Şimdi bana izin verirseniz hanımlar karşı odada oturan ajansımı göreceğim. | Open Subtitles | والآن، أستأذنكما أيتها السيدتين أعتقد أنني أرى وكيل أعمالي في القاعة |
Tam olarak o an farkına vardım derbideki bu hanımlar akbabaların ölümle bağlantısının farkındaysa, o zaman suç mahallinde neden bu kuşlar hakkında daha fazla konuşmuyoruz. | TED | تبادر إلى ذهني في تلك اللحظة إنه إذا تلك السيدتين في الديربي أدركت علاقة النسور بالموت، فِلْمٌ لَا نَتَحَدث أكثرعن دور هذه الطيور في مسارح الجريمة؟ |
Umarım öyle olur. bayanlar nereye gidiyormuş bakalım? | Open Subtitles | ـ حسنا، آمل ذلك إلى أين تذهبان أيتها السيدتين ؟ |
bayanlar yine benim hakkımda mı koşuyorsunuz? | Open Subtitles | هل تتحدثان عني من جديد أيها السيدتين ؟ |
Aşağı ve Yukarı Mısır'ın, kamışın ve arının sahibi. | Open Subtitles | ابن السيدتين من السعادي و النحل |
İki bayan ve genç usta hala köyde mahsur kaldı. | Open Subtitles | لا زالت السيدتين والسيد الصغير محاصرون بالقرية |
Nashville'deki hanımlar gibi, dedektif de gökyüzünde daireler çizen akbabaların onu cesede götüreceğini düşünüyordu. | TED | مثل تلك السيدتين في ناشفيل، يتصور المحقق بأن النسور التي تحلق في السماء ستقوده إلى جثة. |
Çok teşekkürler Küçük hanımlar. | Open Subtitles | حسناً شكراً لكم أية السيدتين الصغيرتين سوف نعلم أمكم بالنتائج |
Simdi bana izin verirseniz hanımlar. | Open Subtitles | والآن ، اسمحا لي أيتها السيدتين |
Haydi hanımlar. Başlayalım. | Open Subtitles | هيا ايها السيدتين لنلعب |
Affedersiniz hanımlar. | Open Subtitles | عن اذنكما ايها السيدتين |
İşte geldim, hanımlar. | Open Subtitles | تفضّلا أيّتها السيدتين. |
Şu tatlı bayanlar da kim? | Open Subtitles | واو, من هاتين السيدتين الجميلتين؟ |
Mesela buradaki bayanlar, onlar tarzımı beğenir. | Open Subtitles | كهاتين السيدتين فهما معجبتان بأسلوبي . |
Hey, hey, hadi, bayanlar. | Open Subtitles | لا آبه - بربكما، أيها السيدتين - |
Lance onu yeni bir sayfa açması için ikna etmişti ki sanırım bu bayanlar da eski sayfayı geri açması için ikna etmişler. | Open Subtitles | (لانس) أقنعها بفتح صفحة جديدة وأحزر أن هاتين السيدتين أقنعاها بالعودة لصفحتها القديمة. |
Suyu getiren, aşağı ve yukarı Mısır'ın sahibi. | Open Subtitles | بطليموس) مصدر الماء)" ابن السيدتين من السعادي و النحلة (ملك الملوك، ابن (رع |
Suyu getiren, aşağı ve yukarı Mısır'ın sahibi. | Open Subtitles | بطليموس) مصدر الماء)" ابن السيدتين |
Gerçi, bu iki bayan her zaman yanımda oldular. | Open Subtitles | بالطبع تلك السيدتين دائماً بعيداً عن متناولي |
İki bayan katılmak istiyor. | Open Subtitles | لدي هاتين السيدتين هل تودّ أن تشارك؟ |