Diğer yanda Ekvator'daki bir köyde olan fabrikamızın yanına peynir fabrikası yaptırmak için benden bütçe isteyen diğer adam. | TED | أو الشخص الآخر الذي طلب مني موازنة مالية لبناء مصنع جبن بجانب مصنعنا في الإكوادور في القرية. |
Önce diğer adam öldü. | Open Subtitles | لقد تولى هو العمليه الشخص الآخر مات الأول |
Birinin başına bir şey geliyor ve diğeri ne olursa olsun onun yanında. | Open Subtitles | عندما يمر شخص بشيء ما، يكون الشخص الآخر هناك لأجله، مهما كانت الظروف. |
Şu Diğer adamı bulmak istiyor musun, yoksa ne yapayım? | Open Subtitles | إذا , أتريدين رؤية هذا الشخص الآخر أم ماذا؟ |
sizi o kişiden ayıran tek şey, Diğer kişi ile aranıza giren şey, derinizdir. | TED | فأن كل ما يفصلك عن .. الشخص الآخر هو جلدك |
Belki de konuyu şu ünlü atasözüyle açıklayabiliriz: Bir aptalla tartışırken, önce diğer kişinin de aynını yapmadığından emin ol. | TED | ربما كل ذلك يتلخص في ذلك المثل القديم: عندما تتجادل مع شخص أحمق، أولًا تأكد أن الشخص الآخر لا يفعل الشيء نفسه. |
Efendim, O'Neill... diğer adam dağda değil. | Open Subtitles | سيدي، أونيل، الشخص الآخر ليس له أثر في الجبل |
O filmde diğer adam Kurt Russell'a benziyordu. | Open Subtitles | ولكن الشخص الآخر في هذا الفيلم كان يشبه كيرت روسيل |
Çarptığımız diğer adam yapmış olmalı. | Open Subtitles | لقد كان الشخص الآخر الشخص الذي كنا نجري إليه |
Bu yüzden, diğer adam hata yapana kadar... bir salak gibi sürmeye devam edin.... | Open Subtitles | لذا , يجب فقط أن تتابع السير كالمعتوه إلى أن يُخطيء الشخص الآخر |
diğeri ise diğerini sadece sevdiğini sanıyor çünkü diğeri aslında başkasını seviyor. | Open Subtitles | الآخر يظن فقط أنه يحب الأول لكن الشخص الآخر يحب فعلا شخص آخر |
Evet, adam parayı aldı, ...sonra gümüş saçlı olan diğeri bana geri verdi. | Open Subtitles | أجل ، لكن ليس هو الشخص الآخر ، الذي يرتدي قميص ابيض اعطاه لي |
diğeri de olabilirdi. Aydınlanma içinde olmama sevin. | Open Subtitles | كنت تستطيع أن تكون الشخص الآخر كن سعيداً, لقد كان لدىّ عيد ظهور |
Diğer adamı tanımıyorum ama belli ki Bay Gerrard'la bir hukukları varmış. | Open Subtitles | لاأعرف من يكون الشخص الآخر لكن من الواضح أنهما كانا يتحدثان |
Diğer adamı alttan almaya ikna etmek için gereken her şeyi yaparsın. | Open Subtitles | تفعل أي شيء تحتاجه لإقناع الشخص الآخر بأن يتراجع |
- İyiyim. Diğer adamı görmelisin. | Open Subtitles | هل أنت أنا بخير، عليك رؤية الشخص الآخر |
Bu olayı planladığı Diğer kişi kim? | Open Subtitles | مَن الشخص الآخر الذي خَـطّطت للخطف معهُ؟ |
Hayır, hayır eski switcheroo zehir ve içecek hakkında olan elindekini Diğer kişi ile değiştirdiğin. | Open Subtitles | لا، لا، عملية التبديل المعروفة هي عندما تسمّم مشروبك ثم تبدله بمشروب الشخص الآخر. |
Yüz ifadelerimizin duygularımızı yansıtmaları gerekir ama iletişim sadece Diğer kişi yüzümüzü doğru okuyabiliyorsa gerçekleşir. | Open Subtitles | من المفترض أن تعبيرات وجوهنا تقوم بتوصيل مشاعرنا لكن التواصل لا يحدث إلا لو قرأ الشخص الآخر وجهنا قراءة صحيحة |
Ve üçüncüsü diğer kişinin güvenilir olup olmadığı hakkında biraz bilgi elde etmek. | TED | والمستوى الثالث هو حول استخدام معلومات قليلة لتقرروا فيما إذا كان الشخص الآخر جدير بالثقة. |
Ölüp hayalet olan birinin gidip diğerini bulmasının hikayesi. | Open Subtitles | قصة شخص أصبح شبح بعد الموت و ذهب لإيجاد الشخص الآخر |
Yoldan buraya bir lastik izi yok başka biri ya da başka bir aracın burada olduğuna dair hiçbir emare bulunmuyor. | Open Subtitles | ليس هناك خطوات إطارِ إنفِصال الطريقِ، لا إشاراتَ العربةِ الأخرى حتى أنْ يَكُونَ خارج هنا، الشخص الآخر أقل بكثير. |
Hediyenin diğer insan için anlamını düşün, kendin için değil. | Open Subtitles | أنظري مالذي تقوله الهدية إلى الشخص الآخر وليس أنتي |
Ben aslında odadaki diğer kişiyi soruyorum. | Open Subtitles | لقد كُنتُ أتساءل بالفعلِ عمّن هو الشخص الآخر في الغُرفة. |
Evet, öteki adamı ancak böyle alt edebiliriz. | Open Subtitles | أنها الطريقة الوحيدة لنتفوق . بالحيلة على الشخص الآخر |
Bu Diğer eleman, ortağın gayet iyi duyuyordu. | Open Subtitles | الشخص الآخر, شريكك يستطيع السمع جيدًا |
karşındakinin söyleyebileceklerine açık ol. | TED | كن منفتحاً وأكثر تقبلاً لما قد يقوله الشخص الآخر. |
Büyük kulaklarını kabartıp karşındaki insana dikkatini yoğunlaştırdığın zaman. | Open Subtitles | عندما تحاول الإستماع وتركّز جيداً مع الشخص الآخر |