Yerel polis, çocuğun ayakkabısını iki sokak ileride bulunca olay bizi arayacak kadar ciddileşmiş. | Open Subtitles | و أصبح الأمر مهماً كفاية لإبلاغنا حين عثرت الشرطة المحلية على فردة حذاء الصبي ملقى في البالوعة على بُعد شارعين |
Yerel polis, çocuğun ayakkabısını iki sokak ileride bulunca olay bizi arayacak kadar ciddileşmiş. | Open Subtitles | و أصبح الأمر مهماً كفاية لإبلاغنا حين عثرت الشرطة المحلية على فردة حذاء الصبي ملقى في البالوعة على بُعد شارعين |
Yerel polis cesedi üç gün sonra buldu. | Open Subtitles | عثرت الشرطة المحلية على جثتها بعد ثلاثة أيام |
Yerel şerif ilgileniyor her yiyecek ve içecek test ediliyor. | Open Subtitles | كيف يسير أمر البحث؟ تعمل الشرطة المحلية على هذا إنهم يأخذون جميع الأطعمة والسوائل التي بالمنتجع لفحصها |
Yerel şerif ilgileniyor her yiyecek ve içecek test ediliyor. | Open Subtitles | تعمل الشرطة المحلية على هذا إنهم يأخذون جميع الأطعمة والسوائل التي بالمنتجع لفحصها |
Yerel polis haklı. Amerikan ehliyetin geçersiz. | Open Subtitles | الشرطة المحلية على حق، رخصة الأمريكي الخاص بك غير صالحة |
Yerel polis bir ceset bulmuş ölümü çok sıradışıymış. | Open Subtitles | لقد عثرت الشرطة المحلية على جثة والوفاة غير عادية |
Yerel polis sizi doğrudan morga götürüp Greely'nin cesedi ile kişisel eşyalarını göstermeyi kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافقت الشرطة المحلية على إصطحابكَ* *إلى المشرحة لتريك جثة (غريلي) و الآثار الجسدية |