İşler maalesef bu noktaya geldi Bay Fisk. | Open Subtitles | أشعر بأسف عميق أن هو يأتي إلى هذا، السيد فيسك. |
Ancak şu da var ki, varlığınızın yüklü bir miktarına devlet tarafından el kondu Bay Fisk. | Open Subtitles | لكن مع ذلك قال، تحتاج إلى فهم أن عددا لا بأس به من أصولك تم ضبط من قبل الحكومة، السيد فيسك. |
Bay Fisk bölümü politik nedenler yüzünden internete yüklediğini söylüyor. | Open Subtitles | السيد فيسك يقرّ انه نشر الحلقه في الانترنت كتعبير عن رأيه السياسي |
Umarım Bay Fisk ile konuşmam sorun olmaz. | Open Subtitles | حسنا، آمل أنّك لا تمانع إذا تحققت منكم مع السيد (فيسك). |
Bay Fisk engelinize uygun bir şeyler hazırlamamı istedi. | Open Subtitles | طلب السيد (فيسك) مراعاة حالة عجزك الخاصة |
Bay Fisk'le hiçbir medya ve devlet kuruluşu emniyet teşkilatı ve siyasi parti hakkında konuşamazsınız. | Open Subtitles | لن تناقشك أمر محادثتك مع السيد (فيسك) مع أيّ وسيلة إعلاميّة، جهة حكوميّة أو وكالة أمنيّة أو أي طرف خارجي |
Bay Fisk'e sadece Bay Fisk diye hitap edebilirsiniz ayrıca ben soruları bizzat onaylamadan, sorularınıza cevap vermeyecek. | Open Subtitles | ستتعامل مع السيد (فيسك) بلقب "السيد (فيسك)" فحسب ولن يجيب على أيّ سؤال حتى أوافق عليهم شخصياً أوّلاً |
Bay Fisk'e de ki eğer bir kilo et istiyorsa buraya gelip kendi alabilir. | Open Subtitles | أخبر السيد (فيسك) أنهلوأرادرطلاًمناللحم .. فليأتي هنا ويقطعه بنفسه ... |
- Bay Fisk'e de... | Open Subtitles | - (أخبر السيد (فيسك .. |
Bay Fisk'le fiziksel temasta bulunamazsınız. | Open Subtitles | لن تلمس السيد (فيسك) جسديّا |