| Yarın İç İşleri'nden gelecekler ve bu olayın sonlandığını öğrenmeleri gerek. | Open Subtitles | سيأتي مسؤولو الشؤون الداخليّة غداً، وعليهم أن يعرفوا بأنّ المشكلة انتهت |
| İç İşleri sızıntının bu CIA bürosundan kaynaklandığını biliyor ama bu kişi herhangi bölümde çalışan herhangi biri olabilir. | Open Subtitles | الشؤون الداخليّة تعرف أنّ التسريب قد صدر من مكتب الإستخبارات هذا، لكن قد يكون أيّ أحدٍ في أيّ شُعبة. |
| İç İşleri seni araştırıyor. Neler döndüğünü anlatmak ister misin? | Open Subtitles | كان قسم الشؤون الداخليّة يحقّق في أمرك، أثمّة ما تخفيه عنّا؟ |
| İçişleri'nin bir parçası, Vatandaş Teftiş Heyeti diye bir kurul. | Open Subtitles | إنها جزء من إدارة "الشؤون الداخليّة"، تُدعى "لوحة مراجعة المواطنين" |
| İçişleri Bakanlığının... | Open Subtitles | قمتُ باستبدال معلومات اللعبة مع وزارة الشؤون الداخليّة |
| Yani Teşkilat Soruşturma haklıydı. | Open Subtitles | إذن كانت الشؤون الداخليّة مُحقة. |
| İçişlerine ne isterseniz onu söyleyin. | Open Subtitles | يُمكنكِ إخبار الشؤون الداخليّة أيًا كان ما تُريدين. |
| İç İşleri narkotik vurgununa yardım etmemi istedi, ben de kabul ettim. | Open Subtitles | احتاجت الشؤون الداخليّة مساعدتي للقبض على ضابط مكافحة مخدّرات مرتشٍ فوافقتُ |
| İç İşleri'yle kendim baş edebilirdim. | Open Subtitles | كان بوسعي مواجهة ما كانت الشؤون الداخليّة تحيكه لي |
| İç İşleri'ne kocam ceza almasın diye gittim. | Open Subtitles | قصدتُ الشؤون الداخليّة لأنّي لم أرد أن يؤدّب زوجي |
| Will ölünce İç İşleri soruşturmayı çekti. Çok dikkatli ol Dedektif. | Open Subtitles | الشؤون الداخليّة أغلقوا التحقيق بعد موته، كوني حذرةً جداً في هذا الشأن أيّتها المُتحرية. |
| Geçtiğimiz kış kaybolan İç İşleri dedektifi. Tanıyor musun? | Open Subtitles | شرطي الشؤون الداخليّة الذي اختفى في فصل الشتاء الماضي. |
| İç işleri araştırdı, öldürme işinde sorun yoktu. | Open Subtitles | حققت الشؤون الداخليّة في الأمر، وكان قتلاً مُبرّراً. |
| Neden İçişleri birden bire senin işini bitirmeye çalışıyor? | Open Subtitles | لمَ يتوجّه مكتب الشؤون الداخليّة إليك فجأة؟ |
| İçişleri buraya gelmeden alınabilecek her türlü önlemi almalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا إكتشاف كلّ الأخطاء قبل ظهور مكتب الشؤون الداخليّة. |
| 1998 yılıydı. İçişleri Bakanlığı'na yeni gelmiştim. | Open Subtitles | عام 1998، كنتُ قد عُيّنتُ رئيسة الشؤون الداخليّة. |
| İçişleri incelemesi bitene kadar ücretli idari izin. | Open Subtitles | الإداريّ ينسحب براتبه إلى أن تنتهي إدارة الشؤون الداخليّة. |
| Eğer Thornton, Racine için çalışmadıysa birisi 3 yıl önce Teşkilat Soruşturma'ya yalan söyledi. | Open Subtitles | فإنّ هناك شخص كذب على الشؤون الداخليّة قبل ثلاث سنوات. -لإبعاد الشك عن الشرطي الحقيقي . |
| - Tanışmıştık. - Teşkilat Soruşturma'yı mı aradın? | Open Subtitles | -هذا المُلازم (هوليويل) من الشؤون الداخليّة . |
| Yani İçişlerine şikayet dilekçemi verdiğimde... | Open Subtitles | إذاً، حينما قدّمتُ شكوتي لإدارة الشؤون الداخليّة... |
| Eğer İç İşlerinin burada olma sebebi soruşturmamızı etkileyecekse, bunu bilmemiz gerek. | Open Subtitles | لو كان سبب وجود الشؤون الداخليّة هنا يؤثر على تحقيقنا، فيجب أن نعرف. |
| Dedektif Soriano İçişlerinden. | Open Subtitles | أنا المُحقق (سوريانو) من الشؤون الداخليّة. |
| İç İşlerinden de korkmuyorum. | Open Subtitles | لستُ خائفاً من الشؤون الداخليّة. |