| Bu, eski kız arkadaşının isminin kolunda olması ile aynı şey. | Open Subtitles | هو مثل إمتِلاك صديقةَ كبيرة السنَ الاسم على ذراعِكَ. |
| Fenerin kabzasındaki kanı analiz ediyordum da merceğin üzerinde eski bir kan lekesi dikkatimi çekti. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أُعالجُ الدمّ الجديد مِنْ القبضةِ، وأنا لاحظتُ كبير السنَ الدمّ والنسيج |
| Ülkesi uğruna savaştığı eski düşmanlarınca zehirlenmiş olarak. | Open Subtitles | لذا ساعدتَ كبير السنَ الصديق يَنتحرُ. |
| Onlar genellikle yaşlı polisler olurlar. Hayır, bu başka biri. | Open Subtitles | هم يستعملون عادةً رجال شرطة كبار السنَ لا هذا شيء آخر |
| Bir çok şey için yaşlı olunabilir. | Open Subtitles | أنت يُمكنُ أَنْ تَكُونَ كبير السنَ للكثير مِنْ الأشياءِ. |
| Ve Yagahl vadisine son ay geldiğinde bütün ruhlar İhtiyar Ana'yı terk etmiş gibilerdi. | Open Subtitles | وبينماجاءَالقمرَالأخيرَإلىواديياجهال ، بَدابأنّكُلّالأرواحتَركتْأمّاً كبيرة السنَ . |
| İçimizden yalnızca birisi, kendi türünün sonuncusu "İhtiyar Ana" dediğimiz kişi yeryüzünün ruhları ile konuşabiliyor ve onlara halkımızı kurtaracak olan atalarımızın bilgeliğini sorabiliyordu. | Open Subtitles | فقطواحدبيننا،الواحددَعونَاأمّاً كبيرة السنَ ، آخرنوعِها،فقطهييُمْكِنُأَنْتَتكلّمَمعأرواحِالأرضِ ويَطْلبُمِنْحكمةالآباءِإنْقاذشعبنا . |
| - Seçme şansın yok, eski dostum. | Open Subtitles | لا صاحبَ كبير السنَ ممتازَ. |
| Emekli oldu, ama eski patronu... | Open Subtitles | تَقاعدَ، لكن رئيسَه الكبير السنَ... |
| Hiç yaşlı bir uyuşturucu satıcısı gördün mü, Miklo? Göremezsin. | Open Subtitles | هل رَأيتَ تاجرَ مخدّرات كبير السنَ يـخـرج من هُـنا |
| Bence yaşlı göründükleri için insanların işten kovulması yanlış, -öyle mi? | Open Subtitles | هو خاطئُ لطَرْد شخص ما لأن يَبْدونَ كبار السنَ جداً. |
| 86 kupasında Johnny Chan de çok yaşlı olduğumu düşünüyordu. | Open Subtitles | فكر جوني تشان أنا كُنْتُ كبير السنَ جداً، أيضاً، الظهر في ' 86 سلسلة. |