yüzme alanını gözleyecek adamlar istiyoruz. | Open Subtitles | نَحتاجُ للرجالَ للقيَاْم بدوريّات في منطقةِ السِباحَة. |
Yanlış aletle oynuyorlar, hem biliyorsun ben yüzme bilmem. | Open Subtitles | حَسناً، أولاً هم لا يَلْعبونَ بالأجهزةِ الصحيحةِ وثانياً، تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ السِباحَة |
yüzme derslerini iptal etmem gerekecek. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَلغي دروسَ السِباحَة. |
Eve kadar sırt üstü yüzmek istemiyorsan aşağı in. | Open Subtitles | لو أنت لا تُريدُ السِباحَة على الظهر للبيتِ، اَنْزلُ هنا. |
Köpek balığıyla istila edilmiş sularda yüzmek eğlencelidir. | Open Subtitles | السِباحَة في مياه مليئة بسمك القرشِ مرحُ. |
Bu havuza çok bebek attım, hepsi de yüzmeyi öğrenip geldi. | Open Subtitles | رَميتُ الكثير مِنْ الأطفال الرُضَّع في الماءِ، وهم عِنْدَهُمْ كُلّ يَجيئونَ فوق السِباحَة. |
Aktif içerik maddemiz yüzmeyi bırakınca, bunlardan kasalarca çöpe gidecek. | Open Subtitles | قريباً بقدر مكوننا النشيط يَتوقّفُ عن السِباحَة. |
Hemen yüzmeye ayrılmış bölgeden çıkın bayım. | Open Subtitles | كفّْ وإتركْ منطقة السِباحَة الآن، سيدي. |
Üzgünüm. Şu anda yüzme dersi alacak durumda değilim bayan. | Open Subtitles | لا يوجد وقتَ لدروس السِباحَة يا سيدتي |
Bak, yüzme bilmiyorum. | Open Subtitles | النظرة، أنا لا أَستطيعُ السِباحَة. |
Postayla yüzme mi öğrendin? | Open Subtitles | تَعلّمتَ السِباحَة بالبريدِ؟ |
yüzme bilmiyorum. | Open Subtitles | - أنا لا أَستطيعُ السِباحَة. |
Burada yüzemezlerse, Cod Burnu'nda, Hamptons veya Long Island Plajlarında yüzmek isteyeceklerdir. | Open Subtitles | لو لم يَستطيعواَ السِباحَة هنا، سَيَكُونونَ مسرورون للسِباحَة في شواطئِ كيب كود... هامبتون او لونج ايلاند |
yüzmek. | Open Subtitles | السِباحَة |
- yüzmeyi bir an önce bırakmalısın yoksa, omuzların yakıda nakliyeci omuzuna benzeyecek. | Open Subtitles | السِباحَة تَعطيك أكتافَ واسعةَ |
Bu sakin, ılık sığlıklar genç bir balinanın yüzmeyi öğrenmesi için kusursuz bir yerdir. | Open Subtitles | هذه المياه الضحلةِ الدافئةِ الهادئةِ... ... المكانَالمثاليَلحوتصغير لتَعَلّم السِباحَة |
Anne yavruya yüzmeyi ve dalmayı öğretirken ikili birbirine çok yakın durur ve anne yavrusunu rahatlatmak için sürekli onu yavaşça dürter ve okşar. | Open Subtitles | الأثنان يعودون سوية , بينما تُعلّمُ الأمَّ طفلها الرضيعِ السِباحَة و الغَوْص , تطمأنُه بشكل ثابت بالوكزِ اللطيفِ و المداعبات. |
İnsanlar tatile gidip, yüzmeye başlamadan önce yani köpekbalıkları ne kaçırdıklarını fark etmeden önce olan saldırıların çoğunun rapor edilmediği doğru mu? | Open Subtitles | وقَبْلَ أَنْ يبَدأَ الناسَ السِباحَة للإستجمامِ... اَعْني قَبْلَ أَنْ تعَرفتُ أسماكَ القرش اية الي تغيبوا عنة الكثير مِنْ هذه الهجماتِ لم يبلغ عنها ؟ |
Paytak bacaklı kadınlarla yüzmeye içelim. | Open Subtitles | إلى السِباحَة مَع النِساءِ . |