Bay Silver kuzeybatı tünelinden çıkmamızı söylüyor. | Open Subtitles | السيد سيلفر أصر بأن نخرج عبر النفق الشمالي الغربي |
O kumsalda bu işi bozmaya niyetli biri olacaksa Bay Silver onların başını çekecektir. | Open Subtitles | لو كان هناك أي أحد في ذلك الشاطئ لديه الرغبة لإيقاف هذه الصفقة أنا قلقة بأن بكون السيد سيلفر أول المعترضين على هذا |
Bay Silver'ın aslında bir Rus casusu olduğunu kanıtlamam gerçeği bağışlarınızı cömertçe yapmanızı hiçbir şekilde engellememeli. | Open Subtitles | الحقيقة انني على وشك اثبات أن السيد سيلفر جاسوس روسيّ ينبغي بأي حال من الأحوال الثناء على عطاءكم و سخائكم, انا لا أعلم عن ماذا تتحدّث, |
Eğer Bay Silver'ı tayfanın önünde suçlayacaksanız bunu şahit olmadan yapacaksınız. | Open Subtitles | إذا كنت تنوي إتهام السيد (سيلفر) أمام الطاقم، ستفعل بدون شاهد. |
Bay Silver'İ aşağıya bağlayın, Bay Gray. | Open Subtitles | أحرس السيد (سيلفر) على المتن، سيد (جراي). |
O anda Bay Silver içeri girdi. | Open Subtitles | و حينها دخل السيد سيلفر |
Bay Silver da domuzları hazır ediyor. | Open Subtitles | والخنازير ستكون جاهزة لشوي السيد (سيلفر). |
Başka bir deyişle Bay Silver Urca'dan geri dönmezse ikimizin de çözecek büyük bir sorunu olur. | Open Subtitles | بعبارة آخرى، إن لم يعد السيد (سيلفر) من رحلة سفينة (أركا) سيكون هناك مشاكل بيني وبينك. |
Gerçi hala adamın Bay Silver'dan sahildeki çalışmalarına dair haber alamadık. | Open Subtitles | على الرغم من أننا لم نسمع من رجلك السيد (سيلفر) الكلام يأتي من الشاطئ، أن الدعم لصالحنا |
Bay Silver birkaç saate kalmadan erzakla döner. | Open Subtitles | السيد (سيلفر) يفترض أن يعود إلى هنا ومعه قوانين في غضون ساعات قليلة |
Sen ve Bay Silver mı? | Open Subtitles | انت و السيد سيلفر ؟ |
Bay Silver'a olan biteni anlat. | Open Subtitles | سنذهب لنبلغ السيد (سيلفر) بما يحدث |
Onlardan biri de, hayati yardımı dokunan Bay Silver'dı. | Open Subtitles | ومن بينهم بشكلٍ ضروري السيد (سيلفر). |
Bay Silver'ı bul, kaçak olan bay Rackham'ı... | Open Subtitles | جد السيد (سيلفر) والهارب السيد (راكهام) |
Lakin Bay Silver radikal bir çözüm önerisinde bulundu. | Open Subtitles | لكن السيد (سيلفر) اقترح حلاً متطرفاً |
- Bay Silver'dan bir içki. | Open Subtitles | -كأس من السيد (سيلفر ). |
Bay Silver olmaz dedi. | Open Subtitles | لقد قال السيد (سيلفر) لا. |
Bay Silver benimle girdiği bahsi kaybetti. | Open Subtitles | السيد (سيلفر) خسر رهان لي، |
Bay Silver mı? | Open Subtitles | السيد (سيلفر)؟ |