Evimiz o kadar kocaman ki, gökyüzünü ancak ucundan görüyorlar. | Open Subtitles | بيتنا ضخمُ جداً لا أحد يُمْكِنُ أَنْ يَرى السماءَ أكثر. |
Görmüyormusun gece gökyüzünü gözlemliyorum. | Open Subtitles | لا تستطيعُ ان تَرى انا أُلاحظُ السماءَ الليليةَ؟ |
Burayı alın ve tüm gökyüzünü kapatın. | Open Subtitles | اغلق هذا المكانِ، وأنت تَغْلقُ السماءَ كاملةَ. |
gökyüzünü açık tut. | Open Subtitles | أبقِ السماءَ تُوضّحُ. |
Anna'nın kızıl gökyüzünü insanlığa bir armağan olarak açıklamasıyla genel anlamda, Ziyaretçiler bir kez daha tüm dünya genelinde kucaklandı. | Open Subtitles | بكشفِ (آنا) على أنّ السماءَ الحمراءَ كانتْ هديّة للبشر... عاد الزائرون عموماً ليصبحوا موضع ترحيب في العالم مجدّداً. |