genç adam, Mançurya'nın bu kasvetli bölgesini görmek için 8,000 mil uçtun. | Open Subtitles | الشاب الذى طار ل8000 ميلا .. إلى هذه البقعة الكئيبة فى منشوريا |
Çünkü bir zamanlar bunu yapacak olan genç adam bendim. | Open Subtitles | لأننى ذات مرّة من قبل كنت ذلك الشاب الذى فعلها |
Seans sırasında bizi uyaran genç adam dün gece odama geldi. | Open Subtitles | الشاب الذى حظرنا اثتاء جلستنا جاء الى عرفتى الليله الماضيه |
Onu aldın diyelim, evlendin ve ondan çocukların oldu? | Open Subtitles | ماذا سيحدث ستحصلين على الشاب الذى تريدينه ستتزوجيه وتنجبى اولاده وبعد ذلك |
Onu aldın diyelim, evlendin ve ondan çocukların oldu? | Open Subtitles | ماذا سيحدث ستحصلين على الشاب الذى تريدينه |
Ne demek mi istiyorum, hiçbir şey. genç adam gençlik pansiyonuna gitti. | Open Subtitles | انا لا اعنى شيئا, الشاب الذى تتوقعه عاد الى نزل الشباب |
Okul gazetesine yazı yazan genç adam siz misiniz? | Open Subtitles | أن إذن ذلك الشاب الذى يكتب المقالة لصحيفة المدرسة |
Tekerlekli sandalyede oturan Senegalli bu genç adam bir zamanlar generalin emri altında çocuk askerdi, sonra emre itaat etmedi ve general onun iki ayağını da kestirdi. | TED | سنغالس، هذا الشاب الذى يجلس على الكرسى المتحرك هنا، كان طفل مقاتل من قبل، تحت قيادة الجنرال، حتى عصى الأوامر، فقام الجنرال باطلاق النار على ساقية. |
"Bu genç adam Sally yürüyüşe çıkartcak". | Open Subtitles | هذا هو الشاب الذى سيصطحب "سالى" فى جولة. |
Fakat senin beklediğin genç adam gençlik pansiyonuna döndü. | Open Subtitles | ولكن الشاب الذى كنت انت تتوقعه, قد عاد الى النُزل . |
Bayanlar baylar, şimdi sizlere sunmaktan gurur duyacağım... şovumuzun yıldızı, genç adam sürekli beklediğiniz kişi. | Open Subtitles | ، السيدات والسادة ...الآن نود أن نقدم لكم ، نجم إستعراضنا الشاب الذى كنتم تنتظرونه |
Bayanlar baylar, şimdi sizlere sunmaktan gurur duyacağım... şovumuzun yıldızı, genç adam sürekli beklediğiniz kişi. | Open Subtitles | ، السيدات والسادة ...الآن نود أن نقدم لكم ، نجم إستعراضنا الشاب الذى كنتم تنتظرونه |