Bağışıklık sistemini zayıflatarak iyileşme yeteneğine darbe vurmuş ve organlarına zarar vermeye başlamış. | Open Subtitles | إلى حساسية خطيرة؟ يضعف جهازها المناعي، يمنع قدرتها على الشفاء و تهدئة أجهزتها |
Bu basit bir işlemdir çok yüksek bir iyileşme oranı . | Open Subtitles | هذه العمليه واضحت الخطوات غير ان معدل الشفاء بعدها عالى جدا |
Hedda'nın iyileştirme gücü gibi, ben de zihnimde şekiller görebiliyorum. | Open Subtitles | تتمتع هيتا بالقدرة على الشفاء وأنا أرى الصور في ذهني |
"Kutsanmış Yol" adındaki bu tedavi edici tören Navajo'lu eski atalarımızdan kaldı. | Open Subtitles | هذا طقس الشفاء يسمى طريق النعمة تم تناقلها من عبرا اجدادنا النافاجو |
İşe ara verelim, ilk iki hareketi alalım, biliyoruz ki onlar iyileştirici. | Open Subtitles | نوقف العمل، ونأخد أول حركتين، اللتين نعرف أن لهما القدرة على الشفاء. |
Asıl sen 'hemen şifa bul'! | Open Subtitles | تقولين لي نتمنى لك الشفاء أنت من أتمنى لها الشفاء العاجل |
Teğmen bu savaştaki şimdiki görevin bir an önce iyileşmek. | Open Subtitles | حضرة الملازم؟ إن مهمتكِ الأن في هذه المعركة هي الشفاء |
İyileşme süreci hastalar için sinir bozucu olabiliyor, cesaretlendirilmeye ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | يمكن أن يثير الشفاء الحنق لدى المرضى لذلك هو بحاجة للتشجيع |
En beğendiğim sözlerden biri şöyle söylüyor: İyileşme, gerçekleşme aşamalarında inancımızı yeniler. | TED | واحدة من اقتباساتي المفضلة تقول بأن: الشفاء يجدد إيماننا في عملية التطوير القادمة. |
Bu oyun kesinlikle semptomlarımı tetikleyebilecek bir şeydi parlak ışıklar, kalabalık mekanlar gibi şeyler, iyileşme sürecimi yavaşlatabilirdi. | TED | وهم أي شيء يمكن أن يتسبب في ظهور أعراضي وبالتالي إبطاء عملية الشفاء وهي أشياء مثل الأضواء الساطعة والأماكن المزدحمة. |
Bir doz sağlıklı insan dışkısı enjekte ediliyor. Bu işlem sonucu iyileşme oranı yüzde 94. | TED | و تحصل على جرعة صحية من البراز البشري ونسبة الشفاء لهذه العملية هي 94 في المائة. |
Bu harika bir şey çünkü çok daha az enfeksiyon riski, daha az acı var ve iyileşme süreci daha kısa. | TED | هذا شيء متميز , لأنه يتسبب في إنقاص نسبة حدوث تلوث واقل ألماً بالإضافة إلى سرعة الشفاء |
Her şeyden önce, iyileştirme yeteneğime rağmen, ben normal bir insanım. | Open Subtitles | بادىء ذى بدء بالرغم من قدرتى على الشفاء انا شخص عادى |
Postu, bana postu verin. İyileştirme gücü var. | Open Subtitles | الفروه , اعطنى الفروه لديها القدره على الشفاء |
İnanıyorum ki, eninde sonunda, kendi sağlık sistemimizi değerlendirdiğimizde, tedavi edilen hastalıklara göre değil, önlenen hastalıklara göre olacak. | TED | وأعتقد أنه في نهاية اليوم عندما نقيس رعايتنا الصحية, فإنها لن تكون عن طريق الشفاء من الأمراض، بل بالوقاية منها, |
Bu kısacık klipte de gördüğünüz gibi görme yetisinin yeniden kazanılması mümkün. Şu anda 200'den fazla çocuğu tedavi etmiş durumdayız ve hikaye her seferinde yeninden yaşanıyor. | TED | إذن حتى من هذا المقطع الصغيرة,يمكن أن يصلكم الإحساس أن الشفاء في متناولنا, و حتى الآن قمنا بتوفير العلاج لأكثر من 200 طفل, و تكرر القصة نفسها. |
Derinlere, mağaranıza doğru yürüdükçe etrafınızı saran iyileştirici gücü hissediyorsunuz. | Open Subtitles | لكنك لا تستطيع توغلوا أعمق في كهفكم أثناء السير تشعرون بطاقة الشفاء تحيط بكم |
Vika şifa Tozu yapıp, internette satıyorum. | Open Subtitles | أنا أحضّر و أبيع مسحوق الشفاء السحري عبر الإنترنت عليكما تفقّد موقعي |
İyileşmek, acıyı kabullenip onunla barışmak hakkında. | TED | الشفاء هو الاعتراف بالألم وصنع السلام معه. |
Hepimiz kalbimizde bir acının olmasının ne anlama geldiğini ve iyileşmenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. | TED | نحن جميعا نعرف ما يكون عليه الألم في قلوبنا، وكلنا نعلم كم أنّ الشفاء مهم. |
Aslında, hala çok emin değiliz, ama iyileşmeye yardım ettiğini düşünüyoruz. | TED | حسنا، نحن لسنا على يقين بعد، ولكن البعض يفترض أنها تساعد على الشفاء. |
Hikayesini uzatacağız, birbirimize bunun iyileşmesine yardım ettiğini söyleyeceğiz ve kendimizi iyi hissedeceğiz. | Open Subtitles | انتزعنا منها القصة نحبر بعضنا أننا سنساعدها على الشفاء و نشعر بالرضا عن أنفسنا |
Ve son olarak,akıllı aletler kullanabiliriz, vücudun yükünü hafifletip iyileşmesini sağlayan aletler. | TED | وتكون النهاية، سيكون باستطاعتنا أن نستخدم أجهزة ذكية والتي ستتولى عمل الجسد وستساعده على الشفاء. |
Seni affediyorum, hayatım. Bir an önce iyileş. | Open Subtitles | أنا أسامحك يا عزيزي، أتمنى لك الشفاء العاجل |
İyileşmene yardımcı olacak bir büyü yaptım sana. | Open Subtitles | لقد مارست عليك بعض السحر والذي سيساعدك على الشفاء |
İyileşmeyi hızlandırmak için oraya kendi trombositlerini enjekte edeceğiz. | Open Subtitles | وبعدها سنحقن صفائحك الدموية .داخل المنطقة، الذي سيضاعف من الشفاء |
Gördüğünüz üzere, güneşin hediyesini paylaşmak yerine Gothel Anne denilen bu kadın, yıllarca genç kalabilmek için o şifalı gücü kendine saklamış. | Open Subtitles | انك تشاهد عدم تقاسم هية الشمس هذه المرأة ، الأم كوثل، لديها قوة الشفاء وتستخدمها للحفاظ على شبابها لمئات السنين |
Programımızı beğendiyseniz, lütfen rahatsız arkadaşımıza çiçek gönderin üzerinde 'geçmiş Olsun' kartı ekleyin. | Open Subtitles | اذا اعجبكم البرنامج فلترسلوا الورود لصديقنا المريض واكتبوا نتمنى لك الشفاء العاجل على البطاقة |