Altından bir haç ve Meryem Ana heykelinin yanı sıra, Peder Torres'in seferi yüklü miktarda altın sikke zulalamış. | Open Subtitles | بجانب التمثال الذهبى للمسيح مصلوباً وتمثال السيدة العذراء بعثة الاب تورس عثرت على دوبلون من الذهب |
Ayrıca Meryem Ana heykelini de görmek istiyorum. | Open Subtitles | بالإضافة ، أنا أشعر بالفضول لأرى السيدة العذراء |
Oh, Meryem Ana, çocuk. bilmiyorum. | Open Subtitles | أيتها الطفلة البريئة براءة السيدة العذراء لا أعرف |
Kutsal Ana ile görüşmek istiyor. | Open Subtitles | وطلبت جمهور مع السيدة العذراء. |
Bir anda, Bakire Meryem, parmağıyla, ışıldayan prensesi gösterdi. | Open Subtitles | حين فجأة قامت السيدة العذراء باختيار الأميرة اللامعة |
Tek oğlu, bizim günahlarımızın ızdırabı ile ölen Kutsal Bakire'miz adına. | Open Subtitles | بإسم السيدة العذراء التي قتل ابنها معذبا من أجل خطايانا |
Tanrı'ya inancım öyle güçlü, öyle büyük ki Meryem Ana dualarıma cevap verdi. | Open Subtitles | أنا كرست لذلك في الحب مع الله، لذلك أجابت السيدة العذراء دعائي |
Ve kahramanı da hep aynı kişiymiş; Meryem Ana. | Open Subtitles | ودومًا مع نفس بطلة الرواية، السيدة العذراء |
Meryem Ana gelip, göğüslerini dışarı atıp vals yapabilirdi. | Open Subtitles | -لو جائت لي السيدة العذراء الأن مرتدية زي حريري -و طائرة في الهواء و قالت لي |
Seni Meryem Ana gibi çizeceğim. | Open Subtitles | أرسمك مثل السيدة العذراء |
Kutsal Meryem Ana'ydı. | Open Subtitles | لقد كانت السيدة العذراء |
Meryem Ana Tonino'yu dinliyor. | Open Subtitles | - السيدة العذراء - نعم استمعت إلى (تونينو) |
Ormanın Meryem Ana'sı. | Open Subtitles | هذه السيدة العذراء للغابة |
Beyefendi, en azından Bakire Meryem'e inanıyor, değil mi? | Open Subtitles | عليك أن تؤمن بـ السيدة العذراء على الأقل؟ |
Bakire Meryem'in doğumu. Bugün onun doğum günü. | Open Subtitles | ميلاد السيدة العذراء انه عيد ميلادها |
Sanki Bakire Meryem çıkmış orada ağlıyordu. | Open Subtitles | كما لو أنها السيدة العذراء تبكي |
Kutsal Bakire'yi görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى السيدة العذراء |