Arabanın dış profilini mükemmelleştirdiler ve sürtünme katsayısını 0.23'e kadar düşürdüler. | Open Subtitles | لتحسينهم الشكل الخارجي للسيارة وتقليل معامل الجر إلى نسبة انزلاق 0.23. |
Fiziksel dış görünüş daha kırılgan olan iç dünyaya bir bakış atmanız için bir çatlak ortaya çıkarır. | TED | يكشف الشكل الخارجي عن صدع يمكنك من خلاله الحصول على لمحة على داخله الهش. |
dış görünüşümün de, ruhumun hissettiği gibi olmasını sağlayabildiğim için çok şanslıyım. | Open Subtitles | أنا محظوظة جداً لأكون ما أنا عليه أنظري الشكل الخارجي يمثل ما أشعر به في داخلي |
Dişi filler ve dişi sırtlanlar penil klitorise sahip, buna büyüyüp dışarıya doğru sarkmış klitoral doku da diyebiliriz, daha çok penise benzer ve dış morfolojilerine bakarak bu hayvanlarda seksin çok zor olduğunu söyleyebiliriz. | TED | إناث الفيل و إناث الضباع لديها بظر قضيبي او نسيج بظري متضخم يتدلى خارجيًا تمامًا كما القضيب وفي الحقيقة يصعب جدًا تصنيف هذه الحيوانات جنسيًا بمجرد النظر إلى الشكل الخارجي |
Emin olduğumuz tek şey bütün dış görünüşüne rağmen, Judith'in bir kaltak olduğudur. | Open Subtitles | لذا, الشيء الوحيد المؤكد هو... بغض النظر عن الشكل الخارجي, فإن "جوديث" عاهرة. |
Ayrıca Mark ve aerodinamik takımını arabanın dış profilini mükemmelleştirdiği ve sürtünme katsayısını 0.23'e küçülterek kayganlaştırdığı için kutluyorum. | Open Subtitles | أيضا ل(مارك) وفريق الديناميكية لتحسينهم الشكل الخارجي للسيارة وتقليل معامل الجر |
(Gülüşmeler) Ve daha sonra bir nebze perspektif hakkında olan bir deney perspektifin özelliği tarafından belirlenen dış biçimde, ancak bu şekil dış şekile benzeyen şişenin şekli ön kısımdan görülür. | TED | (ضحك) وهنا تجربة .. عن مفهوم الطبيعة حيث يبدو الشكل الخارجي محدد بواسطة منظور خصوصي ولكن الشكل في العبوة .. يبدو متطابقاً لما هو في الخارج ويرى من الجهة الامامية |