Sanat çok kişisel birşey. | Open Subtitles | تَعْرفُ، فَنّ، هو مثل هذا الشيءِ الشخصيِ. |
kişisel büyümemle ilgili bir durum. | Open Subtitles | هو يُحْصَلُ على الشيءِ ليَعمَلُ بنموي الشخصيِ. |
Çünkü ikimiz de kişisel tatmin peşinde değiliz. | Open Subtitles | لأننا ليس عِنْدَنا رضاءُ في الإحساسِ الشخصيِ |
kişisel bir hatanın sorumluluğunu almak sağlıklı bir büyüme ve değişimin ilk adımıdır. | Open Subtitles | أَخْذ ملكيةِ الخطأِ الشخصيِ الخطوةُ الأولى... نحو النمو والتغييرِ الصحّيِ. الشغل الجيد، رفيق. |
Bütün araştırmalar benim kişisel denetimim altında devam edecek. | Open Subtitles | كُلّ البحث سَيَستمرُّ تحت إشرافِي الشخصيِ |
kişisel kinin yüzünden acele eder gibisin. | Open Subtitles | تَبْدو مُسرَعاً بحقدِكَ الشخصيِ. |
-Onunla birlikte çalıştığımızı düşünmeyi tercih ederim, Özerklik, kişisel saygının çok önemli bir unsurudur ve ben kendiminkini inşa etmenin daima bilincinde olmuşumdur. | Open Subtitles | أَحْبُّ تَفكير أنا أَعْملُ مَعها. الحكم الذاتي مهمُ للإحترامِ الشخصيِ... ... وأنارَبّيتُلغمَدائماً. |