New York'daki herkes Bay İyi Adamla uçabilmek için arıyordu. | Open Subtitles | كل شخص في نيويورك كان يتصل للتحدث مع السيد اللطيف |
Kapa çeneni sürtük! Bay İyi Adama yarın saat 3.00'de... | Open Subtitles | أخبر السيد اللطيف أن يحضر مؤخرته الجاميكية و يأتي هنا |
Onlara Bay İyi Adamı getirmezsem beni mahvedeceklerini söylediler. | Open Subtitles | كانوا سييدمروني أذا لم أحضر لهم السيد اللطيف |
Vezire Vezir diye hitap edersiniz. Bay Sweet'e... | Open Subtitles | تنادون الملكة, الملكة تنادون السيد اللطيف |
Çok kolay, Bay Sweet. | Open Subtitles | أوه، ان ذلك سهل ايها السيد اللطيف |
Teşekküler kibar beyefendi.onu bulduğunuz için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | .شكراً لك، أيها السيد اللطيف .أنا سعيد جداً لأنك وجدتها |
Sence Samson neden Bay İyi Adam'ın Jamaikalı olduğunu düşünüyor? | Open Subtitles | لماذا تعتقد أن سامسون يعتقد أن السيد اللطيف جاميكي |
Oh, çünkü Bay İyi Adam'ın Jamaikalı olduğunu ona ben söyledim. | Open Subtitles | لأني أخبرته أن السيد اللطيف جاميكي لماذا؟ |
Artık "Bay İyi Adam" olmayacağım. İnsanları "aldatmaya" içelim. | Open Subtitles | لن أكون السيد اللطيف بعد إلان أتفهمين ، حان وقت الغش. |
- Bay İyi Adam. - Oh, yanlış aradım galiba. | Open Subtitles | السيد اللطيف ربما طلبت الرقم الجاطيء |
Bana şu Bay İyi Adamı getirin. | Open Subtitles | أذهبوا و أحضروا لي هذا السيد اللطيف |
Ne kadar ciddi olabilir? Bay İyi Adamla görüşmek istiyor. | Open Subtitles | أنه يريد أن يري السيد اللطيف لفد أخبرني |
Bay İyi Adam geldi bebeğim. | Open Subtitles | السيد اللطيف قد وصل |
Tamam o zaman. Bay İyi Adam patlıyordu dostum. | Open Subtitles | السيد اللطيف كان يرتفع |
Bay İyi Adam, Parti Aksesuarları. | Open Subtitles | السيد اللطيف متعلفات الحفلات |
- Teşekkür ederim, kibar beyefendi. | Open Subtitles | شكرا أيها السيد اللطيف العفـــو |
- Teşekkürler kibar beyefendi. | Open Subtitles | حسناً، شكرًا لك، أيها السيد اللطيف |