Web'in gücü ve şeffaflık sayesinde biz Büyük Biraderi izliyoruz. | TED | نحن من خلال سلطة الشبكة و الشفافية نراقب الأخ الأكبر. |
şeffaflık kurumlara olan güveni geri getirmeye yaramaz. | TED | الشفافية ليس موضوعها استعادة الثقة في المؤسسات. |
şeffaflık, siyasetin güvensizliği yönetme biçimidir. | TED | الشفافية هى الحل السياسي لانعدام الثقة. |
Ve bu beni çok daha şeffaf, dinlemeye çok daha istekli, aslarıma danışmaya çok daha istekli hale getirdi. | TED | وهذا دفعني لان اصبح من انصار الشفافية اكثر وان اميل للاستماع اكثر وان استمع اكثر الى المستوى الادنى من القوات |
Kamu şirketlerindeki saydamlık için bizim endişe etmemize gerek yok. | Open Subtitles | لذا ليس علينا ان نخاف من تأثير الشفافية اللتي تتعاطى بها الشركات العامة |
Ve en son olarak da, şeffaflığı benimsemeliyiz. | TED | وفي نهاية المطاف، علينا أن تبني الشفافية. |
Evet ama Başbakan'a söz verdim, yalnızca açıklık konusu konuşulacak. | Open Subtitles | اتفقت مع رئيسة الوزراء ان يقتصر حديثنا على مبدأ الشفافية |
Dünya petrol ve maden... ...şirketlerinin üçte ikisi şu anda... ...şeffaflık kanunları kapsamındadır. | TED | ثلثي القيمة للنفط وشركات التعدين في العالم أصبحت مشمولة بقوانين الشفافية. |
Bizler hukuka karşı şeffaflık ve hesap verilebilirlik kültürü oluşturabiliriz ve bizim onlara olduğumuz gibi hükümetleri de bize karşı daha sorumlu kılabiliriz. | TED | بإمكاننا أن ننشيء ثقافة من الشفافية و الإلتزام بالقانون، و أن نجعل الحكومات أكثر التزاماً تجاهنا، كما نحن بالنسبة لهم. |
İlk denememizde, 300'ün üzerinde doktor, tam şeffaflık vaadinde bulundu. | TED | أثناء مرحلتنا التجريبية الاولى، أكثر من 300 طبيب التزموا بميثاق الشفافية المطلقة. |
Bu dinamik, benzersiz seviyede bir şeffaflık ve etki yaratıyor. | TED | وهذا النشاط المفعم بالحيوية ينتجُ مستويات جديدة لا مثيل لها من الشفافية والتأثير. |
Bütün bu şeffaflık, insanlar için tedirgin edici olabilir çünkü aniden, saklanacak bir yer kalmamıştır. | TED | يمكن أن تكون كل هذه الشفافية غير مريحة لبعض الأشخاص، لأنه فجأة، لم يعد هناك مجال للاختباء. |
İsteseniz de istemeseniz de radikal şeffaflık ve algoritmik karar verme hızla geliyor ve hayatınızı değiştirecek. | TED | شئتم أم أبيتم، الشفافية المطلقة وخوارزميات اتخاذ القرار ستتغلغل سريعا في حياتكم، وستغير حياتكم. |
Bu şekilde bir radikal şeffaflık artık giderek artıyor ve hayatınızı etkiliyecek. | TED | هذا النوع من الشفافية المطلقة سيتغلغل في حياتك وسوق يقوم بالتأثير على نواحي حياتك. |
Tescilli algoritmalar tarafından yaratılan şeffaflık noksanlığı, makine öğrenimi anlaşılmazlığının yapısal zorluğu ve hakkımızda toplanan tüm bu rastgele veri sorunlarıyla yüzleşmek ve bunların üstesinden gelmeye çalışmak zorundayız. | TED | يجب علينا أن نواجه ونحاول التعامل مع الفقر إلى الشفافية الذي تخلقه الخوارزميات الامتلاكية، والتحدي الهيكلي في غموض تعلم الآلة، كل هذه البيانات التي يتم جمعها عنا بشكل عشوائي. |
Fakat bu bilgi mevcudiyeti ve şeffaflık konu tüketici ürünleri olduğunda neredeyse tamamen yok oluyor. | TED | ولكن توافر مثل هذه الشفافية في المعلومات قد يختفي كلياً تقريباً عندما يتعلق الأمر بمنتجات المستهلك. |
Gördüğünüz gibi piyasa ve siyaset o zamanlar tek, bütünleşmiş, ulaşılabilir, şeffaf vaziyetteydi. Çünkü gücü halka veriyordu. | TED | كما ترون ، كانت السياسة و الأسواق وجهان لعملة واحدة و بالتالي الشفافية لأنها منحت السلطة للشعب |
Bu insanlar saydamlık, dürüstlük ve güven çağının mimarı olacak. | Open Subtitles | جاهزون ليبشروا بعصرٍ جديد من الشفافية الصدق، والثقة |
Bu gelişme, yapılan yardımların şeffaflığı ve hesapverilebilirliği açısından çok önemli bir adım. | TED | هذا قفزة هائلة إلى الأمام في مجال الشفافية والمسؤولية في المساعدة. |
Firmaların benimsemeye başladığı bu yüzdeyüz şeffaflık ve açıklık politikasından büyük bir güçlenme ve artış görüyoruz, çünkü tüketici bunu talep ediyor. | TED | ستشهدون بزوغ بعض القوى كنوع من الشفافية الكاملة والإنفتاح الذي بدأت الشركات بتبنيه كل ذلك لأن المستهلكين يطلبونه |
İşte elimizde bu var. faziletin ve güvenilirliliğin ve şeffaflığın esas muhafızlarının açığa çıkarıldığı bir durumdayız. | TED | لذا هنا لدينا. لدينا حالة فيها الضمانات الأساسية للنزاهة والمساءلة و الشفافية تم تجاهلها جميعاً. |
Tıpta tamamen şeffaflığa çağrıda bulunuyor. | TED | والتي تدعو إلى الشفافية المطلقة في الطب. |
İşte, şeffaflıkla ilgili konuştuğumuzda, açıklıktan bahsettiğimizde, neyin iyi olup, neyin kötüye gittiğini aklımıza getirmemiz gerektiğine inanıyorum. | TED | إذا عندما نتحدث عن الشفافية عندما نتحدث عن الانفتاح فإني أعتقد فعليا أن ما يجب أن نأخذه في الحسبان هو أن ما سار على ما يرام هو ذاته ما سار على نحو. |