ويكيبيديا

    "الشغب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • isyan
        
    • ayaklanma
        
    • kargaşa
        
    • isyanlar
        
    • Kargaşayı
        
    • ayaklanmada
        
    • ayaklanmalar
        
    • Berkut
        
    • isyana
        
    • İsyandan
        
    • kargaşanın
        
    • ayaklanmalardan
        
    • huzuru
        
    • isyanda
        
    • isyanın
        
    Belki yüzeyin altında hepimizi hareket geçiren sessiz bir isyan vardır. TED ربما يوجد نوع من أعمال الشغب تحت السطح التي تحركنا جميعاً.
    Büyük bir isyan dalgası Paris'in banliyölerini sardı. TED امواج كبيرة من اعمال الشغب بدأت بالاندلاع في باريس.
    Diyelim ki bir isyancınız var ve isyan etmeye karar verdi. TED فلنقُل أن هناك مشاغب، وقرر المشاركة في أعمال الشغب.
    GREV VE ayaklanma! Ekmek kuyrukları asi kalabalığın hücumuna uğradı. Open Subtitles الاضرابات وأعمال الشغب العصابات تخرب المدينة
    Küresel kargaşa, isyanlar ve daha fazla dengesiz beslenme olan bir dünya hayal etmek çok da zor değil. TED لا يتطلب الأمر قدرة تخيلية كبيرة لتصور الإضرابات وأعمال الشغب العالمية والمزيد من سوء التغذية.
    Şu fırındaki küçük Kargaşayı senin ayarladığını bilmiyorum mu sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقدين أنني لا أعرف شيء عن الشغب الصغير في المخبز...
    Yapması gereken sıradaki şey bir isyan bölgesi seçmektir. TED ما سيفعله بعد ذلك هو اختيار موقع الشغب.
    isyan olaylarında görülen aşırı öfke ifadeleri gibi. TED كما قد يكون لدينا تعبيرات يتخللها الغضب، كما في أعمال الشغب.
    Bu isyan bana bir şey öğretti, hemen belli olmayan ve biraz da karışık bir hikaye bu. TED فكان أن علمتني أحداث الشغب هذه أمرا، لم يكن بديهيا لأول وهلة ، بل كان أشبه بقصة معقدة.
    İsyan kontrolü, maymunların, dış kontrolü geçtiklerini rapor ediyor. Open Subtitles أبلغتنا قوة مكافحة الشغب بأن القردة أخترقوا الطوق الخارجي
    Sence bu isyan senin türüne özgürlük kazandıracak mı? Open Subtitles هل تعتقد أن هذا الشغب سيجلب الحريَة لكل بني جنسك؟
    Los Angeles Emniyet Müdürü William H. Parker, dün geceki şiddet olaylarından... İsyan durduğunda uyuşturucu satışı başladı. Open Subtitles حين توقفت أعمال الشغب بدأ تعاطي الممنوعات
    Kodeste maçları verirler, yoksa ayaklanma çıkar. Sizin neyiniz var çocuklar? Open Subtitles حتي في السجن,عندما كنت في السجن كانوا يشغلونها و اٍلا ينالون الكثير من الشغب
    Kodeste bile. Kodeste maçları verirler, yoksa ayaklanma çıkar. Open Subtitles حتي في السجن,عندما كنت في السجن كانوا يشغلونها و اٍلا ينالون الكثير من الشغب
    Bütün öğrenciler derhal kargaşa ekipmanıyla... yatakhane park yerinde hazır bulunsun. Open Subtitles على كل الطلاب العسكريون التوجه فوراً إلى مكان الوقوف بالسكن بملابس مقاومة الشغب الكاملة
    O isyanlar, bu memnuniyetsizliğin zuhur edişinin bir parçasıydı. TED أحداث الشغب تلك ،كانت تعبيرا عن ذلك الإحباط.
    Kargaşayı önleyici birlikler havadaydı. Open Subtitles وكانت قوات مكافحة الشغب في الهواء
    Réveillon için çalışan wesenler hedef alındı.... ....ve bu ayaklanmada öldürüldüler. Open Subtitles الفيسن الذين عملوا لصالح ريفيون استهدفوا وقتلوا في اعمال الشغب هذه
    Kalabalıkların karantinaya alınması gerekti ve ayaklanmalar patlak verdi. TED أعداد هائلة من البشر كان يجب عزلها في بعض المناطق، و اندلعت أعمال الشغب.
    Güneş doğarken, herkesin aşırı bitkin olduğu anda Berkut şunu fark etti... Open Subtitles عند شروق الشمس، وبينما كان الجميع مُتعبا : أدرك رجال مكافحة الشغب أن
    Bu bizi 1959'da Cooper Do-nuts'da, 1966'da Compton's Caeteria'da ve 1969'da ünlü Stonewall Inn'de isyana götürdü. TED يقودنا هذا إلى أعمال الشغب في مقهى كوبر دونانتس عام 1959، ومقصف كومبتون عام 1966، وحانة ستونوول الشهيرة في عام 1969.
    İsyandan önceki güne ait tüm kayıtlar bunlar. Open Subtitles هذا كل شيء عن اليوم الذي سبق الشغب
    Şiddetin değil, kanunsuzluğun değil, kargaşanın değil, şefkatin, sevginin ve barışın sembolü. Open Subtitles ليس العنف , وليس الدستور , وليس الشغب ولكنه الحنان والحب والسلام
    Bu kadın iki koca gömdü ve diğer iki kocasını da boşadı.Savaşlardan ayaklanmalardan ve depremlerden sağ çıktı. Open Subtitles دفنت هذه الإمرأة زوجين وآخران مطلّقان. هي عاشت أيام الحروب وأعمل الشغب ، والزلازل.
    huzuru bozmaktan onu tutuklamak istiyorum. Pantolonumdaki huzuru. Open Subtitles لقد تم اعتقالها من قبل بسبب أعمال الشغب داخل سروالي
    Burada, bir keresinde bir isyanda yanışına tanık olduğu ceset yığınlarından oluşan bir çekçeki resmediyor. TED وهنا هو يتصور هيكل إحدى الركشات التي شاهدها وهي تحترق في إحدى أحداث الشغب.
    Bugün işbaşı yapması lazımdı ama kendini isyanın ortasında buldu. Open Subtitles كان يُفترض أن يباشر عمله هذا الصباح بالذات، لكن الشغب داهمه وخدعكم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد