Değişiklik getirmeyi isteyen, ülkemiz için muhteris olan gençlerin oluşturduğu bir topluluğa aidim. Artık korkmuyorlar, artık akıllı korkaklar değiller. | TED | إنني أنتمي إلى مجموعة الشباب الذين يعشقون الوطن ويريدون أن يحدثوا تغيراً ولم يعودوا خائفين أبداً، ولم يعودوا جبناء أذكياء. |
gençlerin çoğu bir ya da iki alana ilgi gösterir. | Open Subtitles | معظم الشباب الذين يلفتون انتباهنا لديهم.. موهبة واحدة أو اثنتين ونركز على تطويرهم لنضيف لهم موهبة أخرى |
Teknelerimizi yapmak .salgında kaybettiğimiz gençlerin yerini doldurmak. | Open Subtitles | لنبني سفننا، ولنستبدل الشباب الذين فقدناهم بالطاعون. |
Yıllık ekibindeki çocukları gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ الشباب الذين كتبوا كتاب العام ؟ |
Bugün yattığı adamların yarısını terör estirdiği beşinci sınıf çocukları oluşturuyor. | Open Subtitles | نصف الشباب الذين تجامعهم كانت ترعبهم في الصف الخامس |
Az evvel bahsettiğim gençler eskisinden daha fazla dijital dünyayı kavrayabilen ve teknolojiden haberdar insanlardır. | TED | وهؤلاء الشباب الذين ذكرت، هم أكثر ذكاءً رقميًا وإدراكًا للتكنولوجيا من أي وقت مضى. |
Vurulan gençler köşe başlarında geçen çocukluklarından beri rapçilerdi. | Open Subtitles | الشباب الذين أصبحوا قتلة كل مغنين الراب عندما كانوا صغاراً في زاوية الشارع |
Bu da benimle başladı. Böylece gençlerin işlediği şiddetin kültürünü çözmeye karar verdim ve lisede gönüllü oldum. | TED | لقد بدأت معي بهذه الطريقة. ولذلك فقد قررت أن أفهم ثقافة العنف التي يتواجد بها هؤلاء الشباب الذين يرتكبون هذه الأفعال، فبدأت في التطوع في المدارس الثانوية. |
Bazı gençlerin tünele zarar verdiklerine dair bir YouTube videosuna denk gelmiştim. | Open Subtitles | تصادف أن شاهدت فيديو على "اليوتيوب"يعرض عدد من الشباب الذين يشوهون ويخربون مناطق حول الأنفاق. |
İşim kalabalık bir partinin karanlık bir köşesinde başladı, kasvetli bir Cambridge kışının başında, gecenin geç saatinde, ben ve üç arkadaşım, gerçeğin peşindeki gençlerin uzun zamandır sorduğu soruyu sorduk. "Bir yolculuğa çıksak ne olurdu?" | TED | بدأ العمل من بقعة مظلمة في حفلة مكتظة، في ليلة متأخرة من بدايات شتاء كامبريدج البائس حينما سألت أنا وثلاثة أصدقاء سؤالًا قد سأله الشباب الذين يبحثون عن شيئًا حقيقيًا لمدة طويلة: ماذا لو ذهبنا في رحلة بالسيارة؟ |
gençlerin politik sosyalleşmeleri üzerine doktora yapıyordum -- neden gençler post-komünist bir ortamda politik ideolojiler geliştiriyorlardı? Konuştuğum birçok gencin Aşırı Sağ'a katıldığını gördüm. Bu benim için hayret vericiydi. | TED | كنت أعد رسالة الدكتوراه عن التنشئة السياسية للشباب: لماذا يطور الشباب توجهات سياسية في أوضاع ما بعد الشيوعية، ولاحظت أن أغلب الشباب الذين تحدثت إليهم كانوا ينضمون إلى اليمين المتطرف، وكان ذلك صاعقًا بالنسبة لي. |
Bir araştırmaya göre, evsiz gençlerin yaklaşık üçte biri kendilerini lezbiyen, gey, biseksüel ya da sorgulamakta olarak tanımlıyor ve araştırmaya katılan tüm genç nüfusun yüzde biriyle karşılaştırıldığında evsiz gençlerin yüzde 4'ü kendini transseksüel olarak tanımlıyor. | TED | وفقاً لإحدى الدراسات، فإن ثلث الشباب المشردين تقريباً هم من المثليين أو المثليات أو مزدوجي الجنس أو من الغامضين جنسياً، وحوالي 4% منهم هم من المتحولين جنسياً، مقارنةً بـ1% من إجمالي نسبة الشباب الذين شملهم المسح. |
İçki tüm çocukları toplayıp, ailelerini çağırmıştım. | Open Subtitles | لقد جمعت كل الشباب الذين كانوا يشربون أتصلت بأولياء أمورهم |
Sen hala tenis oynadığım çocukları mı merak ediyorsun? | Open Subtitles | أمازلت تتسائل عن الشباب الذين كنت ألعب معهم التنس؟ |
Ama benim işim takıma aldığım çocukları en doğru pozisyona yerleştirmek. | Open Subtitles | ولكن عملي هو أن أضع الشباب الذين اختارهم في الموقع الأفضل للفوز وهذا الشيء ينطبق عليك أيضا |
gençler savaşacaklarına, aralarında yarışmalıdırlar... | Open Subtitles | كُلّ الشباب الذين صرفوا اموالهم هباءا في الحرب الآن لديهم الفرصةُ في الاتحاد لكسب مزيدا من المال |
Çok hızlı solo atmak isteyen gençler hissettikleri o gençlik korkusu ve iyi bir gitarist olma arzusunun karışımı ilk dinleyicilerimizin genel tanımını veriyor. | Open Subtitles | الشباب الذين يريد أن يلعب المعزوفات المنفردة بسرعة حقا. انها مثل لالرهبة جنبا إلى جنب مع الرغبة في أن يكون موسيقيا جيد، |
Şey, ayrıca dört sivil ve buraya geldiğimiz gençler. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أربع مواطنين و كُل الشباب الذين أتينا معهم. |