Londra'daki tüm genç erkekler Mr Haden kadar iyi flört ediyor mu? | Open Subtitles | هل يستطيع كل الشبان في لندن أن يكونوا كالسيد هايدن في تغزله؟ |
genç Eşcinsel, şimdi bir sonraki kontrol noktasına kadar şiddet korkusu yaşamadan ilerleyebilirsin. | Open Subtitles | بأمكان الشبان الشاذين أن ينتقلوا الى المرحلة التالية بدون أي خوف من العنف. |
Yani çetede çalışan aynı çocuklar aslında aynı zamanda McDonalds gibi yerlerde part-time olarak çalışıyorlardı. | TED | فنفس الشبان الذين في العصابة قد يعملون عمل جزئي في مكان كمكدونلدز. |
Ben büyük bir erkek hayranıyımdır. 16 yaşındayken erkekleri umursamadan hamile kalamazsın zaten. | Open Subtitles | الفتى عظيم أنتي لاتتوقعي أن يكون العمر 16 غير مبالى من قبل الشبان |
Onu da sürekli porno izleyen diğer erkeklerden, birisi gibi sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنه من الشبان المستقيمين الذي يشاهدون الأفلام الإباحية كثيراً. |
Bu genç, az bilinen aktörler asıl adlarını kullanıyor, kimse adını değiştirmiyor. | Open Subtitles | الدراميون الشبان الأقل خبرة، يستخدمون أسمائهم الحقيقية جميعاً. لا أحد غير اسمه. |
Ülkede başka geleceği olmayan bir sürü genç erkek ve kadın var. | Open Subtitles | الآلاف من الشبان والنساء في هذا البلد الذين ليس لديهم مستقبل آخر |
Bu kadınlar ve genç adamlar dünyanın değişik yerlerindeki İranlıları birleştirdi. | TED | هؤلاء النساء وهؤلاء الشبان وحدوا الايرانيين في جميع أنحاء العالم، في الداخل والخارج. |
Asla bir galibiyet serisini batırma. Merhaba, çocuklar. | Open Subtitles | لا تمارس الحب أبدا أثناء الفوز المتتالى. مرحبا أيها الشبان. |
çocuklar, Tanrı sizi birinizi vurup öldüresiniz diye buraya koymadı. | Open Subtitles | أيها الشبان , لم يضعكما القدير هنا لتتقاتلا و تطلقا النار على بعضكما البعض |
Sizi iyi tanırım çocuklar, bu yüzden konuşmayı sadece benim yapmama müsaade edin. | Open Subtitles | اسمعوا أنا أعرف هؤلاء الشبان لذا دعونى أتحدث |
Yetişkin erkeklerin uyguladığı şiddetin travma yaşattığı bütün bu genç erkekler ve çocuklara ne olacak? | TED | ماذا عن جميع الشبان والفتيان الذين صدمهم عنف الرجال الكبار؟ |
Bugün, sadece kendim için değil, toplumdaki genç erkekler için de çalışıyorum. | TED | فاليوم، أكمل العمل ليس فقط على نفسي، ولكن لدعم الشبان اليافعين في مجتمعي. |
Her yerli aşık erkek için ilk ders, yanık bir cilt ve tüyler | Open Subtitles | لقد كانت أول درس حب لكثير من الشبان الهنود كل أسمر متدثر بالريش |
Demek istediğim, Joey genelde flört ettiğim erkeklerden çok farklı. | Open Subtitles | أقصد.. جووي مختلف تماماً عن الشبان الذين أصاحبهم بالعادة |
Ben küçük bir çocukken, yaz akşamları her evin önünde zamanın şarkılarını veya geçmişin şarkıları bir arada söyleyen gençler bulurdunuz. | TED | فأنا عندما كنت صغيراً .. كنت معتادا في ليالي الصيف على سماع الشبان أمام كل منزل يغنون الأغاني المعاصرة أو القديمة |
Bahar arasındaysa, üniversitedeki erkeklerle yaparsın. | Open Subtitles | أما في إجازة الربيع فتقوم بأمور مع الشبان |
Ve size tanıtacağım bir karakterim daha var. Bu, Ernest, balık bedeninde... bir çocuk suçlu diyebiliriz. | TED | وسوف اعرفكم على شخصية اخرى أيضاً انه ارنيست وهو احدى الشبان المجرمين ولكنه في جسد سمكة |
O yüzden, gençlerin aletlerini böyle belki de içinde yaşadığımız... bu aşırı tahrik edici dönemdir. | Open Subtitles | ربما الأوقات القديمة لقد عشنا وهذا ما جعل الشبان يبقون أماكن غريبة |
erkeklerin seksi liseli rutinin yüzünden sana para verdiğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أن الشبان يعطونك المال بسبب روتين فتاة المدرسة الجذابه |
Bu çocukları seviyorum. Winchell'in oynayışını da. | Open Subtitles | أحب هؤلاء الشبان أحب طريقة وينشل في اللعب |
Sadece buna spor şortları giyip, diğer çocuklarla... banyoya girmenin dahil olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لكنني لم أظن أنها كانت تتضمن ارتداء سروال رياضي والاستحمام مع الشبان الآخرين |
İstiridye Barında o adamların sizi nasıl sürtükleri yaptıklarını herkes duydu! | Open Subtitles | الجميع علم بما حصل في البار وهؤلاء الشبان الذين جعللوك عاهرتهم |