| Büyükelçi ve arkadaşlarım, İsveç, Meksika ve Fransız elçiliklerindeki mültecilerle konuştu. | Open Subtitles | ولكن السفير تحدث مع نصف اللاجئين في السفارات السويدية والمكسيكية والفرنسية |
| İsveç seçimlerinden önce kendi seçim pusulamızı yarattık. | TED | إذن، قبل الانتخابات السويدية الأخيرة، وضعنا بوصلة الانتخابات خاصتنا. |
| Hayır, diyorlar, Sıradan bir İsveç yatak odası böyle olmaz. | TED | لعلهم يجيبون، لا، ليس هذا كما يبدو غرفة النوم السويدية المعتادة. |
| "İsveçli kızlar müthiş günde 3 tanesini beceriyorum. Mutlaka git." der. | Open Subtitles | ، الفتاة السويدية رائعة سأذهب لأقضي هناك 3 أيام |
| Bir kere İsveçli kızlar burada olduklarından çok farklılar. | Open Subtitles | الفتاة السويدية لا تتصرف بالطريقة التي يتصرفن بها هنا |
| - İyi günler Bayan Ohlsson. İsveççe konuşuyorsunuz! | Open Subtitles | أنت لاتتحدث السويدية نهارك سعيد أنسة فركن أولسون. |
| İsveç köfteleri saçmalıkları da. | Open Subtitles | لا مزيد من كرات اللحم السويدية يا جميلتي |
| Tamam, kokteyl sosisleri ve İsveç köfteleri veriyoruz. | Open Subtitles | حسناً، لدينا تشكيلة السجق وكرات اللحم السويدية. |
| İsveç köftesini kimse senden iyi yapamaz, bebek. | Open Subtitles | لا يجيد أحد صنع كرات اللحم السويدية مثلك عزيزتي. |
| - İsveç'te üretilen besleyici gofret. | Open Subtitles | إنهم غرباء الأطوار حانات التغذية السويدية. |
| Sana o değerli havyarı bulabilmek için İsveç marketlerinde ne kadar zaman harcadığımızı biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كم امضينا في الأسواق السويدية لتحصل انت على االكافيار ؟ |
| Basın toplantısı saat 4'te İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nde yapılacak. | Open Subtitles | المقابلة الصحفية في الرابعة وسوف تقام في الأكاديمية السويدية الملكية للعلوم |
| Sonra İsveç Akademisi'ndeki resepsiyona ve daha sonra İsveç Kraliyet Akademisi'ndeki kokteyle katılacağız. | Open Subtitles | ثم سنذهب إلى حفل إستقبال في الأكاديمية السويدية وبعد ذلك كوكتيل في الأكاديمية السويدية الملكية |
| İsveç yüzme takımını kontrol etsem iyi olacak. | Open Subtitles | أنا أفضل فحص على كل البنات فريق السباحة السويدية. |
| ... 2 saat süren görüşme sonrasında ...İsveç Hükûmeti suçluları Almanya'ya teslim etmeyi kabul etti. | Open Subtitles | سلمت الحكومة السويدية الإرهابيين المعتقلين إلى ألمانيا |
| Seksi bir İsveçli aşk tanrıçası için şimdi üçe basın. | Open Subtitles | لعامرة الصدر السويدية ورائعة الجمال، إضغط 3 |
| İsveçli fahişe düşündüğümden fazla zamanımı aldı. | Open Subtitles | يلزم العاهر السويدية وقت أطول مما تصورت. |
| İsveçli uçuş görevlisi. Başka sefer yoktu. | Open Subtitles | أجل ، مع المضيفة السويدية ، لكنها كانت المرة الآخري الوحيدة. |
| - Ortası mı? Sadece jeneriği kaçırdık. O da İsveççe zaten. | Open Subtitles | سوف تفوتنا العناوين فقط إنها باللغة السويدية |
| Unutma, okulda İsveççe konuşmalısın. | Open Subtitles | تذكري ، يجب عليكِ التكلم باللغة السويدية في المدرسة |
| Bu yüzden burada zaten. İsveççe öğrenmeye geldiniz. | Open Subtitles | . لهذا فهو هنا . كلكم هنا لتعلم اللغة السويدية |