Goa'uld fizyolojisinde, Ortakyaşam bu kadar ağır yaraları tek başına iyileştiremiyor. | Open Subtitles | حسب ما أعلم عن علم وظائف أعضاء الجواؤلد السمبيوت لا يسطتيع شفاء مثل هذه الإصابات |
Başka bir Ortakyaşam olmadan, bir gün, iki. Belki daha az. | Open Subtitles | بدون السمبيوت ، يوم أو اثنين ، ويمكن أقل |
Ortakyaşam hala yeniden kurtarmaya çalışıyor ama yeni bir taşıyıcı bulmak için aramalar başladı. | Open Subtitles | السمبيوت مازال يتعافى لكن لكن بدأ البحث عن عائل جديد |
Ama, bildiğiniz gibi, ölen Ortak yaşam kendi ölümcül toksinini salgılıyor. | Open Subtitles | لكن كما تعلم موت السمبيوت يحرر سمومه التي هي مميتة |
Goa'uld nüfusuna karşı Ortak yaşam silahını kullanarak geniş çaplı saldırı. | Open Subtitles | هجوم كامل على سكان الجواؤلد باستعمال سم السمبيوت |
Ortakyaşamım onlarla karşılaşmak için sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | - - السمبيوت خاصتي متلهف للقائهم |
Teal'c'in ortakyaşamı ölüyor. Nedenini bilmiyorum. | Open Subtitles | السمبيوت بداخل تيلك يحتضر ولا أعرف السبب |
Kendi ortakyaşamımla iletişim kurma yöntemi buldum. | Open Subtitles | - لقد وجدت طريقة -للتواصل مع السمبيوت خاصتي |
Martouf uyku durumuna getirildiğinde Ortakyaşam hala yaşıyorduysa, onun yaralarını iyileştiremez miydi? | Open Subtitles | إذا السمبيوت كان حيا عندما خرج مارتوف من السبات ألم تكن هناك فرصة لعلاج جروحه؟ |
Binbaşı, Ortakyaşam beni iyileştirse bile, asla buradan çıkamayacağız. | Open Subtitles | رائد,حتى إذا السمبيوت استطاع أصلاح الضرر بي, هو لن يخرج أبدا |
Ortakyaşam düşmanımız olabilir, ama konukçu masum. | Open Subtitles | السمبيوت قد يكون عدوا لكن المضيّف بريء |
Ortakyaşam ve konukçusu birbirlerine bağlanmadıkları sürece sonuçtan emin olamayız. | Open Subtitles | - حتى يندمج السمبيوت مع المضيف -لن نكون متأكدين من النتيجة |
Daniel ve ben Ortakyaşam fosillerinde naqahdah kalıntısına rastlamadık. | Open Subtitles | - - دانيال وأنا لم نجد أي اثر للنا كوداه في السمبيوت المتحجر |
Benim taşıdığım Ortakyaşam Martouf'un eşiydi. | Open Subtitles | السمبيوت الذي حملته كان رفيق مارتوف |
İnan bana, biliyorum. Ortakyaşam seni iyileştirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | صدقني السمبيوت يحاول شفائك. |
Taşıyıcı oldukça güçsüzdü. Her olasıklıkta Ortak yaşam ölecekti. | Open Subtitles | العائل كان ضعيفا جدا في كل الحالات السمبيوت كان سيموت |
- Ve doğal olarak Ortak yaşamı seçtiniz. - Taşıyıcıya olan eğiliminiz sadece doğal. | Open Subtitles | وبالطبع تحيزتم نحو السمبيوت تحيزك أنت نحو العائل هو الطبيعي |
Ortak yaşamın yeni bir konukçuya girmeye şimdiden hazır. | Open Subtitles | - السمبيوت خاصتك جاهز -لأخذ مضيف راغب الآن |
- Ortakyaşamım beni iyileştirir. | Open Subtitles | السمبيوت يعالجني. |
Ondan sonra umalım da Tok'ra ortakyaşamı çıkarıp, Sarah'ı kurtarsın. | Open Subtitles | عندئدٍ، نأمل أن يستطيع (توكرا) نزع "السمبيوت" بأمان وعتق (سارة) |
Kendi ortakyaşamımla kurduğum iletişimden. | Open Subtitles | - - في اتصالي مع السمبيوت خاصتي |