Şimdi ona pistin Kuzey tarafına inmesini ve acil durum protokolünü uygulamasını söyle. | Open Subtitles | أخبرهم الآن بأنّ عليهم الهبوط في الناحية الشماليّة من المدرج واتباع إجراءات الطوارئ |
Kızıl Sırtlı'nın tuzağı hiç kuşkusuz ipek açısından çok ekonomik ama bir Kuzey Amerika örümceği yalnızca tek bir lifle avlanır. | Open Subtitles | فخ حمراء الظهر اقتصادي بالتأكيد في الحرير، لكن إحدى عناكب أمريكا الشماليّة تصيد بخيط واحد فقط. |
İlk olarak yaklaşık 3 milyon yıl önce Kuzey ve Güney Amerika kıtaları çarpıştı. | Open Subtitles | أوّلها قبل حوالي 3 ملايين عام اصطدمت القارتين الشماليّة والجنوبيّة ، والنتيجة ؟ |
Yaklaşık 300 milyar dolarlık kısmı sadece Kuzey Amerika'da. | Open Subtitles | ما يقارب الـ 300 مليار دولار في أمريكا الشماليّة فقط. |
Sağol, dostum. Cüceler kuzeydeki ormanın tamamını aramışlar. | Open Subtitles | فتّش الأقزام سائر أنحاء الغابة الشماليّة |
Neden sadece ülkenin Kuzey doğusunda gerçekleştiği gibi. | Open Subtitles | مثل لمَ حدث هذا في المنطقة الشماليّة الشرقية فحسب |
Kuzey bölgesinin güvenlik kamera kayıtlarını kontrol ediyorduk. | Open Subtitles | كنّا نراجع صور المراقبة من المنشأة الشماليّة |
200 milyon yılı aşkın süredir Kuzey Amerika Kıtası'nda bunun gibi yüzlerce ada meydana gelmiştir. | Open Subtitles | على مر الـ200 مليون عام الماضي، التحمت مئات من هذه الجزر مع القارة الأمريكيّة الشماليّة. |
Tüm ekiplerin dikkatine! Kuzey Yolu'dan tek araçlı trafik kazası. | Open Subtitles | إلى جميع الوحدات، هناكَ حادث مروري في الجادّة الشماليّة |
Kuzey ormanında tuhaf bir kulübe olduğuna dair duyumlar var. | Open Subtitles | وردت أنباءٌ عن كوخٍ غريب في الغابة الشماليّة |
Kuzey Koreliler gerçekten de o gemiyi esir almışlar. | Open Subtitles | كوريا الشماليّة سيطرت على تلك السفينة بحقّ. |
Kuzey Işıkları adlı projeye çok yüklü bir miktarda para harcanmış. | Open Subtitles | كمّيّات هائلة مُشفّرة لمشروع يُدعى "الأضواء الشماليّة". -ماذا كان ذلكِ المشروع؟ |
Kuzey ormanına, Kraliçe'nin saklandığı yere. | Open Subtitles | إلى الغابة الشماليّة حيث تختبئ ملكة الثلج |
Yaklaştır, birinci kamera, Kuzey kapısı. | Open Subtitles | قرّب الصورة، الكاميرا الأولى، البوّابة الشماليّة. |
- Herkes Kuzey kapısına. Hemen! | Open Subtitles | لتتوجّه جميع الفيالق إلى البوّابة الشماليّة في الحال. |
İran, Burma, Küba ve Kuzey Kore'yle anlaşmalar yapıyorlar. | Open Subtitles | وإجرائهما لصفقاتٍِ مع إيران و بورما و كوبا و كوريا الشماليّة |
Kuzey sınırlarımızda devlerle çarpışmalar oldu. - İnsanlarımız öldü. | Open Subtitles | وقعت مناوشات على حدودنا الشماليّة مع الغيلان ومات رجال طيّبون |
Ya bizi Kuzey Afrika'ya gönderselerdi? | Open Subtitles | ماذا إن أرسلونا إلى أفريقيا الشماليّة ؟ |
Ya bizi Kuzey Afrika'ya yollarlarsa? | Open Subtitles | ماذا إن أرسلونا إلى أفريقيا الشماليّة ؟ |
Kuzey burnundalar. Vereceğim talimatlar için beni bekliyorlar. | Open Subtitles | إنّهم عند "الناحية الشماليّة" بانتظار ما آمرهم بفعله |
kuzeydeki ormanlıkta bir yerlerde saklandığını biliyoruz. Dondurmacı dükkanının her yerini aradık. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}نعرف أنّها تختبئ في الغابة الشماليّة وقد فتّشنا كلّ بوصة مِنْ متجرها |
Bak, 1:30'da North Spring'e gitmek için hepimiz hazırız. | Open Subtitles | إنّنا جاهزين لأجل موعد 1: 30 إلى (سبرينغ) الشماليّة. |
Biraz daha kuzey-kuzeydoğu yönüne gidelim. | Open Subtitles | دعونا نبحث عبر أبنية أخرى خلال شمال المنقطة الشماليّة الشرقيّة |