Toplanan kozalar, kaynar suyun içine atılarak uzun iplikler şeklinde ayrışması sağlanır. | Open Subtitles | الشرانق المحصودة ترمى في الماء المغلي الذي يمدد الشعيرات الطويلة. |
Size kalmış. Adına bakarsan kozalar daha rahat dersin. | Open Subtitles | .الخيار لكم .الشرانق لا تبدو سليمة كما تبدو |
Espheni, kozaları uzun yolculuklarda elementlere karşı koruması adına dolaşım sistemini durdurmak için kullanıyordu. | Open Subtitles | هذا سوف يكون مختلفاً عن ما قبل تستخدم الشرانق من قبل الإشفيني للركود حماية من العناصر الكيميائيه خلال الرحلات الطويلة |
Bazı arılar arkada bekledi ve tırtılı, kardeşlerini korumak üzere zapttettiler. Kardeşleri ise o sırada, Kozaların içinde büyüyordu. | TED | بعض الدبابير بقيت في الخلف وتحكمت باليرقة لتدافع عن أخواتها اللاتي يتحولن إلى بالغات داخل هذه الشرانق. |
kozalardan çıkınca "ben", "ego" ve "öz" kavramları aklımdan çıkarıldı. | Open Subtitles | بمجرد خروجنا من الشرانق مفهوم الانا , والانانيه سوف يختفي |
Yumurtanın onlara yaşam gücü aşılaması insanları kozalara sokacaktın. | Open Subtitles | وهي إرشاد الناس للدخول إلى الشرانق حتى تتمكن البيضة من مدهم بقوة الحياة |
Sanki kendilerine aitmiş gibi her koza, karıncalar tarafından temizlenip korunuyor. | Open Subtitles | يقوم النمل بتنظيف وحماية الشرانق كما لو كانت أحد خادراتها. |
kozaya girmen neden beni öldürüp seni Eva'ya âşık etti? | Open Subtitles | عندما كنت فى الشرانق لم جعلتنى ميتة وجعلتك تُحب (إيفا)؟ |
kozalarda tekrar ailemizle birlikteydik. | Open Subtitles | ونحن داخل تلك الشرانق كنا قد عدنا لعائلاتنا |
Kozalardaki kasaba halkının travma atlatmasına yardımcı olmuştum. | Open Subtitles | لقد ساعدت هذه البلدة للتعافى من الصدمة وهم بداخل تلك الشرانق |
Seçilmiş insanları içinde barındıran kozalar bunlar. | Open Subtitles | هذه الشرانق تحمل البشر الذي وقع عليهم الاختيار. |
kozalar... | Open Subtitles | الشرانق |
Bu kozalar. | Open Subtitles | هذه الشرانق |
Volm bu kozaları ve onu nasıl çıkaracağımızı biliyor mudur? | Open Subtitles | هل يعرف الفولم عن هذه الشرانق ؟ كيف يمكننا اخراجها ؟ |
Etraftaki küçük kozaları taşıyordu. Topluyordu. | Open Subtitles | يحمل الشرانق و يجمعهم |
Kozaların dışında ne kadar kalırlarsa insanlık o kadar tutunuyor ama korkmaya gerek yok. | Open Subtitles | كلما طالت مدة ابتعادهم عن الشرانق كلما ترسخت إنسانيتهم ولكن لا داعي للخوف |
Kozaların içindeki her neyse onlar yüzünden manipüle oldunuz. | Open Subtitles | لقد تم التلاعب بك بواسطة أياً كان الذي بداخل الشرانق |
Üç haftadır o Kozaların içindeyiz. | Open Subtitles | هذه المدة التي قضيانها أنا وأنت بداخل تلك الشرانق -يا إلهي |
Sizi o kozalardan çıkarmak için her şeyimi riske attım. | Open Subtitles | لقد خاطرت بكل شيء لإنقاذكم من تلك الشرانق |
- Obruk tarzı bir yere bastık. Dün de diğer herkes gibi o kozalardan çıktık. | Open Subtitles | وقعنا داخل ما يشبه بالوعة وخرجنا من تلك الشرانق البارحة |
Çünkü o kozalardan çıkmış biri kurtarılmaya değer mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لإنى لا أعرف إذا كان أى أحد خرج من تلك الشرانق يستحق الإنقاذ. |
Bunlar tüm kozalara bağlı ve hepsi yukardan geliyor. | Open Subtitles | تربط جميع الشرانق ومصدرهم يأتي من هنا |
koza dünyasından uyanmamızın hemen öncesini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر قبل أن نستيقظ من عالم الشرانق مباشرةً؟ |
Bizi kozaya götürecekler. | Open Subtitles | خذونا الى الشرانق |
kozalarda yaşananlar bizi etkilemiş. | Open Subtitles | من الواضح أن ما حدث داخل تلك الشرانق قد أثر بنا |
Bu Kozalardaki herkes bağlantılıydı. | Open Subtitles | كل مَن كان بتلك الشرانق كان متصلًا ببعضه |