Bayan Harris'le konuşmak için epey bekledim ve senin kaynak yapmana izin veremem. | Open Subtitles | لقد كنت في انتظار وقتا طويلا جدا أتحدث مع السيدة هاريس وأنا لا يمكن حساب لك لخفض أمامي. |
Bayan Harris'in notunda ne diyordu? | Open Subtitles | ماذا كانت تنص ملاحظة السيدة "هاريس" بالضبط ؟ |
Merhaba, evet ben Bayan Harris Harold ile görüşebilir miyim lütfen? | Open Subtitles | ،(مرحباً، معك السيدة (هاريس أيمكنني أن أتحدث مع (هارولد) من فضلك؟ |
Bayan Harris her şeyi bilir. Eminim bekliyordu zaten. | Open Subtitles | السيدة (هاريس) تعرف كل شيء أنا متأكد من أنها كانت تتوقع ذلك |
Bayan Harris, sizi sadece birkaç saatten beri tanıyanlardan yaklaşık on yıllık hizmetinizin keyfini yaşayanlara kadar. | Open Subtitles | السيدة (هاريس) من هؤلاء الذين عرفوكِ لسويعات فقط لهؤلاء الذين بقي في أذهانهم خدمتكِالمقاربةلعشرةأعوام، |
Ama Bayan Harris'in duygularıyla oynamak doğru yöntem değil. | Open Subtitles | لكن اللعب بمشاعر السيدة (هاريس) ليست الطريقة المناسبة. |
Ama Bayan Harris'in bizi yem etmeyeceğine inanmalıyım. | Open Subtitles | لكن علي الإيمان أن السيدة (هاريس) لا تملك القدرة على أكلنا. |
Bayan Harris kurbanın karısı. Dışarıda kocasının yanında değil. | Open Subtitles | السيدة (هاريس) زوجة الضحية ليست في الخارج مع زوجها |
Bilemiyorum, Bayan Harris falan söylemiştir. | Open Subtitles | أظنّ أنّ السيدة (هاريس) لا بدّ من أنها أخبرتني هذا أو شيء من هذا القبيل |
Oradaki öğretmenlerden Bayan Harris bana bir iş görüşmesi ayarladı. | Open Subtitles | نعم.. لقد وجدت لي السيدة (هاريس) عملا جديداً و أنا ذاهبة لمقابلة صاحبته |
Ana okulundaki Bayan Harris, biraz yardıma ihtiyacınız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | السيدة (هاريس) التي في الحضانة قالت أنك بحاجة لمساعدة |
Bayan Harris çocuklarla çok iyi anlaştığını söyledi, ancak Adrian tipik 9 yaşındaki çocuklardan biraz farklıdır. | Open Subtitles | تقول السيدة (هاريس) بأنك تعرفين التعامل مع الأطفال لكن (أدريان) ليس مثل باقي الأطفال الذين تعاملت معهم |
Bayan Harris özellikle beni istediğinizi, çalıştırmak istediğiniz kişinin sadece ben olduğumu söyledi. | Open Subtitles | إنها السيدة (هاريس) من أخبرتني بهذا وبأنني أنا الوحيدة من ترغبين بأن تشتغل عندك |
Bayanlar ve baylar, size Bay ve Bayan Harris'i takdim ediyorum. | Open Subtitles | ايها السيدات و السادة، اقدم لكم (السيد و السيدة (هاريس |
Bayan Harris'i en son ne zaman gördünüz? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة رأيت فيها السيدة (هاريس)؟ |
Bayan Harris, sizi görmek büyük zevk. | Open Subtitles | السيدة (هاريس) يا لها من سعادة لرؤيتكِ |
Catherine... 10 dolarına bahse varım, Bayan Harris tam kocasının geleceği sırada Memur Lewis'i arayıp gelmesini istedi. | Open Subtitles | بعشر دولارات أقول أن السيدة (هاريس) اتصلت بالمفوّض (لويس) لكي يعرج عليها خلال دوريته فورا بعد اللحظة الذي دخل فيها زوجها البيت |
Bayan Harris'le de görüşecekler mi? | Open Subtitles | -هل سوف يستجوبون السيدة (هاريس)؟ |
- Bu Bayan Harris. | Open Subtitles | هذه السيدة (هاريس) |