İnsan kanıyla beslenen canavarlar, intikam hırsıyla yanıp tutuşan ölülerin ruhları ve şahsen en sevdiğim tür olan cadılar vardır bir de. | Open Subtitles | الوحوش مُطّعمة دم البشر، وأرواح الموتى الساعية للثأر. والمفضّلات لديّ: السّاحرات. |
cadılar, vampirlerin işlerine karışmaz. | Open Subtitles | السّاحرات لا يتدخلن في شأن مصّاصي الدماء. |
Bana yapabileceğin tek iyilik cadılar ile aranızda ne münasebet olduğunu söylemek olur. | Open Subtitles | ترضيني بإخباري بما يخوّلك اليد العُليا على السّاحرات. |
cadıları böleceğim ve hiçbirinin sonsuza dek mutlu yaşamadığına emin olacağım. | Open Subtitles | سأفرّق السّاحرات و أتأكد من أنّ لا أحد منهم سيعيش حياة سعيدة للأبد |
Her hareketinizin farkında olmam siz cadıları deli ediyor. | Open Subtitles | يجنّ جنون السّاحرات أنّي عليم بكلّ تحرّكاتكنّ. |
Yapabileceğin şu, cadılarla aranda ne var onu bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | بوسعك أن تخبرني بالشيء الذي تطيّع به السّاحرات. |
Cadıların dediklerine göre biri buradan kaçıp gitmiş ve şimdi burada yer yerinden oynuyor. | Open Subtitles | تقُلن السّاحرات أنّ أحدًا شقّ طريقه خروجًا من هنا، والمكان برمّته ينحلّ. |
Sabine bizden birisi. Cadıların geri dönmesini sağladı. | Open Subtitles | (سابين) واحدة منّا، وقد حرصَت على إحياء السّاحرات. |
cadılar senin için ne planlamışlar öğrenmek istiyor musun? | Open Subtitles | أتودّ أن تعلم ما في جعبة السّاحرات لك؟ |
2000 yıl önce cadılar, kavimimize insan olarak bir yere yerleşmeye çalışırsak doğanın bize karşı gelmesine neden olan bir lanet koydu. | Open Subtitles | منذ ألفيّ عام أقامت السّاحرات لعنة على قبيلتنا... لكيّ تنقلب علينا الطبيعة أيّان حاولنا التجمُّع والاستقرار كأناسٍ. |
Senden çok daha güçlü cadılar görüyorum. | Open Subtitles | أنتِ أقوى السّاحرات كما أرى |
cadılar güçlü vampir Klaus hakkında masallar okurlar. | Open Subtitles | السّاحرات يروين قصص ما قبل النّوم عن (كلاوس) مصّاص الدّماء القويّ. |
cadılar bölgede boyunduruk altında tutuluyor. | Open Subtitles | السّاحرات خاضعات لاستعباده. |
Kurt adamlardan da kurtuldum. Hatta cadıları da devre dışı bırakmanın yolunu buldum. | Open Subtitles | تخلّصت من المذؤوبين، حتّى أنّي وجدت طريقة لقمع السّاحرات. |
Burada cadıları parmağımda oynatıyorum. | Open Subtitles | السّاحرات لديّ هنا مثل خاتم في إصبعي. |