للقطط فقط.
    Balıklar bu havuzlarda daha uzun kaldıkça yumurtlama sahalarına yolculuklarını tamamlama şansı azalır. Open Subtitles ،كلما طال انتظار السلمون بهذه البرك قلّ قدرتهم على اكمال رحلتهم لأراضي وضع بيضهم
    Bu, yakindaki somondan gelen elektriksel isaretleri hissetti. Open Subtitles لقد شعرت بالذبذبات التي أصدرتها أسماك السلمون القريبة.
    somon balıklarının donmuş dorukların altındaki nehirlere gelmelerine daha aylar varken bile tüm kışı burada uyuyarak geçiren bir tür somonları dört gözle bekliyor. Open Subtitles رغم أنه سيمرّ شهر قبل أن يدخل السلمون الأنهار تحت هذه القمم المجمّدة فإن نوعاً واحداً قضى الشتاء في سبات بالأعلى هنا
    Çam fıstığı soslu ızgara Salmon sipariş ederdin. Open Subtitles كنت قد كان سمك السلمون المشوي والصنوبر السالسا المكسرات.
    - Tasmanya alabalığını dene. - Evet, belki denemeliyim. Open Subtitles ـ جرب سمك السلمون المرقط ـ أجل، ربما علي تجربته
    Neden her zaman o lanet, yaşlı alabalığın yanında oturmak zorundayım? Open Subtitles لماذا يكون معي هذه العجوز سمكة السلمون اللعينة فى كل مرة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد