"السيفِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kılıç
• kılıcı
• Kılıcım

Bu kılıç için uygun bir yer arıyordum, kendi kaderini sonlandırabileceği bir yer.
كُنْتُ أُبحث عن مكانِ رقود هذا السيفِ حيثما تتقاذفه وتنتهي به الأقدار

kılıç atıldığı zaman havada yönü değişiyor.
رامي السيفِ البارعِ كان يجب أن يرميه بسرعة في الهواءِ

Bu yüzden, Lord Lee Kyung Sub'u öldüren kılıç...
لذا، بالرغم من أن السيفِ الذي قَتلَ اللّوردَ لي كونق سب

Katil dışarıda bir yerde olmalı... ve kılıcı dışarıdan atmış olmalı.
القاتل لا بدّ وأن كَانَ خارج السور ورَمى السيفِ مِنْ خارج

Parmak izlerimi kılıçtan temizledim ve kılıcı Jonathan'a tutturdum.
نظّفتُ بصماتَ أصابعي من على السيفِ ووَضعتُه في أيدي جوناثان.

İyi dostum Başkan, benim Gamma Chi kardeşim beni ofisine çağıracak ve bana bir kılıç gösterecek ve bana kılıcı alıp, boğazımdan aşağı sokup kıçımdan çıkarmamı söyleyecek.
سَيَستدعيني إلى مكتبِه وهو سَيُريني عرض السيف وهو سيقول لي لآخذ السيفِ وسيمرره أسفل حنجرتِي حتى يَخْرجْ مؤخرتي.

Kim kılıç bulmak istiyorsa,
مَنْ الاخرين الذين يُريدونُ إيجاد السيفِ

Sana ilk yakın kılıç yeteneğimi göstericem.
دعْني أريك مهارةَ سيد تقنيةِ السيفِ

kılıç benim değil ve buraya dövüşmeye gelmedim.
هذا السيفِ لَيسَ مُلكي،أنا لَنْ أُحاربَ

Ne yapıyorsunuz? kılıç bize ait!
لا تَستطيعُ فعل هذا،هذا السيفِ لنا

- Bu işin de yararları bu olmalı, Lefroy. - Sendeki kılıç gibi, Austen.
عَرَضتَ نفسك لتستفيد ، الان افهم لوفروي- مثل السيفِ ، أوستن-

Şeytanları öldürdüğü şu kılıç var ya,
ذلك السيفِ المستخدم لذْبحُ الوحوش

Usta, benim adım Sokka ve kılıç tekniğinde eğitilmek istiyorum.
السيد، اسمي sokka، وi أمنية إلى يَكُونُ مَأْمُوراً في طريقِ السيفِ.

Unutma, bir fırça darbesini yaptıktan sonra geri alamazsın, ya da bir kılıç darbesini.
تذكّرْ، أنت لا تَستطيعُ إِسْتِرْداد a ضربة الفرشاةِ، أَو a ضربة السيفِ.

kılıcı kaybettiğim için beni suçlayabilirsin... ama lütfen güven, onu yakında geri alacağım... kendi yöntemlerimle.
أنت يُمْكِنُ أَنْ تَلُومَني ..لخسران السيفِ. لكن رجاءً ثق ..بأنّني

Bo... lütfen bu kılıcı Sir Te'ye geri götür.
..بو. رجاءً خُذْ هذا السيفِ عُدْ إلى السّيرَ تي.

kılıcı kaybettiğim için beni suçlayabilirsin.
أنت يُمْكِنُ أَنْ تَلُومَني ..لخسران السيفِ.

Bo... lütfen bu kılıcı Te Efendi'ye geri götür.
..بو. رجاءً خُذْ هذا السيفِ عُدْ إلى السّيرَ تي.

Oh, o zaman kılıcı bulmama yardım et.
أوه، اذن أنت يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَني على العثور على السيفِ

Kılıcım... burada.
حَصلتُ على السيفِ... ... هنا.