Dakikada 1 papel alacağım diye zamanını boşa harcıyorsun ve çalıştığın ahlaksız şirket parmağını oynatmadan senin dört katını kazanıyor. | Open Subtitles | انت تهدرين وقتك لدولار لدقيقة وهذه الشركه التي تعملين لها فاسده لئيمه تفعل اربعة اضعاف بقدر ما تفعلينه انت للاشيء. |
Ama daha önce dediğim gibi, hep şirket için çalışmayacağız, değil mi? | Open Subtitles | ولكن كما قلت مسبقاً لن نظل دائماً نعمل فى أوقات الشركه, أليس كذلك ؟ |
şirketi ya da ailesini yönetirken senin fikirlerine ihtiyaç duymayacağından korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت خائف أن لاتحتاج لمساعدتك فى اداره الشركه أو اداره عائلتها |
Pekala, ilk olarak şunu söylemek istiyorum; şirketi satmaktan vazgeçtim. | Open Subtitles | حسناً , اولا اريد القول اني قررت عدم بيع الشركه |
Mehra Mobilya hakkında hiçbir şey bilmediğin için de şirketin maddelerini okuman gerek. | Open Subtitles | ولأنك لا تعرف شيئاً عن أثاث ميهرا.. عليك أن تقرأ عن أدب الشركه.. |
Ayrıca, şirketin 25. yıldönümü projelerini planlamak için 24 saat yeterli gelmiyor. | Open Subtitles | لتخطيط الأحداث لذكرى الشركه الخامس والعشرون أربع وعشرين ساعة في اليوم لاتكفي.. |
Fakat şirket yönetimindeki kuralları takip etmen lazım. | Open Subtitles | لكنى أتوقع منك أن تلاحظ قواعد ادارة الشركه |
Ben Carter Burke. şirket için çalışıyorum. | Open Subtitles | أعمل لحساب الشركه مالكه المركبه الفضائيه |
şirket enkazdan geriye kalan herşeyi çıkartmamı istedi. | Open Subtitles | الشركه طلبت مني إنتزاع كل شيء يمكنني تخليصه من الحطام |
Bu hafta alacağım şirket için bir milyar gibi bir pazarlık fiyatı alıyorum. | Open Subtitles | نعم الشركه التي سأشتريها هذا الاسبوع اساومهم علي مليار |
Bu şirket kabataslak rakamlar üzerine kurulmadı, öyle değil mi Bay Douglas? | Open Subtitles | تلك الشركه لم تبنى على الارقام المبدئيه صحيح مستر دوجلاس |
Hani 20 yılın sonunda en iyi katır sürücüsü olarak, beni işten ayrılırken görmek şu şirketi bir hayli üzecek. | Open Subtitles | تعلم, بعد 20 سنة كمعاشر بغال, تلك الشركه ستكون حزينة برؤيتي اذهب. |
Aslında bütün şirketi satmıyorum. | Open Subtitles | انا لا بيع الشركه بالكامل انا اجزئها و ابيعها |
Mishima'nın şirketi için bir araştırma başlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تبدئي بالتحري حول تحركات الشركه |
şirketi kurtarmak adına Tesla, üretilen her beygir gücüne karşılık aldığı $2.50'lık imtiyaz hakkından feragat ettiğini ve sözleşmeyi yırttığını söyler. | Open Subtitles | ولكي ينقذ الشركه يقال ان تيسلا مزق عقد النسبه 2.50 دولار للحصان |
Tek bildiği şey teklifi hangi şirketin yaptığını içeren bilgiyi ulaştırması gerektiği. | Open Subtitles | كل ما يعلمه انه سيوصل معلومات عن الشركه التى حصلت على العرض |
Buradasınız çünkü bu şirketin sizden bir şeyler sakladığını düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | نحن هنا لاننا نعتقد ان هذه الشركه تخفي اشياءا عنكم |
Böyle durumlarda şirketin ne kadar destekleyici olabildiğini kendisine anlattım. | Open Subtitles | شرحت لها مقدار الدعم الذي تقدمه الشركه في المواقف المماثله |
Neyse ona şirketten bir iş vermeni istiyorum. Satışta. | Open Subtitles | على اى حال , اريدك ان توظفه فى الشركه فى المبيعات |
Şirkete dava açmasının tek sebebi sensin, değil mi? | Open Subtitles | انت من جعله يرفع قضيه على الشركه , صحيح ؟ |
İlginç. Fantezileriniz güçlü olmalı, bu şirkette bu bir artıdır. | Open Subtitles | واضح ان حياتك ممتعه وأعتقد ان الشركه فى حاجه لكى |
Bay Ripley ile şirketteki rolünüz üzerine uzun uzadıya tartıştık. | Open Subtitles | انا والسيد " ريبلي" بحثنا طويلا حول دورك في الشركه |
Bu ebni şirketle ilgili verilen kararların dışında bırakmaz. | Open Subtitles | هذا لا يمنعنى من عمل قرارات اداريه طالما الشركه فى قلق |
William Ellis şirketini satıyor, uzaya gidiyor ve size birşey kalmıyor. | Open Subtitles | وليام اليز يبيع الشركه.. يعود للفضاء انت لا تخصل علي شئ |
Bu yüzden boşa acele etmeyin ve firmanın ofisine inip bir görevliye sorun. | Open Subtitles | بامكانك ان تهرول الى الشركه وتطلب من المراسل ذلك. |
- şirket kartı, peki bayım. | Open Subtitles | بطاقة الشركه , أجل سيدي |
şirketimizin talimatı ile şu şeyi almak için gittik ama ekibimi yok etti. | Open Subtitles | انطلقنا بنأءا على طلب الشركه لآيجاد هذا الشىء |