gelecek kış olacak. O zamana dek bir ordu yollamazlarsa, yaşlı ölü olacağız. | Open Subtitles | سيكون هذا فى الشتاء القادم ، اذا لم يرسلوا الينا السلاح ، فسنموت من العجز |
Dışarı çıktım. Gölgemi gördüm ve tekrar inime dönüyorum. gelecek kış görüşürüz. | Open Subtitles | خرجت ورأيت ظل فدخلت، موعدنا الشتاء القادم |
Gelecek kışa kadarki her arabanın değerini söyleyin. | Open Subtitles | يقول ماتساوي كل عربة حتي الشتاء القادم |
Bir sonraki kışa hazırlık olsun diye yakıt olarak turba kömürü kazıldı. | Open Subtitles | الأراضى كانت يتم حفرها لتخزين الوقود بها لمواجهة الشتاء القادم |
Adam çok zayıf. Kendini koruyamaz. Kış geldiğinde ölmüş olacaklar. | Open Subtitles | إنه ضعيف، لا يمكنه حماية نفسه كلاهما سيموتان في الشتاء القادم. |
Bu yüzden geçen seneki grip aşısı gelecek kış işe yaramaz. | Open Subtitles | لهذا السبب كان لقاح الإنفلونزا للعام الماضي ، سيكن بدون فائدة في الشتاء القادم |
Tabii eğer gelecek kış da hayatta kalmalarını sağlayacak kadar yağlanmak istiyorlarsa. | Open Subtitles | لو أرادو تخزين دهون أكثر لتمكّنهم من النجاة من الشتاء القادم |
gelecek kış görüşürüz! | Open Subtitles | سأراك في الشتاء القادم! |
Kay'le ben ilişkimizi açıklamak için bir sonraki kışa kadar bekledik. Sanırım kendimizce nezaket göstermek istedik. Harry'nin acısının dinmesine izin vermek için. | Open Subtitles | كاي وانا انتظرنا الىe الشتاء القادم قبل ان نخرج . لنخمد الاللم لدي هاري . |
Kış geldiğinde hala birlikte olacaklar mı, göreceğiz. | Open Subtitles | ...لنر إن بقيا معاً حتى الشتاء القادم |